FOTOĞRAF

198 13 2
                                    

Özel bir hastanenin önüne arabasını park ettikten sonra gecenin kör karanlığında hastane girişine doğru yol almaya başlamıştı, Hyunjin'in babası.

Hastanedeki işlerini hallettikten sonra arabasına geri dönmüş, sürücü koltuğuna tam yerleşiyorken telefonun çalmasıyla irkilmiş, daha hızlı bir şekilde geçmişti arabasına.

Arayan kişinin sadece numarası gözüküyor, rehberine kayıtlı olmayan bir numaradan arıyorlardı. Telefonu açtığında,

- Bak kim olduğu umrumda olmayan p!ç. Ben bir kere uyarırım! Felix'ten uzak dur yoksa senin dünyaya gelmene yardım eden ebenden başlar, tüm aileni elimden geçiririm, senin canını yakmak için elimden gelen bütün çabayı sarf edebilirim. Adımlarına dikkat et, zemin kaygan!

Hyunjin'in babasından gelen kıkırdama sesleriyle birlikte cevapladı,

- Seni tanıyamayacağımı mı zannettin? Sen şu Felix'ten hoşlanan ama açılamayan açılsada onun Hyunjin'den hoşlandığını hatta sevgili olduklarını bilmeyen Bangchansın değil mi? Hahaha intro kısmı bitti finale geçicek olursak hala bilmiyorsun çoğu şeyi. Ve biraz önceki hareketlerin gençlik döneminin son demlerinde olabilecek şeyler anlayışla karşılıyorum. Ama benim işime karışırsan anlayışla karşılaşmam bilgine.

Bangchan nefesinin kesildiğini hissediyor. Cümle kurmakta zorluk çekiyordu. Biraz önceki tüm yaşadıklarının sadece bir hayal olmasını diliyordu.

Telefonu ani bir şekilde adamın yüzüne kapattıktan sonra Felix'le konuşabilmeyi çok istiyordu. Neden ona anlatmamıştı? Neden en yakın arkadaşı olduğu halde bir şeyler gizliyordu? Hyunjin'le gerçekten sevgililer miydi? Aklındaki binlerce soruyla savaşmaya çalışıyordu.

Hyunjin'in Gözünden

Evden çıkmak için hazırlandıktan sonra kapıya geldiğinde camların açılamayacak şekilde kapalı, kapının kilitli ve kapı kolunun üzerinde de asılı küçük bir not parçası duruyordu.

Merakla notu eline aldığında notun üzerinde,
"Büyük bir oyuna hazır mısın? Sonunda ne olursa olsun buna hazırsan yola devam edecegiz"

En alt kısıma doğru bakmaya başladığında küçük harflerle yazılı minik bir cümle dikkatini çekti, "O kadar isteklisin ki bu cümleyi bile fark edebildin. İlk görevin üzerine bastığın parkenin altında gizli :)"

Hyunjin biraz geri çekilmiş, korkulu bir şekilde parkeyi kaldırdı. Altında ise yırtılmış bir fotoğraf. Arkasında ise yarım kalmış cümleler.

Ben...
Çünkü...
Sizde...

Anlam veremiyordu Hyunjin, hiçbir şekilde anlaşılmıyordu cümleler. Silik silik okuyabildiği kadarıyla sadece bunları anlayabilmişti. Elindeki görevin ne olduğunu da anlayamamıştı.

Bunları okumak bile zorlu bir görevdi Hyunjin için. Bir süre oturduğu yerde kaldı. Kâğıda tekrar tekrar göz geçirdi. Aklına kâğıdın diğer tarafına bakmak gelmişti. Kağıt sandığı şeyi terk çevirdiğinde fark ettiği şey ise onu daha da şaşırtmıştı.

Elinde tuttuğu şey küçüklük fotoğrafıydı. Ama yarısı yoktu. Yırtılmıştı. Etrafa bakındı, aradı ama hiçbir şekilde diğer fotoğrafı bulamıyordu. Belkide oyundan kastı bunun eşini bulmaktı.

Daha sonra kağıdın arkasına daha dikkatli bakınca bir sayı olduğunu fark etti. "0" küçük ama dikkat çekici bir şekilde yazılmış "0".

"Evin üç katlı olduğu ve durduğu katın giriş katı olduğuna göre burasının '0' olma ihtimali çok düşük."

Bunu göz önüne alarak hesaplamalarına devam etti Hyunjin. Belkide atladığı şeyler vardı. Ya da gözden kaçan? Felix'le konuşması gerekiyordu. Onu bulmalıydı. Ama Felix'le konuşabilmesi için gizemi çözmeli ve kapının anahtarını bulması gerekiyordu.

Herşey daha da saçma bir hal alıyorken Hyunjin'in kafasını toplaması kısa sürmüş ve "Ya bodrum kat varsa" diye düşünmeden edememişti.

Giriş katının yerlerini kontrol ediyor. Geçebileceği herhangi bir nokta arıyordu kendine. Koltukların altlarını kontrol ederken koltuğun altındaki minik bölme dikkatini çekmişti.

Bu koltuk babasının sürekli olarak oturduğu koltuktu, ve bu bölmeden haberi yok muydu?  "İmkansız, bu kesin onun işidir."  Kendiyle bile çelişiyordu Hyunjin. Buna engel olmak için biran önce evin anahtarını bulmalı ve Felix'le iletişime geçmeliydi.

Koltuğu ittirdikten sonra açılan boşlukta duran minik bölmenin kolunu yukarı kaldırdı. Aşağıya doğru inen merdivenler ve onu bekleyen alaca karanlık. Yanına fener almalıydı.

Hızlıca bir fener aldıktan sonra bodrum kata indi. Bodrum katında elde tutulabilir hiçbir şey yoktu, sandık hariç. Sandığa yaklaştığında üstünde yazan yazı "Geçmişten, geleceğe" şeklindeydi.

"Bunları yapabilecek kadar zeki bir babaya sahip olduğumu bilseydim, hayata daha farklı açılardan da bakabilirdim."

Hyunjin sandığı açmaya çalışsa da başaramamıştı. Sinirle sandığına vurduğunda ise kafasına bir şeyin düştüğü fark etmişti.

"Bu, bu evin anahtarı. İnanamıyorum!"

Hızlı adımlarla kapıya ulaştığında anahtarı çevirmesiyle kapının kilidi açılmıştı. Hyunjin ne yapacağına karar vermeli ve biran önce bu evden kurtulmalıydı. Odasına gidip çekmeceden belli bir miktar para alıp, ne işe yaradığına dair fikri olmadığı resmi de yanında almayı unutmamıştı.

Sabaha karşı olmasına rağmen taksi geçmesini o kadar çok istiyordu ki. Beklemek çok saçmaydı çünkü babası her an gelebilirdi. Bu riski göze alamayacağı için koşmaya başladı.

14 dakikaya yakın koştuktan sonra hastanenin önüne gelebilmişti. Hastane kapısından içeri girdikten sonra Felix'in olduğu kata doğru ilerledi. Yoğun bakımın önüne geldiğinde ise Bangchan Felix'in yanindan ayrılıyordu.

Felix
-Dur, gitme! Yanlış anladın. Bak anlatabilirim Bangchan...

Bangchan
-Ohh dur ya Felix. Bak sevgilin de gelmiş. Sarılın, öpüşün umrunda değil. Ama bundan sonra Bangchan diye de bir arkadaşın yok. Bunu da unutma.

Hyunjin
- Biri bana ne olduğunu açıklayabilir mi? Biraz önce yaşadıklarımdan sonra bir şeyi daha kaldıramam.

Bangchan
- Biraz önce ne yaşadın inan bilmiyorum ve umrumda da değil. Ama biraz önce bir arkadaşlığın sonlanmasına şahit olduğun kesin. Ben gidiyorum ve sizede b*ktan bir hayat diliyorum.

Felix
- Eğer sana söylediklerimin senin hayatın için bir önemi yoksa benim için de benim hayatımda sana ayırabileceğim bir yer yok.

Bangchan
- Peki senden olmasını isteyen kim? Neyse daha da konuşup seninle diyolog içine giremeyeceğim.

Bangchan son sözlerini söyledikten sonra Felix ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Ama günlerdir görmediği sevgilisini karşısında görünce ona sarılmadan edememişti.

Tam bu sırada Felix'in elindeki fotoğraf yere düşmüş ve Hyunjin'in tam önünde yerde duruyordu. Hyunjin resme dehşetle bakıyor çünkü elindeki fotoğrafın diğer yarısının Felix'te ne işi olduğu konusunda fikri olmaması bir kenara resimdeki küçük Hyunjin'in yanında duran kişi Felix'ten başkası değildi.

                                             ~

Erken final yapmayı düşünüyorsundur...

Az kaldı gerçekler ortaya çıkacak 😂

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın STAA~ Desteğiniz benim için çok önemli🥺
(っ◔◡◔)っ❤

Sibling Bonding | HyunlixWhere stories live. Discover now