10. Bölüm "Kaygı"

24K 1.4K 253
                                    

Merhaba!

Bölüme başlamadan küçük yıldızımızı parlatırsanız hiç fena olmaz.

Satır arası yorumlarınızın hepsini okuduğumu unutmayın.

Keyifli okumalar...

10. Bölüm "Kaygı"

 Bölüm "Kaygı"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Sevgi nedir? Herkes bu terimi bilir mi? Siz mesela, biliyor musunuz? Sevgi nedir? İçinde duygu barındıran bir sözcük müdür? Ya da sadece bir sözcük müdür? Ben hep sıradan bir sözcük olarak tanıdım. Sadece bir kişi tarafından sevildiğimi hissettim. O da zaten çok sürmedi, bıraktı gitti beni. Hep ben ölmeyi diledim, o gün oraya saklanmak yerine, korkaklık yapmak yerine bende çıksaydım şimdi bu kadar yanlız olmazdım. Tamam, belki onları kurtaramazdım ama en azından ben de ölürdüm. Tek başına yaşamak mı? Ölmek mi? Ölmek. O kalsaydı en azından, o gitmeseydi. Ama gitti. İstemeden de olsa gitti...

Şaşkınca bakıyordum suratına. Nasıl olabilirdi? Benden üstte olduğu için bunu bilmeye hakkı var mıydı? İzin çıkmış mıydı?

"Ne?" Çok şaşkındım. Kimsenin bilmesini istemediğim geçmişimi bilmesini istemiyordum. Sırrı bilen kişi çoğaldıkça, sır sır olmaktan çıkardı. Gizli kalmasını istediğimde sadece Tarık Komutan'ın ve üstünün bileceği söylenmişti. Neydi şimdi bu?

Ayağa kalkmamla o da kalktı. Yüz ifadesi anlam veremiyormuş gibiydi.

"Ne, ne? Ne oluyor?" diye sordu şaşkınlığını gizleyemeyen bir sesle. Hala ona bakmaya devam edince tekrar konuştu. "İyi misin sen?" Yaklaştım. Yüz hizamız neredeyse eşitti. O benden biraz uzundu.

"Ne biliyorsun?" dedim sinirle. Kahretsin bu durumda nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum. Cevap vermeyince hızla tekrar sordum. "Emir," dedim sakilemeye çalışır bir sesle. "Hakkımda ne biliyorsun?" Kaşları daha da çatıldı.

"Hakkında bilmem gereken ne var?" dedi o da sorgulayıcı bir biçimde. Her şeyi bilebilirdi ama onu bilmemesi gerekiyordu. İnsanlara asla zayıf noktamı vermezdim ve o şuan benim zayıf noktamı biliyor olabilirdi.

"Emir," dedim yine aynı tonda. "İnsan gibi bir soru sordum! Düzgün cevap ver. Ne biliyorsun?" Bir şeylerden şüpheleniyor gibi bakıyordu. Önceden böyle bakmıyordu. Hiçbir şey öğrenmemiş olma ihtimali var mıydı? Derin bir nefes aldım.

"O değil mi konu yine? Şu gizli o?" Yutkundum. Nefesim fazla geliyormuş gibiydi.

"Evet!" dedim sertçe. "Ama senin bilmemen gerekiyor. Şimdi söyle, öğrendin mi?" Başını salladı iki yana salladığında anlam vermiyormuş gibi bakmaya başladı. Eliyle anlını sertçe ovuşturdu, yine bana baktıktan sonra geri çekildi. Sinirlenince böyle mi yapıyordu?

TEK NEFES |ARA VERİLDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin