Multi:Mine AydınKarşımdaki kişi elindeki telefonu elime tutuşturarak "bunu ödemek için 24 saatin var. Eğer ödemezsen olacaklardan ben sorumlu değilim" dedi ve ben ağzımı açacağım sırada yanımdan hızla geçmesiyle susmak zorunda kaldım.
Ben 24 saatte nasıl telefonu ödeyebilirim ki,
Akşam babama söylersem belki yardımcı olabilir,
Sadece 12.000 TL para isteyeceğim ve annem 39 numaralı terliğiyle totoma vururak beni öldürecek. Babamda ben öldüğüm için o parayı benim mezar taşıma verecek ve mezar taşımda şu söz yazacak'Gerizekkalı borç parayı ödeyemeden öldü'
Ama benim bir suçum yok ki ben anneme dedim 'beni bu okula gönderme dedim' çünkü biliyordum başıma bu tür belalar geleceğini zaten iki hafta olmadı telefonum tamirden geleli ve şimdi anneme nasıl açıklayacaktım. 'anne telefonu hayvanın biri kırdı' desem bana inanmazdı, ben olsam bende inanmam, neden sürekli yalan konuştuğum için olabilir mi? Sadece sınavlar konusunda, okuldan kaçtığım sırada yalanlar söylüyordum o kadar. Ama başıma bir şey geldiğinde direkt anneciğime söylüyordum.
Zilin sesini duyunca etraftaki öğrenciler sınıflara girerken bende adımlarımı sınıfa yönlendirerek oturduğum sıradan çantamı alarak sınıftan çıktım. Biraz daha burada dursam herkese girişecektim.
Okuldan çıktığım sırada sahile doğru yürümeye başladım. Biraz deniz havası alsam belki kendime gelebilirdim.
Kasım'ın ortalarında olmamıza rağmen havalar çok soğuktu sanki kış erken gelmişti. Üzerimdeki siyah şişme mantum içimi ısıtırken ayağımdaki siyah botlar ayağımı sıcacık yapıyordu.
Yarımsaat sonra sahile geldiğimde kendimi boş banklardan birine atarak derin derin nefesler almaya başladım.
Bu tür olaylar hep benim başıma geldiği için annem hep benim suçum olduğunu düşünüyordu ve bende hep içime atıyordum. Bazende buraya gelip denizin kokusunu içime çekerek sakinleşmeye çalışıyordum.
Anneme göre benim gibi kızlar kibar, nazik, güzel konuşmalı, hanımefendi olmalıymış ama ben onun istediği gibi kız olamadığım için çok iyi ilişkimiz olamadı. Biz onunla cadı ve kraliçe gibiydik annem kraliçe bende cadıydım çünkü sadece cadılar olay çıkartırdı ve kraliçeler olayları kapatmaya çalışırdı.
Akşam eve geldiğim sırada anneme bu olayları anlatacağım ama benim yalan konuştuğumu düşünüp bana ceza verecekti. Ceza da telefon alma cezası gibi bir şey mi ne? Biyolojik annem ceza olarak beni karanlık bodruma kilitliyordu. Evet. Biyolojik annem, beni doğuran, bakmayan, döven sonra para için beni başka bir aileye veren biyolojik annem.
Yanımda hareketlilik hissedince kafamı denizden kaldırıp yanımdaki iki çocuğa diktim.
"senin gibi güzel bir kız burada tek başına mı oturuyor?" bunlar sapık olmalılardı. Başka açıklaması olamazdı. Ayağa kalkıp gidecekken içlerinden biri kolumu tutarak gitmemi engelledi "kaçma bizden güzelim" ne kaçması lan sadece eve gidiyordum. "bırak kolumu" diye bağırdım ama o daha sıkı tutarak "arkadaşımla beni eğlendirmeni istiyorum." oradan bakıldığımda oyuncak bebeğe mi benziyordum.
"abi bu kızın yaşı küçük ikimizi kaldırabilir mi?"
"boşver yaşını biz eğlenmemize bakalım" eğlenmene sıçayım angut kafalılar,
"abi bence kızı bırakalım" denen adama dönerek
"ay ağzını öpeyim be abi,"
"oğlum sen manyak mısın sadece bir gece için bizi eğlendirecek."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİZİM KOLEJ
ChickLitCeren annesinin zoruyla Yaman Kolejine gider ve orada geçen yıl kavga ettiği grupla aynı sınıfa düşer, Aşk, dostluk, macera dolu bir serüven "geceye ay bana, sen lazımsın" İkimizde yörüngelerimizden çoktan ayrılmıştık.