"Çok kötü bir olay derler ağlamaya. Kimse görmedi ya da diyelim ki kimsenin ruhu duymadı... Fakat ben hep çok sevdim ağlamayı. Tuzlu gözyaşlarım hep en iyi dostumdu."
*☆*☆*☆*☆*☆
Hermione elindeki birkaç belgeyle odasına doğru gidiyordu. Müdürün dediklerini düşünüp kafasında tarttıkça daha da sinirlenip elindeki bir dosyadan taşan kağıt kısmı sıktığının ve buruşturduğunun farkında bile değildi. Çok sinirleri bozulmuştu ve şimdilik yapabileceği tek şey yeterince gözlem yapıp Draco'nun hasta olmadığını ispatlamasıydı. Belki çok uzun sürecekti, belki de beklediğinden daha kısa. Ama eğer hastasına yardımcı olmak istiyorsa elinden gelenin en iyisini yapmak zorundaydı -ki o da bunun fazlasıyla farkındaydı. Yeterince derin nefes almadığını fark edip derin bir tek nefes alıp koridorda ilerlemeye devam etti. Kafasındaki dalgın düşünceler onu alıkoyarken elinden bir kağıdın düştüğünün farkında değildi.
"Pardon, bu kağıt sizden düştü galiba."
Hermione arkasını döndü ve ona uzatılan kağıdı aldı. Kafasını bay yardımseverin yüzününü net görecek şekilde kaldırıp teşekkür edecekken gözleri kısıldı. Dikkatlice karşısındakini süzdü.
"Sen... Merlin! İnanamıyorum. Harry?"
Harry'nin yüzünde bir gülümseme oluştu. "Hermione? Şaka gibi! Ne zamandır görüşmedik."
İkili sarılırken Hermione biraz daha sakinleşmişti. Çocukluk arkadaşıyla rastlamak ve iyi olduğunu görmek ona iyi gelmişti.
Hermione hevesle konuşurken saçını kulağının arkasına yerleştirdi.
"Görüşmeyeli ne kadar oldu?"
"3-4 yıl olmuştur herhalde. Hiç değişmemişsin!"
Hermione gülümsedi. "Sen de hala aynısın... Şuan beraber geçirdiğimiz zamanlar zihnimde dönüp duruyor. Ee? Ne işin var burada?"
"Aynı soruyu ben sana soracaktım. Madem sen önce sordun, cevaplayayım. Nişanlım burada çalışıyor. Bugün tanışma yıldönümümüz. O yüzden onu iş yerinden almaya geldim." dedi Harry gözleri parlarken.
"Ciddi misin? Sizin adınıza çok sevindim. Nişanlını tarif etsene, belki tanıyorumdur ya da karşılaşmışımdır."
"O şey... O çok güzel ve çok... Ah bak, işte geliyor!"
Harry'nin arka tarafı göstermesi ve Hermione'nin kafasını çevirmesi genç şifacıda şok etkisi yaratmıştı. Hermione şaşkınlıkla sırıtırken Ginny Harry'nin yanına geçip Hermione'ye samimi bir şekilde göz kırptı.
"Merhaba, Hermione."
"Siz..." dedi Harry, kaşları çatıldı. "Siz tanışıyor musunuz?"
"Evet, Hermione hastanemize şifacı olarak geldi."
"Bu neden burada olduğunu açıklıyor, sorumun cevabını biraz geç te olsa aldım. Demek şifacılık ha Hermione... Güzel bir tercih olmuş."
Üçlü ayak üstü biraz sohbet etti. Hermione ve Harry bir buluşma tarihi ayarlayıp uzun süre görüşmedikleri zamanı bir şekilde telafi etmek istediklerini dile getirdiler. Hermione onlardan ayrılıp koridorda ilerlemeye devam ettiğinde arkasından biri ismini sesledi.
"Hermione!"
"Evet Astoria?"
"Çabuk gel benimle. Yardımına ihtiyacım var."
☆*☆*☆*☆*☆*☆*☆*☆*☆
"Çok teşekkürler, Hermione. Bir anda şoka girdim. Ne yapacağımı bilemedim."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
•✧•UNDERSTANDİNG THE SEA•✧• Dramione [TAMAMLANDI]
FanfictionMesleği ve kalbi arasında sıkışıp kalmış bir şifacı... "Dinlemek ve duymak her zaman anlamak değildir." ★゜・。。・゜゜・。。 Hermione acemi ama bilgeli bir şifacı olarak tamamen tek alan için açılan bir akıl hastanesinde işe başlar. Ona verilen hastanın hast...