35. Bölüm

28.2K 1.2K 408
                                    



Saçlarımda gezinen parmaklarla uyanmakta olan bedenim yine gevşemişti. Yavaş yavaş gözlerimi aralarken yattığım gibi kalktığımı anladım. Karan'ın göğüsünde ki başımı kaldırarak göz göze gelmemizi sağladım.

"Günaydın." Gülümseyerek söylediğimle onunda yüzüne bir gülümseme yayılmıştı. "Günaydın güzelim."

Okulumun tatil olmasına bu kadar seviniceğimi düşünmemiştim.

Yerimden kalkmak için yeltendiğimde. Karan beni diğer tarafa çevirmiş ve üstüme çıkmıştı.

Ben daha ne olduğunu anlamadan vücudumda gezinen ellerle gülmeye başlamıştım. "Karan dur, dur gıdıklanıyorum." Odada kahkahalarım yankılanırken onun da güldüğünü duyuyordum.

En sonunda onu üstümden itmiştim ama belime ahtapot gibi sardığı kollarıyla beraber yataktan düşmüştük.

Benim canım acımazken Karan'ın üstüne düştüğümü fark ettim. "Al işte bak senin yüzünden ne oldu."

Karan cevap vermezken başımı kaldırıp yüzüne baktım. Gözlerinin kapalı olmasından endişelenmeli miydim?

"Karan." Kendimi üstünden yana doğru atıp omuzundan sarstım.

Gözlerini hala açmazken içim korkuyla kaplandı. "Karan." Birkaç defa daha dürttükten sonra cevap gelmeyişiyle gözlerim doldu. "Allahım öldürdüm adamı." Gülme sesi gelirken gözlerimi hızla Karan'ın yüzüne çıkarttım. Gözlerini açmış gülerek bana bakıyordu.

Hızla yerimden kalkarak ona kötü bir bakış attım. "Ha ha çok komikti."

Karan'da doğrulurken hâlâ gülüyordu. "Evet komikti." Gözlerimi devirerek tuvalete yöneldim. Bu sırada da Karan'a söylenmeyi ihmal etmiyordum.

Tuvalette işlerimi hallettikten sonra çıktım. Karnımın guruldamasıyla hareketlerimi hızlandırarak pijamalarımı çıkartıp gri eşofmanımı ve siyah tişörtümü giydim. Çoraplarımı da giydikten sonra odadan çıktım.

"O şerefsizi bulup bana getireceksin, duydun mu beni Hakan."

Çalışma odasından gelen Karan'ın sesi sert ve ürkütücü çıkarken dinlememem gerektiğini biliyordum ama kendime engel olamayıp kapısına biraz daha yaklaştım. "Nerde olduğunu bulmaya çalı.." Hakan'ın sözü yarıda kesilirken Karan yine sert sesiyle konuştu. "Bulmaya çalışmayın Hakan, bulun."

Adım sesleri gelirken hızla kapının önünden çekilip merdivenlere yöneldim. Aşağıya indiğimde mutfağa girdim.

Sevim ablayı görmeyi beklerken, boş mutfakla karşılaştım. "Sevim Hanım bugün gelmeyecek." Karan'a döndüğümde üstünü değiştirdiğini gördüm.

"Sen bugün işe gitmeyecek misin?" Normalde kalktığı gibi üstüne takım elbise giyerdi, şimdi ise altında eşofmanı vardı. Üstünde bir şey olmaması yutkunmama sebep olurken kaslarına çok bakmamaya çalıştım. 

"Gitmeyeceğim, beraber vakit geçiririz diye düşündüm." Ellerini belime dolarken beni de kendine doğru çekmişti. Heyecanlanırken gülümsedim. Dudaklarıma küçük bir öpücük kondurup geri çekildi. "Gülüşünden öpmekte güzelmiş." Dediğiyle kıkırdarken tekrar bir öpücük kondurmuştu.

En son geri çekildiğinde ben onu öpmüştüm ama geri çekilmemiştim. Karan bir elini enseme çıkartıp beni iyice kendine yaslarken öpüşmemiz derinleşmişti.

Karan'ın aniden geri çekilmesiyle neye uğradığımı şaşırdım. Elini ensesine götürüp kaşırken bakışları dudaklarımdaydı. Gözlerimi kırpıştırarak ona baktığımda gözleri gözlerimi buldu. Yutkunmasıyla bir adım daha geriledi. Kaşlarım çatılırken Karan mutfağın çıkılına ilerledi.

UMUDUMSUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin