28

10.2K 686 126
                                    

Sinirle elimdeki oyuncağı sıkıyordum. Bir insan nasıl bu kadar inatçı olurdu. Safiye'yi sattım diye sinir krizleri geçiren adam bir saat sonra eve pamuk gibi gelmişti. Neymiş müstakbel eşim bize yemeğe gelecekmiş. Müstakbeli batsın.

Üstümdeki tom ve jeryli pijamamı düzeltip saçımı iyice dağıttım. Bir de onun için hazırlanacak mıydım? Hah çok beklerdi.

Evdeki hizmetlilerden biri beni çağrınca maymunlu çoraplarımı pijamamın üstüne çektim. Aynadaki yansımama bakarken sırıttım. Mükemmel olmuştum be.

Merdivenlerden yavaş yavaş inerken bilerek her basamakta yirmiye kadar sayıyordum. Basamakların sonuna gelince babamın sesini duydum.

''Hazırlanması uzun sürdü herhalde. Kadınları bilirsin süslenmeyi severler.''

Aynen kardeşim aç kapıyı aras kargo.

Salona girince beni gören ilk babam olmuştu. Halimi görünce gözleri kocaman açıldı. Karşısındaki adam babamı görünce arkasını döndü. Onun da yüzünden hafif bir şaşkınlık geçmişti ama kendisini hemen toparladı. Kendimi zorlayıp şok olmuş biraz da utanmış gibi yaptım.

''Hiii! Baba misafirimiz bugün mü gelecekti? Ben yarın zannediyordum. Çok affedersiniz karşınıza böyle çıkmak zorunda kaldım. Ben gideyim...''

Arkamı dönüp salondan çıkacakken adamın sesi ile durdum.

''Ne özürü estağfurullah. Gitmeyin lütfen yemek yiyelim.''

Adama bak kendi evi gibi davranıyor. Acaba yüzüne kussam benimle evlenmekten vaz geçer mi!

Babamgili beklemeden masaya oturup elimle sarmalara saldırdım. Bir de görgü kurallarına mı dikkat edecektim. Sarmaları yerken elimle sandalyeleri işaret ettim.

''Oturun lütfen çekinmeyin!''

Babam sinirle yumruklarını sıkarken diğer adam şaşkınlığından kurtulup karşıma oturdu. Şapırdatarak mı yemek yesem acaba. Belki tiksinir ben ağzını şapırdatan biriyle evlenmem derdi! Ha olmaz mı? Umut fakirin ekmeği be abi...

Şimdi şu önümdeki bardakla karşımdaki hödüğü boğacaktım. Ben ömrümde bu kadar yobaz, geri kafalı, salak bir insan görmemiştim. Adam gelmiş diyor ki kadın kısmı evinde oturur çocuklarına bakar beyine hizmet eder okuyup çalışmak erkeklerin görevi. Ağzına sıçtığımın yobazı ben sana bir çarpacağım şimdi hanyayı konyayı göreceksin. 

Elimdeki kaynar çorbayı alıp ayağa kalktım. Bunu sen istedin babalık. Adamın yanından geçecekken ayağım takılmış gibi yapıp bütün çorbayı üstüne boşaltmıştım. Adam bağırarak ayağa kalkarken babam da telaşla yerinden fırlamıştı.

İkisi telaşla salonda çıkınca kahkaha attım. Masada duran fındıklar dan alıp arkama yaslandım. Ayaklarımı masanın üstünde ayak ayak üstüne atmıştım.

Nasıl haşladım ama yürüyen morgu. Görüyorsunuz anlatmaya gerek yok. Görüyorsunuz çok güzel yaktım adamı.

Sinirle salona giren babamı görünce sırttım.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen! Adam akıllı davran demedim mi ben sana!"

Babamın sinirli sesi ile keyfim yerine gelmişti. Elimdeki fındıkları yerken gülümsedim.

"Düzgün davranıyorum işte babacığım. En doğal halim bu. Ne olmuş yani."

Babam sinirden ellerini sıkarken daha çok güldüm. Sürekli sırıtmam onu daha çok sinir ediyordu.

"Mira! Beni sinir etme o evlilik olacak anladın mı beni. Şimdi ya doğru düzgün davranırsın ya da projeni sabote ederim."

Babamın söyledikleriyle şok olmuştum.

EVİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin