Bir Günüm

11 1 0
                                    

Gereksiz yere patavatsız insan gibi boğazım düğümlendi,acınası görünmek beni delirtiyordu.

Sabah uyanıp önce temizlenmeyeceğini bildiğim elimi ve meymenetsiz yüzümü yıkayacaktım.
Kahvaltıdan sonra ayak ayak üstüne atıp bir yudum daha çay içerken seni hiçbir kalemle tutmayacaktım,seni düşünmeyecektim.
Kendime şart koşacaktım ama yemin ediyorum imanımdan edemeyecektin beni.
İman edecektim öğle ezanı okuyunca ama namaz kılarken öyle çok düşündüm ki kelimelere telaffuz edebilmeyi seni,unuttum tüm ibadeti.
Affetmeyecek Yaratıcı ama yemin olsun denedim yazmamayı ama yazıyorum, yazmadığım her an yaşanmamış bir zaman oluyor.
Zihnimi esir almış hissettiriyor yazmak, kurtulamıyorum...

Boğazımda ne kadar düğüm varsa ellerimle sökmeye çalışıyorum,faydası yok.
Gözlerime bulaşıyorsun
"Toz kaçtı gözüme de ondan ağladım" dedi bir deli.
Deli işte çok önemseme dedim şairin ceviz ağacının önünden geçerken ama vazgeçmedi deli,arkamdan bağırdı "yüreğine toz kaçmış onun!" Dedi. Herkes dönüp baktı ardımdan,düşünemedim seni parkta utancımdan...

Tv açtım,izlemedim. Dalgın dalgın baktım yere yansımış güneşe,hep dalıyordum böyle uzak uzak diyarlara. Annem de hep "Uzakta değil,aklında sorun var." Derdi bir zamanlar ama geçti işte,bitti o güzel cümleler.
Tv kapatıp hâli hazırda bulunan odanın ortasındaki tavana asılmış ip ve yerdeki tabureye bakıyordum,bir de farkettim ki karşı binadaki cam görüyor evin içini.
Her gün biraz endişe duyarım bu konuda ama tam o esnada mutlu muyum diye bakan sandalyeli genç geliyor, "zavallı mı görünüyorum" diyorum.
Bana bakıp hafifçe gülümsüyor,belki istese kahkaha atar ama vücudu izin vermiyor sevincine,tıpkı benim gibi...
Kimse bilmiyor ondan başka ama ikimiz de bir gün bu askıda öleceğiz,kimsenin haberi olmadan...

Marjinal जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें