On Dokuz, sarhoş.

959 127 24
                                    

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum, bu arada Venom İndela'nın omzundan bu şekilde yükseliyor. İyi eğlenceler, iyi okumalar.

On sekizinci bölüm:

On sekizinci bölüm:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hey durun, durun! Yayın açıyorum!" tüm gücümle bağırdım ama zaten küçük olan odada sesim gittikçe azaldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hey durun, durun! Yayın açıyorum!" tüm gücümle bağırdım ama zaten küçük olan odada sesim gittikçe azaldı. Umursamadım ve telefonumu açarak canlı yayın başlattım. "Mina gel buraya!" bağırdığımda Mina sırıtarak yanıma geldi ve kameraya bakmaya başladı. Birkaç kişi izliyordu işte. Mina'nın önerisiyle Bakugou, Kiribro, ben, Kaminari, Jirou ve Sero karaokeye gelmiştik. Aslında yarışmayı kazandığımız için yurtta kutlama yapacaktık ama dışarıya çıkalım dedik. Zaten İzuku-san'lar lunaparka gidecekmiş.

Şu anda küçük karaoke odasında Kaminari ve Jirou şarkı söylüyor bizde eğleniyorduk işte. "Hey, eski okulundaki arkadaşlarınla pek iyi olmadığını sanıyordum." eh içtiklerimiz biraz alkollü olunca pekte önem vermeden konuşuverdim. "Zaten öyle. Nispet yapmak için açtım yayını." ardından kıkırdadım. Benimle beraber Mina'da gülmüştü.

Mina'nın duyacağı şekilde aşağıdaki yorumları okumaya başladım. "Neredesiniz? Todoroki orada mı?" gözlerimi kıstım ve kimin yazdığını okumaya çalıştım tanımıyordum oysa hesabım gizliydi ve sadece tanıdıklar ekliydi. "Nerede olduğumuzdan sanane? Ayrıca Todoroki-san burada değil." "Sen bu kadar kaba birisi miydin hep?" Mina ekrana bakarak konuştu. Omuz silktim. "Hayır ama onu tanımıyorum."

"Bakugou'yu göstersene oradaysa." Mina bir yorumu seslice okudu ve bana baktı. Hafifçe sırıttım ve zaten yan tarafımda oturan Bakugou'nun yanına gittim telefonla. "Bakugou seni soruyorlar, hayranların var, selam ver." "Ne hayranı lan!" bana bakarak bağırdığında kıkırdadık Mina ile. Galiba yine aramızda en sağlam kafa olan oydu.

"Bakugou kızdı arkadaşlar." bir elimde telefonu tutuyordum diğer elimle de bardağıma oradaki içeceklerden birisini doldurdum. "Salak mısınız siz? Kapatın şunu!" Bakugou kızmış ve hızla elimden telefonu kaparak kapatmıştı yayını. Alkolün verdiği etkiyle omuzlarımı silkmiş ve kollarımı ve kafamı masaya uzatarak doldurduğum içeceği içmeyip yatmıştım.

Şarkı bittiğinde bu sefer sahneye Mina çıkmış ve İsmail Yk'dan Bas Gaza açmıştı. O bas gaza mı açmıştı? Kafamı aşina olduğum melodiyle hızla kaldırdım ve ona bakmaya başladım. Resmen İsmail Yk açmıştı.

Yanımdaki Bakugou'yu dürttüm. "Sen biliyor musun bu şarkıyı?" bana ters ters bakmış ve "Hayır." demişti. "Çok güzel şarkı kesinlikle dinle." "Anlamıyorum ki ne dediğini." "Diyor ki; sıfır kilometre yeni bir araba alırım mahallede kızlara havamı atarım-." bağırarak şarkının japoncasına çevirirken sol eliyle ağzımı kapatmış ve beni durdurdu.

"Söyleyeceksen sahneye çık." ellerimle onun elimi dudaklarımdan çektim. Açıkçası eğer sarhoş olmasaydım böyle bir durumda utançtan burnum bile kanayabilirdi ama o an pek umrumda değildi. "Bence onu öpmelisin!" Venom içinden kıkırdayarak konuştuğunda hemen karşı çıktım bağırarak. "Saçmalama!" Bakugou bana baktığında hemen uzaklaştım ve ellerimi iki yana sallayarak kendimi açıklamaya çalıştım.

Kafam bulanık olduğu için kelimelerim pek net çıkmıyor olsa da beni anladığını düşünüyordum. "Sana demedim! Venom'a dedim. Kafamın içinde konuşuyor, biliyorsun ya!" fazla saçma sapan hareketler yapmış olsa gerçeğim eliyle hafifçe kafama baskı yapmış ve masaya yatmama sebep olmuştu. "Uyu İndela. Giderken uyandırırım." hafifçe gülümsedim ve dediğini yaptım. Eli kafamın üzerindeyken o gürültüye rağmen orada o beni uyandırıncaya kadar uyudum.

Beni uyandırdığında kafam pek yerinde olmasa da kendimi tamamen kaybetmişte değildim. Mina vr Kaminari sahnede deli gibi dans ediyorlardı. Sero şarkı söylüyor -söyleyemiyor- Kirishima kendi kendine konuşuyor ve Jirou masaya hayatı sorgulayarak bakıyordu. Bakugou ise bemi dürtüyor ve ayağa kalkmamı sağlıyordu. Herkesi toplatıktan sonra -zaten ücreti girerken ödemiştik- hep beraber çıktık.

Bakugou'nun küfrettiğini duyuyordum ama ne dediğini pek anlamıyordum. Birkaç dakika ardından Aizawa-sensei gelmiş ve hepimizi arabayla evlerimize bırakmıştı. Bize kızacaktı...

Aizawa-sensei bizi öldürecekti...

Bu biraz geçiş bölümü gibi oldu ama çok şey etmeyin eheheh :)
Lütfen yorum yapın.

canavar | boku no hero academia | bakugou katsuki Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin