"Muarrem?" Adını sikeyim.

"Ne yapıyorsun burada?" dedi halime bakarken.

"Kötü adamlardan mı kaçıyorsun bu ne hal? Mahvolmuşsun." deyip yakın temasa geçerek yüzüme düşen saçlarımı çekti. Hoop sevgilim var benim hem de iki tane.

"Evet." dedim kısaca. Şu an gözümde dünyanın en kötü adamı Demirdi. Ruh hastası ya...

"Kimden?Bir şey mi yapacaklar? Polise gittin mi?" derken endişeyle bana bakan Muarreme gülümsedim. İyi çocuktu aslında.

"Lafın gelişi canım hahah." smaimiyetsiz bir şekilde güldükten sonra ayağa kalkıp üzerimi düzelttim.
"Demir eve yılan getirmiş ben de korkup dışarı çıktım." diye devam ettim.

"Aynı evde mi yaşıyorsunuz?" çatık kaşlarıyla bu düşünceden hoşlanmadığını anlamıştım.

"Evet." dedim. Anasını satayım çocuk bir şey yapmamasına rağmen tüm ruhumu emiyordu.
"Sen ne yapıyorsun burada?" dedim.

"Ah,kuzenim burada yaşıyor. Onu ziyarete gelmiştim." dediğinde başımla onayladım.

"Neyse ben gidiyorum." deyip ona arkamı döndüğümde kolumu tuttu.

"Şey-"

"Orospu çocuğu radarım tir tir titriyor Demir." Deniz'in sesini duyduğumda korkuyla o tarafa döndüm.

Hâlâ bizi fark etmemiş ikili mal gibi önlerine bakmadan yürüyordu. Sonunda başını kaldıran Demir'in gözleri gözlerimi buldu. Yanımdaki şahsa kayan koyu gözlerle ağzından büyük bir küfür çıktı.

"Kayra'yı sikiyorlar Deniz koş!" diye bağırdığında yaşadığım utanç başımı ağrıtmıştı. Bir yerde de rezil etmeseler olmazdı sanki.

Bize yaklaşan Demir'in kolunda gördüğüm yılanla korkuyla yutkundum. Muarrem'in arkasına saklandığımda sinirleri bozulan sevgililerim iyice delirmişti.

"Kayra hemen buraya gel." dedi Demir.

"Siktir git be! O hayvan varken ben o eve anca ölüm girer." dedim sinirle.

"Tövbe de beyinsiz!" diye bağırdı Deniz. Aramızda iki metre vardı amına koyayım.

"Tövbe tövbe." dedim ona uyarak.

"Tamam güzelim gel şimdi yanımıza." derken bir adım daha atmıştı Demir.

"Yılanı götür gelirim."

"LAN KONUMUZ YILAN MI?!" diye bağırıp Muarremin üzerine atlayan Denizle gözlerim kocaman oldu.
Polisi arayacaktım artık deli pezevenk.

"Lan bırak çocuğu!" deyip aralarına girmeye çalıştığımda Demir yılanı tutmadığı eliyle kolumdan tutup kolayca oradan uzaklaştırdı beni.

Beş-on metre uzağımızda kavgaya tutuşan Muarrem ve Deniz'e bakmayı kestim. Site sakinlerinden birisi polisi arardı umarım.

"Ya kurban olduğum yapma böyle." dedi Demir dudak büzerek.

"Bak aranızda seçim yapamam Hamdi ve sen çok farklı yerlerdesiniz."

"Ne demek ayrı yerlerdesiniz? Beni iki günlük yılanla mı değişeceksin Demir? Gidecek o yılan bu evden." ağlayacaktım artık ama yeter.

"Beni seçim yapamaya zorlama Kayra..."

"Niye beni mi seçersin?" dedim hevesle.

"Hayır,Hamdi'yi seçerim." dedi gözlerindeki acıyı gizlemek için başka tarafa baktığında dudaklarım titredi.

"A-Ama-" tam role kendimi kaptırmışken duyduğum sesle sözüm kesildi.

"Ananı sikeyim polis" dedi Demir.

**

"İyi bok yedin Deniz." diye kızdım ona. Parmaklıkların arasında katil gibi bakarken dil çıkardım. Polis amcaları bir şekilde ikna edip yanında kalmıştık. Sabah kadar buradaydık yani.

"Sizin gibi manita olmaz olsun. Biz kavga ederken siz orada yaz dizisi çekiyordunuz. Defolun gidin gözüm görmesin sizi."

"Kes sesini gerizekalı. Hamdi'yi bu gecenin soğukluğunda evde bırakmak zorunda kaldım zaten." Demir Hamdi'ye bir fanus bile almış yerini yatağını yapmıştı hayvanın.

Bu saattem sonra gidemeyeceği için koynumdaki yılanlara alıştığım gibi ona da alışmak zorunda kalacaktım.

"Mapuslara düştüm,sabıkam var oğlum. Doğrarım seni." dedi Deniz keko bir şekilde.

"Biliyordum." dedi Demir.

"Neyi?" dediğimde gözleri doldu.

"Artık beni sevmiyor..."

"Ne?Ne saçmalıyosun Demir?!" dedi Deniz.

"Kes be." deyip kollarını birleştirerek yan döndüğünde başımı sırtına yasladım.

"Lan vallaha seviyorum." ayağa kalkıp demirlere abanmış Deniz Demir'e laf anlatmaya çalışıyordu.

(Ya adınızı sikim sizin Lkskdpwlfk)

"Boşver Deniz,annelik duyguları kabarmış durumda o yüzden çok duygusal." diye fısıldadım.

"Annecim.." Demir üzgünce mırıldandığında başımı kaldırıp ona baktım. Telefonun ana ekranına koyduğu Hamdi'yle kıkırdadığımda telefonun ekranı kararmıştı. Düğmesine basıp tekrar telefonu açtığında kilit ekranında olan bizim fotoğrafımızla gülümsemem büyüdü.

Kimse görmeden boynuna bir öpücük kondurup çekildim.

"Ben de istiyorum." dedi Deniz.

"Bir çıkta şuradan. Sonra düşünürüz." dedim omuz silkerek.

Başımı duvara yaslayıp gözlerimi kapattım. Yarın Muarremden özür dilemem gerektiği aklıma gelince yerimde kıpırdandım. Belaydı bu köpekler.

HIYAR [bxbxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin