FİNAL:Şeytan ile Anlaşma, 💯. Gün

10.2K 1K 942
                                    

"Zaman doldu..."

"Umutları yıkılınca başkalarının umutlarından beslenir, asıl şeytanlar..."

Elimdeki çiçeği sallayıp beyaz yapraklarını etrafa saçarken Onur, kamerayı sıkıca tutmuş, Yiğit'in sırtındaki beni çekiyordu.

"Bu sahil çok güzel!" diye avazım çıktığı kadar çığlık attığımda Yiğit başını kaldırıp bana bakmaya çalıştı. Eğilip kahverengi gözlerine baktım.

Günler hızla geçip gitmişti. Yiğit'in kocaman evi artık bize küçücük gelmişti. Fatih saatin yazılımını kopyalamış ve Mimi'yi de bana hediye etmişti. Onca şey yaşamıştık zaten, o artık benimdi!

Tatlı bir iddianın sonunda, bir aylık izinleri olan askerlerle ise toplanmış, deniz kenarında bir tatile gelmiştik. Polat ve Asır mangal ateşi yakıyor, Koray ile Mahmut çadır kuruyor, Gökhan diğerlerini odun toplaması için kovuyordu.

Yiğit Ozan...

O ise günümü güzel kılan en güzel şey olma yolunda ilerliyordu. Geceleri film izliyorduk. Çok az uyuyor, yiyip içip birbirimize kendimiz hakkındaki en ufak şeyleri bile anlatıyorduk.

Çünkü hikayemizin sonu, korkarım ki, çok yakındı...

"Mina, gülümse çekiyorum!"

Gözlerimi Yiğit'ten çekip Onur'a çevirdiğimde elindeki kamerayı yüzüme tuttu ve flaşı patlattı.

"Ben de mi manita yapsam?" dedi çektiği fotoğraflara bakarken. Gülerek Yiğit'e baktım.

"Senin gerçek adın ne?" dedim merakla.

Tek kaşı havaya kalktı. Onur bu sorum ile Yiğit'e öyle bir bakış atmıştı ki alt dudağımı ısırdım.

"Neden öyle bakıyorsun. O artık benim. Her şeyini bilmeye hakkım var!" diyerek ellerimi boynuna dolayıp çenemi boynuna dayadım.

"Sana bir şey diyeyim mi?" dedi Onur yavaşça yaklaşarak.

"De." dedim ben de merakla.

"Hiçbirimiz bilmiyoruz." meraklı yüzüm birden bire düştü.

"Ne?"

Gülerek işaret parmağıyla alnıma vurdu.

"Birbirimizin gerçek ismini biz de bilmiyoruz." demişti.

Cidden mi? Bu kadar mı ciddiydi?

Başımı yana eğip Yiğit'in yüzüne baktığımda hafifçe gülümsemiş ve gözlerime bakmıştı.

"Bilmene gerek var mı?" dedi anlamlı bakışlarının ardından.

Hipnoz olmuş gibi güneşin kızıllığıyla parlayan gözlerine baktım.

"Aslında önemi bile yok."

Gülerek başını uzatmış ve dudaklarıma dudaklarını yaklaştırmıştı ki Onur ayağıyla bize su fırlatmıştı.

"Aa!"

Çığlık atarak Yiğit'in sırtına sığındığım da Yiğit dalga geçer gibi sırtını Onur'a döndü. Sırtım Onur yüzünden ıpıslak olurken Yiğit'in omuzlarına vuruyordum.

Şeytan İle Anlaşma "KİTAP OLDU!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin