Biz geldik canımın en içleri!💙
Nasılsınız? Umarım hepiniz çok çok iyisinizdir. Ben biraz hastayım ve uyuya kalmışım. Üzerine bir de bölümü yayınlamayı unutmuşum ğgğwğdğ
Neyse bayramı ucundan kıyısından bir yerden yakaladığımı düşünüyor gğwğdğf ve hepinize iyi bayramlar diliyorum💙
Profilimden aktif olarak devam ettiğim 'Visal' isimli kurguma bakabilir ve beni Wattpad hesabımdan da dilerseniz takip edebilirsiniz^^
Wattpad panom sizindir! Orayı istediğiniz gibi kullanabilirsiniz. İçinizi dökün, günlüğünüz olsun, gelin konuşalım. Aynı zamanda mesajlardan da bana istediğiniz zaman yazabilirsiniz.
Her daim, her an sizinleyim!💙
Bölüm şarkımız; Tuğkan - Civciv
İyi okumalar.
~
"Seni şerefsiz piç!" Diye bağırdığımda Emir'in kolumu tutan elleri biraz daha sıkılaştı. Bu yaptığına, bizi düşürdüğü şu duruma inanamıyordum falan demeyecektim, çünkü; bu zaten tam olarak Emir'den beklediğim bir şeydi. Beni zerre hayal kırıklığına uğratmamış, yine bir şerefsizlik yapmıştı.
Emir, "Doğru konuş!" Diyerek sert bir ifadeyle dudaklarının arasından tısladığında kolumu biraz daha çekmişti. Başım hızlı bir şekilde göğsüne çarptığında, "İt!" Dedim onu daha fazla sinir etmek istercesine.
"Doğru konuş benimle!"
"Şerefsiz."
"Ada!"
"Piç."
"Doğru konuş diyorum sana!" Karşımda kudum kudum kuduruyordu ve 'doğru konuş' demekten başka da bir bok yapmıyordu.
"Konuşuyorum zaten şerefsiz," dediğim an yüzümde sinir bozucu bir gülüş belirdi ve benim gülüşüme karşılık Emir'in kaşları biraz daha çatıldı.
Emir, "Senin ağzını si..." dediği an daha cümlesinin devamını getiremeden Nezir Tunç denilen adam, "Eh yeter lan!" Diye bağırarak aramıza girdi.
Ne bağırıyorsun en büyük şerefsiz?
Aynen en büyük şerefsiz...
Ama tabii ki de böyle bir şeyi diyemedim... Yemedi ama bunu aynen böyle yüzüne bağıra bağıra diyeceğimi aklımın bir köşesine yazdım.
Emir, "Abi..." dediği an Nezir Tunç'un karşısında girdiği triplere karşılık ona şaşkınlık içerisinde bakmakla yetindim. Bana bağırıp duruyordu ama anlaşılan bu adamın karşısında göt korkusu daha ağır basmış gibiydi. Böyle bir eğilip büzülmeler falan...
Küçük şerefsiz...
"Sen nasıl şerefsiz, sen nasıl haysiyetsiz, sen nasıl..." Ona olan içimden dolup taşan hakaretlerimi sıralamaya devam ettiğim sıra Emir beni daha fazla dinlemeye dayanamıyormuşçasına kolumdan sürükleye sürükleye Nezir Tunç'un yanına doğru yürütmeye başladı.
"Bırak kolumu!" Dediğim an kolumu çekmeye çalışıyordum ama pek başarılı olduğum da söylenemezdi.
'Sabret' dedim içimden kendi kendime. Sabret... Şu an içinde bulunduğum devran sadece dakikalar içinde dönecekti ve ben o zaman Emir'e yapacakları biliyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serseri 2
Teen FictionKolejdeki Serseri'nin devam kitabıdır. Ada, Ateş ve değişiklerin hikâyesi gidenler ve gelenleriyle buradan, yarım bıraktığımız yerden devam ediyor. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Hiç olmadığım kadar ihtiyacım var sana. Kokuna, se...