FÜTADE | DİLSUHTE

Bölüm 45

Beni takip etmek isterseniz hesabım lanetlibalik

Keyifli okumalar.

***

Ona gülümseyen çocuk kızın yanına yaklaştı.

"Merhaba." Dedi gülümseyerek.

"Merhaba sen kimsin?" dedi Zöhre konuşmayı uzatmaya gerek görmeden.

Onun bu tavrına şaşıran çocuk, "Ben Ahmet." Dedi. "Evle ilgilenen ailenin oğluyum. Çocukluğumdan beri burada yaşıyorum." Sonra gülümsedi. "Sende Zöhre olmalısın. Adını çok duydum." Çocuğun yüzünde üzgün bir bakış belirdi. "Başına gelenler için üzgünüm." Dedi. "Keşke elimden bir şey gelse. Ne yazık ki benim Doğu Beyi durdurmaya gücüm yetmez."

Onun samimi olduğunu anlayan Zöhre kaba davranmak istemedi. Çocukla sohbet etmeye başladılar. Çocuk yirmi yaşındaydı ve üniversite öğrencisiydi. Hukuk bölümünde burslu okuyordu. Çocukla uzun süre sohbet etti ama onu rahatsız eden bir şey vardı. Çocuğun ondan hoşlandığı belliydi. Hayran bakışları Zöhre'nin bile gözünden kaçmamıştı ki Zöhre genelde erkeklerin kendinden hoşlandığını pek anlamazdı. Bu saf çocuğun başının derde girmemesi için, "Seninle tanıştığıma memnun oldum ama benimle konuşmasan iyi edersin." Dedi. "Doğu'nun bundan hoşlanacağını sanmıyorum."

"O benim kiminle konuştuğuma karışamaz." Diyen çocuk bunu çok sert bir ifadeyle söylese de Zöhre onun kendinden o kadar emin olduğunu sanmıyordu.

Tam çocuğa bir daha yanına gelmemesini söyleyecekti ki onları uzaktan izleyen Doğu'yla göz göze geldi. Ardından adam ağır adımlarla onlara doğru yürümeye başladı. Bir an sonra Zöhre'nin baktığı yere bakan çocuk Doğu'yu görünce donup kaldı. Doğu'ya bir baş selamı verip hiçbir şey söylemeden, kaçarcasına oradan uzaklaşmaya başladı. Onun bu halini gören Zöhre neredeyse gülecekti. Çocuğun bütün cesareti Doğu'yu görene kadardı demem ki.

"Merhaba." Dedi kızın yanına gelen Doğu. "Akşam yemeği için seni bekliyorlar."

Zöhre bir şey demeden eve doğru yürümeye başladı. Akşam yemeğinde Buket yine neşesiyle sofrayı şenlendiriyordu. Zöhre ise her zamanki gibi sessizdi.

Yemek bittiğinde Nilüfer Hanım kahve için büyük salona geçmeyi teklif etti. Zöhre odasına gideceğini söyledi ama Buket o kadar ısrar etti ki onlara katılmaya mecbur oldu. Yemekte Rasim Bey yoktu. Nilüfer Hanım, Doğu, Buket ve Zöhre salonda kahve içmeye gittiler. Büyük salonda asılı bir resim Zöhre'nin dikkatini çekti. Çok güzel bir kadının resmiydi. Kıyafetlerden çok eski zamanlarda yaşayan bir kadın olduğu belliydi.

''Çok güzel bir kadın.'' Dedi Zöhre.

"O bizim büyük büyük büyük annemiz.'' Dedi Buket.

''Evet.'' Dedi Nilüfer Hanım. ''Kocası ona deli gibi aşıkmış. Bu resmi kocası çizmiş. Aşkı resimden bile belli oluyor. Bazen Doğu'nun ona benzediğini düşünüyorum.''

"Biliyor musun?" dedi Buket sır verir gibi. "Çok kıskançmış. Bir gün  bir adam karısına baktı diye o adamı öldürmeye kalkmış." Buket'in yüzünde inanamaz bir ifade belirdi. "İnanabiliyor musun?" dedi. "Sadece baktığı için. Bu yüzden büyük anne geçerken bütün erkekler başını öne eğermiş."

Zöhre kendilerini sessizce izleyen Doğu'ya kısa bir bakış attıktan sonra tekrar Buket'e döndü ve, "Demek ki sizin ailenin erkeklerindeki bu psikopatlık kalıtımsal." Dedi.

Onun bu sözü üzerine ortama ağır bir sessizlik çöktü.

"Öyle mi?" dedi Doğu bir süre sonra. "Eğer psikopat olsaydım bugün sana hayran bakışlarla bakıp konuşan Ahmet'i öldürürdüm. Onu hatırladın mı? Hani şu bahçede konuştuğun çocuk. Seni beğendiği belli ama merak etme onu öldürmeyeceğim. Çünkü sadece sevdiğim kadına baktı diye yıllardır evimizde çalışan emektar insanların, birlikte büyüdüğüm oğlunu öldürecek değilim." Sonra annesine döndü. "Size afiyet olsun. Benim biraz çalışmam gerekiyor." Dedi ve oradan uzaklaştı.

Zöhre ertesi sabah Asuman'ı bahçeye çıkarmak için daha erken kalktı. Köpek bahçeye çıkar çıkmaz neşeyle koşturmaya başladı. Onun neşe içinde koşuşturmalarını gören Zöhre de onunla neşe içinde koşuyordu. Sabahın erken bir saati olduğundan ve korumalar da geriye çekildiği için onu izleyen kimse yoktu. Bu Zöhre'nin neşesine neşe katıyordu. Bir ara koşturan Asuman evin arka tarafındaki havuza doğru gidince Zöhre koşup onu tutmaya çalıştı ama köpek çok hızlıydı. Zöhre'nin peşinden koştuğunu gören köpek kızın onunla oyun oynadığını sanmış olacak ki daha da hızlandı. Birkaç saniye sonrasında ise Zöhere'nin korktuğu başına geldi. Köpeğin suya düştüğünü gören kızın gözleri şokla açıldı. Köpek suda çırpınıyor, batmamak için çabalıyor, sürekli suya batıp çıkıyordu. Zöhre bağırarak yardım istedi ama kimsenin onu duyduğu yoktu. Ne yazık ki Zöhre yüzmeyi asla öğrenememişti ve köpeğin düştüğü havuz iki metreydi. Şimdi koşup yardım çağırmaya gitse o gelene kadar Asuman çoktan boğulmuş olacaktı. Onun sahip olduğu tek şeydi bu köpek.

Ani bir kararla, ne yaptığının farkında bile olmadan suya atladı. Çok iyi yüzme bilmese de bir süre suyun üstünde kalmayı başardı ama Asuman'a ulaşamıyordu. Kız çabaladıkça kapıldığı panik ve onu suya çeken kıyafetlerin de etkisiyle gittikçe daha fazla suya batmaya başladı. Asuman'ı kurtaramamıştı işte! Nefesi kesiliyordu. Bir süre sonra da gözleri karardı. Tam o esnada ona uzanan bir elle tekrar kendine geldi. Kurtarıcısının kim olduğunu bile anlayamamıştı. Onu kurtaran eller suyun dışına çıkardığında yerde oturup öksürmeye başladı. Biraz kendine gelince Asuman'ın öldüğünü düşünerek gözleri doldu ama tam o sırada Asuman'la birlikte sudan çıkan Doğu'yu gördü. Köpek yaşıyordu! Onun yaşadığını gören Zöhre ağlamaya başladı. Çok korkmuştu! O ne olduğunu bile anlamadan yere onun yanına çöken Doğu kızı omuzlarından tutup sarsmaya başladı. Bir yandan sarsıyor bir yandan bağırıyordu.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?" diye bağırıyordu. "Sana bir şey olursa ben ne yaparım hiç düşündün mü?!!" Bir an sonra ne yaptığını fark eden adam sustu. Hemen ardından Zöhre'ye sımsıkı sarıldı. "Özür dilerim Zöhre. Çok korktum." Dedi kız kollarındayken. "Sana bir şey olursa yaşayamam ben." Zöhre adamın sözlerine hiçbir tepki veremiyordu. Donup kalmıştı sanki. Onu bırakmaya korkarcasına sarılan adam, "Söz ver bana." Dedi. "Benden önce ölmeyeceksin. Söz ver Zöhre. Ne olur söz ver."

Zöhre Doğu'ya söz veremedi. Ne zaman öleceğini o belirleyemezdi ama kollarında olduğu adamın onu kaybetmekten nasıl korktuğunu derinden hissetti o an. Zöhre'yi sımsıkı saran adam kızın kollarında titriyordu.

***

Ah be Doğu......

Bölümler kısa diyenlere benden selam olsun:))) İki bölüm paylaştım dikkatinizi çekerim. Seviliyorsunuz<333 Hepinizzzz......