Beklenmeyen Misafir (gxg)

27

*İyi okumalar 🖤

Pusu, kendimi kaybettigim ve kendimi bulduğum mekandı. Sinir krizlerim, duygu patlamalarım ve hayattan kopmaya hazır olduğum noktaları burda yaşamıştım. Dövüşürken sinirimi atıp, kafamı dağıtıyordum. Ölecek noktaya gelene kadar dövüştüğümde olmuştu. Burda karma kulvarda dövüşen 4 kadından biriydim. O yüzden tanınıyordum. Bununla tanımayan da Aslan Kelam'ın yeğeni olarak tanırdı. Ilki kendi başarım olduğundan, ikincisi gibi tanınmak canımı sıkıyordu.

Akşama kadar defalarca ringe çıkmıştım. Gelmesini beklediğim adam, geç kaldığından başka şeylerle oyalanmıştım. Sabah 3'de açık bahis vardı. Eğer şimdi gelmezse bile, ona katılacağına emindim. Soner Kınalı, liman mafyalarının başlarında yer alırdı. Bunak, Hikmet'i güvertedeki dağıtımlara soktuğundan beri yıldızları barışmamıştı. Büyük küçük herkes, bunağa hesap verirdi. Soner gibi camiadaki büyük bir adam bunağa hesap vermeyi dert etmese bile, Hikmet'e vermek hoşuna gitmiyordu.  Bunu biliyordum çünkü aynı sorunu şu an ben de yaşıyordum. Bunak işlere sen bak dediğinden beri, limandaki durum dikkatimi çekmişti. Soner, Hikmet'den sonra benim de araya girmemle delirmişti. Umursamaz bir insan olduğumdan, onun baş kaldırışını görmezden gelmiştim. Şimdi o baş kaldırış işime yarayacaktı.

Yalı'yla konuştuktan sonra, bir sigara yakıp tekrar içeri girdim. Ortamdaki hareketlilik azalmıştı. Benim ekipte çalışan Ersan yanıma geldi. Telefonda konuştuğum sürede sürekli bir şeyler demişti ama ona beklemesini söylemiştim.

"İlay hanım, Soner bey soyunma odasında."

Onunla ringde karşı karşıya gelmeyi bekliyordum ama madem herkese açık bir alandaydı, bunu değerlendirmeliydim.

"Tamam Ersan. Dövüşe çıkacağım çocuğun karşısına başka birini yollayın."

Ersan beni onaylayıp, yanımdan ayrıldı. Adımlarımı erkek soyunma odasına yönlendirdim. Burda kadın-erkek ayrı olsa bile hiç kimse içeri girerken tereddüt etmiyordu. Bunun nedeni burdaki herkesin ahlak konusundan geniş değerlere sahip olmasıydı. Bazı geceler dövüş sonrası grup sex bile dönerdi.  O yüzden kadın-erkek soyunma odalarını da bazıları ortak kullanırdı. İçeri girdiğimde gördüğüm karma grup beni şaşırtmadı.

"İlay çıkıyor musun?"

Osman buraya üstümü giyinmek için geldiğimi sanmış olmalıydı.

"Hayır, duşta biri var mı?"

Gözlerim içerdekilerde gezerken, istediğim kişiyi bulamadım.

Ecem "Evet biri girdi ama tanımıyoruz." dedi.

Kafamı sallayıp "20-30 dakika boşaltsanıza burayı." dedim.

Dediğim gibi burda tanınırdım. Tanıyanlar da ters düşülmemesi gereken biri olduğumu bilirdi. Bu yüzden dediğimi yaptılar. Gittiklerinde, kapıyı kilitleyip beyefendinin yıkanmasını bekledim. Adım sesleriyle, kapıya yaslanmış bedenimi dikleştirdim. Belindeki havluyla görüş alanıma giren kişi, beklediğim adamdı. Kafasını kuruladığı havluyu indirdiğinde beni gördü. Başta yadırgamamışken elimi kaldırıp "Selam" dememle durmuştu.

"Selam?"

Buraya çok gelmeyen biriydi. Ortak çalışmalar yaptığımızdan beri beni görmeye de gelmediğini düşünürsek tanıyamamış olmalıydı. Ben onu fotoğraflarından tanımıştım.

"Üstünü giyin de sohbet edelim."

Ellerimi göğsümde bağladığımda, gözleri bedenimde dolaştı. Onun beni süzüşünün bitmesini bekledim.

"Kaslı kızlardan hoşlanmam."

"Ben de siki olanlardan hoşlanmam."

Sohbet etmek istememi farklı yere çekmişti. Verdiğim karşılıktan sonra gözleri kısıldı.