Teklif ve Basilisk Dişi

2.8K 255 471
                                    

"Arkamdan iş çevirmiyorsun, değil mi?" diye sordu Tom, karşısındaki kıza. "Herkes gibi, elbette ihanetten hoşlanmadığımı bilirsin. Özellikle karşındaki Lord Voldemort'sa."

Kız bir şey söylemedi. Tek kelimesinde yalan söylediği anlaşılabilirdi. Şu an da tek yapabildiği zihnini susturabilmekti.

"Sakın bana karşı cüretkâr olma, Weasley."

Tom, genç kıza daha da yaklaştı. Başını eğmiş olan kızın kafasını, çenesinden tutarak kaldırdı. Yeşil gözlerini, Lord Voldemort olduğunu hatırlatmak istercesine dikti Lucia'ya.

"Ölüm Yiyen olabilirsin." dedi soğuk parmaklarını kızın yüzünde gezdirerek. ". Sonuçta Voldemort'u kurtarmak, ödülsüz bırakılmamalı."

"Başkasına itaat etmeyi, ödül mü görüyorsun?"

Tom şeytani gülüşünü sergiledi. "Bu bir ödül değil. Herkes bana itaat etmek zorunda kalacak zaten." dedi. "Asıl mesele 1 kişiye itaat edeceksin, ama binlerce insan da sana itaat edecek."

"Yine de senin kuklan olacağım gerçeğini değiştirmez, Riddle. Ya da Voldemort, her neyse." Karşısındaki oğlanın elini iterek uzaklaştı. Şu an da onun toz pembe hayallerini dinleyecek değildi. Tabii bu hayallere toz pembe demekte bir o kadar ironikti.

"Çok acizsin. Bu teklifim için her şeyini yok sayacak insanlar varken, sen kabul etmeye bile korkuyorsun."

"Ya da bu teklife ihtiyaç duyan insanlar acizdir. Sence Riddle? Hangisi daha aciz?"

"Beni red mi ediyorsun?"

Lucia keyifle gülümsedi. "Evet." dedi. Tom'un bozulduğunu görünce yüzündeki gülümsemeyi istese de silemiyordu. Çantasını alıp odadan çıktığında, Tom'u düşünceleri ile baş başa bırakmıştı.

İlk defa reddedilmişti Tom, ve bu egosunu zedeliyordu. Bu konuda oldukça takıntılı olan kişiliği artık sadece lanetten kurtulmayı değil, Lucia'yı da istiyordu.

~

Fred ve George'u gören Lucia, bir çırpıda yanlarına gitti. Kaymak Birası içmeye neden çağırılmadım düşüncesi sürekli aklının bir köşesindeydi. Lucia'yı fark eden Fred, kız kardeşinin saçlarını karıştırdı.

"Niye bakıyorsun öyle?" dedi garipseyerek.

"Beni Kaymak Birası içmeye çağırmadınız. Her zaman birlikte giderdik."

"Bulamadık seni." dediler aynı anda.

"Uzaklardaydın." diye devam etti George.

"Uzakta mıydım?" diye sordu Lucia. Uzakta olmadığını biliyordu. Ayrı binalara mensup olsalar da kendisine ulaşılması zor değildi. "Uzakta falan değildim, uydurmayın."

"Uzak kelimesi, sadece aradaki mesafeyi kapsamaz Lucia."

Fred'in ne demek istediğini kavramaya çalışırken, Weasley ikizleri arkalarına bile bakmadan uzaklaşmışlardı. Kızın aklında binlerce soru oluşmuştu. Bana laf mı sokuyor, trip mi yiyorum? diye söylendi içten içe.

"Ne oldu Lucia?" dedi Ginny elini kız kardeşinin omzuna koyarak.

Lucia bilmiyorum manasında omuz silkti. "Fred ve George trip atıyor herhalde." dedi adımlarını bahçeden uzaklaştırarak. Şu an da bunu düşünmek yerine, cesaretini toplayarak Basilisk Dişini sakladığı yerden çıkarmalıydı.

Fakat aklında susmak bilmeyen bir düşünce daha vardı. Bu düşünce Tom'un teklifiydi. Herkesin ona itaat etmesi hayali gülümsetiyordu Lucia'yı. Lâkin bunun canice yapılacağını bilmek, teklifi kabul etmekten alıkoyuyordu kızı.

İksir sınıfına girdiğinde, yine o tanıdık yeşil gözlerle karşılaştı Lucia. Gözlerini devirdi ve sırasına oturarak malzemelerini çıkardı.

"Reddedilmekten hoşlanmıyorum."

Lucia umurunda olmadığını belirten bakışlar attı tam da yanında dikilen oğlana. Elinden geldiğince onu umursamamaya özen gösteriyordu.

"Amortentia iksirinin ne olduğunu biliyorsunuzdur." dedi Profesör Slughorn derse giriş yaparak. "Küçük bir tekrar olarak, iksiri yapmanızı istiyorum. Lütfen olabildiğince dikkatli olun."

Lucia'nın diğer dersleri çok iyi denecek derece de olmasa da, iksir dersinde oldukça başarılıydı. Dikkatle malzemeleri ayrıştırdı.

Ve iksirin son kademesine geldiğinde, bütün her şeyin mahvolmasına sebep olacak bir şekilde iksir yere düşmüştü. Tom, Lucia'dan şu an da kesinlikle haz etmiyordu, ve bilerek Lucia'nın eline çarpmıştı.

"Günlüğü açtığım güne de lanet olsun, sana laneti yapana da lanet olsun!" dedi Lucia bir hışımla oturduğu yerden kalkarak. Üzerini silkeledi ve kendisine şeytani gülüşünü sunan Tom'a kınayan bakışlar attı.

"Kaçık dediğimde kızıyorsunuz ama gerçekten kaçık." dedi Theodore kıkırdayarak.

"Kes sesini, Nott!" dedi Hermione kaşlarını çatarak.

"Her şeye burnunu sokma, Bulanık."

"Miss Weasley?" dedi Profesör Slughorn sinirden delirecek olan öğrencisine. "İyi gözükmüyorsunuz." Adımlarını Lucia'ya doğru attı ve sadece onun duyacağı bir fısıltıyla konuştu. "Git ve hava al, Lucia." dedi tebessüm ederek.

Lucia kitaplarını toparlayıp çantasını aldıktan sonra bir çırpıda sınıftan çıktı. Peşinden onu takip eden birer Tom Riddle olduğunu biliyordu. Asasını çıkarıp, denemek amaçlı Tom'a bir büyü yaptığında üzüntüyle asasını geri indirdi. Yapılan büyüler, Tom'a işlemiyordu.

"Upss.. Iskaladın." dedi Tom, karşısındaki kızı daha da delirtecek bir gülümsemeyle. Derince soluklanarak hızlı adımlarla gözden kayboldu. Kesinlikle onu yok ederken zevk alacaktı.

~

Heyecan, korku, nefret ve tedirginlik. Hepsini bir arada yaşıyordu Lucia. Şu an da gece yarısıydı, ve Astronomi Kulesinin tam ortasında yere çökmüş oturuyordu. Önünde Tom Riddle'ın günlüğü, elinde ise Basilisk dişi. Ne yapacağını gayet iyi biliyordu.

Günlüğü açıp elini kaldırdı Lucia. Bakışlarını kararttı. Yüzünde ise şeytani bir gülümseme vardı. Bu yaptığından gurur duyacak ve tatmin olacaktı. Basilisk dişini günlüğe sapladığında, aynı şekilde bir ağrı hissetti kalbinde Tom Riddle. Elini kalbine götürdü ve dizlerinin üzerine çöktü. Hissettiği acıyı umursamadan Astronomi Kulesinin yolunu tuttu. Günlerdir şüphelendiği şey gerçekten de oluyordu. Astronomi Kulesine geldiğinde hissettiği acıya dayanamayacak hale gelmişti. Yere çökerek öfke dolu gözlerle baktı genç kıza.

"Kes şunu!"

Lucia panikle kafasını kaldırdı. Tekrar Basilisk Dişini günlüğe saplayacakken bileğini tutmuştu Tom. Kız çırpınarak Tom'un kollarından kurtulmayı denese de nafileydi.

"Bırak!"

"Aptalın tekisin! Bir lanet söz konusuyken, Basilisk dişiyle beni kolayca yok edebileceğini mi düşündün!"

Artık çırpınmaktan vazgeçmişti Lucia. Nefes nefese kalmış ve çaresizce boşluğa dikmişti gözlerini. En azından o gece, Astronomi Kulesinden tek parça çıkabilmişti. Tabii Tom'un, Lucia'yı Astronomi Kulesin'den sarkıtıp aşağıya atma tehdidini yok sayarsak.

Lanet (Tom Riddle)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin