"ya gelip şu topu ittirir misiniz tek başıma mücadele veriyorum burda! minho sen ne yapıyosun?""ne bileyim şu kırmızılı sıkıştırıp duruyo beni sikecek galiba."
"fall guys oynamamız hiç iyi bir fikir değildi galiba," diye mırıldandım arkama yaslanırken.
"hyunjin'in mikrofonu ısırdığına bakılırsa katılıyorum." yuna'nın söylediğiyle bakışlarımı ekrandaki hyunjin'e çevirdiğimde, gerçekten mikrofonu ısırıyor olması gülmeme neden olmuştu. hepimizi delirtirdi bu oyun.
"ya oyundaki herkes nasıl bu kadar yavşak olabilir? ulan bi tutmayın da bitirelim şu oyunu kafa atıcam bilgisayara şimdi."
"chat'e piç hyunjin yazan kişi, seni gördüm. gözüm hâlâ chat'de benim oğlum. birde demişki buraya piç hyunjin yazsam normalde banlanırım ama şimdi oyun oynadığı için görmü- LAN ÖLDÜM! ulan ananı sikicem senin bekle lan bulup banı götüne sokucam nerdesin."
"ben hâlâ tek başıma mücadele veriyorum..."
"kıyamam geliyorum yanına."
"arkadaşlar ben künefe izdihamında kaldım geçemiyorum kapıdan."
"şim-di ben burdayım, kalp-li donumlayım."
hyunjin'in arkada çalan karayip korsanları şarkısının melodisine uygun söylediği şey büyük bir kahkaha atmama neden olduğunda, cidden oynadığı karakterde kalpli don olması daha çok gülmeme neden olmuştu.
"iyi insanlar kazanamaz bu oyunda arkadaşlar, önümüze geleni ittirin o yüzden... LAN MINHO BENİ NİYE İTİYOSUN?"
"önüne geleni ittir dedin."
"yok valla silcem bu oyunu şimdi."
"sakin olalım arkadaşlar, derin nefes alalım. sabır, azim, çalışma, mutluluk. unutmayın bunu hadi başarabiliriz."
"yemin ederim üniversite sınavı bu kadar zor değil."
"benim yükseklik korkum var hayatta atlayamam."
"lan sen değil karakter atlicak."
"atlayamam dedim."
"HYUNJIN ATLA."
"ATLAYAMAM."
"of tamam yeter bu kadar daha fazla oynarsak sinir krizine giricem."
"yalnız ilk başta lan ne kadar tatlı oyun bu dememiz ama diğer oyunlara göre 90 kat daha fazla küfür etmemiz..."
"işte hayat da böyle bir şey arkadaşlar. insanları itmeye çalışırsın, günün sonunda itilen sen olursun. etme bulma dünyası. ektiğini biçersin dünyası. gülme komşuna düşersin bu çukura."
başımı arkaya atmış, tavanımla bakışırken ağzıma hangi söz gelirse söylüyordum. bu oyun çok fena bir şeydi cidden.
"tamam şimdi ne yapıyoruz?"
"minecraft oynayalım. en azından sinirlenmeyiz."
evet, kesinlikle hiç sinirlenmemiştik...
"amına koyduğumun hyunjini evimin içini niye kutup ayısıyla doldurdun?"
"çok güzel evler yapıyosunuz ama benim aklımda fikir olmadığı için sizi sabote ediyorum."
"en azından dürüst," diyerek omuz silktim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
twisted hearts, chanlix
Fanfiction"twitch yayıncısı olan chan, aynı onun gibi yayıncı olan felix'i tavlamaya çalışır."