"Hoşgeldin" demiştim hafif bir şaşkınlık içeren sesimle. "Bugün gelemeyeceğini söylemiştin?"

"Öyleydi ama öğrencim son anda dersini erteletmek isteyince müsait oldum ve sana uğramak istedim" diyerek bedenini bana çevirdiğinde yanlarına varmış, hemen onun yanında durmuştum.

"Anladım, iyi olmuş. Bugün fazla yoğundun"

"Evet güzel oldu. Ama senin bir planın varsa sakın bozma. Ben sadece erken çıktığımdan seni görme fırsatım olduğu için yanına geldim. Bu gece birlikte uyumayacağımız için daha az özlerim belki dedim" diyerek bir elini belime yerleştirdiğinde ona gülümseyerek başımı omzuna yaslamıştım.

"İyi yaptın. Bir planım yoktu. Eve gidip uyuyacaktım sadece" diye mırıldandığımda Taehyung belimi küçük hareketlerle okşamaya başlamıştı. Yorgun olduğum için bu çok hoşuma gitse de iyice uykumun gelmemesi için durması gerekiyordu.

"Şuracıkta uyurum gerçekten" demiştim elini tutup onu durdurarak. Ardından ona yaslanmayı bırakarak montunun fermuarını çekmiştim boynuna kadar. "Gidelim mi?"

"Gidelim" diye mırıldanarak elimi kavradığında ona küçük bir gülümsemeyle bakıp Jimin'e dönmüştüm.

"Sen kapatırsın burayı. Yarın görüşürüz" diyerek omzunu patpatladığımda kapanışı ona bıraktığım için mızmızlanmaya başlamıştı. Bense onu dinlemeyi reddederek Taehyung'la birlikte oradan çıktığımda arkamdan küfür ettiğini tahmin etmem hiç de zor olmuyordu.

"Neden bu kadar yüklendin kendine bugün?"

Biz sessizce el ele yürüdüğümüz sırada Taehyung bana sorduğunda bakışlarımı ona çevirerek dudaklarımı büzmüştüm.

"Nasıl yani? Normal bir pratik yaptım?"

"Önünüzde bir yarışma falan yok. Normalde nasıl çalıştığını biliyorum Jungkook ama şu sıralar biraz fazla yükleniyorsun kendine. Bunu en başında fark etsem de bir şey demek istemedim. Sonuçta bu senin mesleğin ve ben kendini nasıl geliştirmek isteyişine karışmam"

"Fazla yüklenmiyorum, uzun bir süre ara verince eski formuma dönmek için normalden bir tık fazla çalışıyorum sadece"

"O zaman endişelenmeyi bırakmalı mıyım?" Diye sorduğunda gülümseyerek onaylayan mırıltılar çıkartmıştım.

"Evet. İyiyim böyle ben"

Taehyung sessiz kalarak yürümeye devam ettiğinde adımlarımız otomatik olarak onun evine doğru gidiyordu. Bugün araba bende değildi, bu yüzden yürüyorduk.

"Peki bana gelmek ister misin? Bugün evinde kalacağını biliyorum ama birkaç saat de olsa benimle duramaz mısın?"

Masumdu. Gelmemi gerçekten istediğini anlayabiliyordum. Tatlıydı. Onu kıramazdım.

"Elbette gelirim" demiştim elini hafifçe sıkarak. "Doğru düzgün görüşemiyoruz zaten birkaç gündür"

"Evet. Gerçekten seninle oturup sakin sakin sohbet etmeyi özledim. Her şey o kadar hızlıydı ki şu birkaç gündür, yavaşlamak istiyorum"

İsyankar sesi gülümsememi sağladığında tuttuğum eline, yani koluna, diğer elimle sarılmıştım. Kafası oldukça doluydu, bir de etrafında olup biten şeylerin hızı onu iyice yormuş gibiydi.

"O zaman sana gidip sakince yemek yiyelim ve sonra da sakin sakin oturup sohbet edelim"

"Çok güzel olur" demişti hemen. Hatta beni durdurmuş ve güzel gözleriyle gözlerim duygu dolu bir bakış atıp dudaklarımdan sakin bir öpücük çalmıştı. "Bir de keşke bugün benimle uyuyabilsen" Kısık sesle eklemişti dudaklarımız ayrıldığında alnını alnıma yaslarken.

Equestrian: taekookOnde histórias criam vida. Descubra agora