74. Şeytan ile Anlaşma: Sadece 💯 Gün

5.8K 932 500
                                    

     "Sadece...13...Gün..."

   "Gece çökünce günahların tadı güzelleşir..."

     Ellerimi enseme atıp derince bir nefes aldığım sıra Serhat elinde birkaç kıyafet ile karşıma geçti.
  
    "Neden buradayız?" dedi siyah mini bir etek, üzerine beyaz tişört ve siyah da bir de ceket koyarken. Siyah  topuklu ayakkabıları da bırakarak derince nefes aldı.

    
     "Çünkü saati kolumdan çıkarmadılar hâlâ. Fatih sadece uyku moduna aldı." diyerek Mimi'ye baktım. Endonezya'ya gelip Fatih ile karşılaştığım an yaptığı ilk iş onu uyku moduna almak olmuştu.

     "Neden çıkarmıyorlar? Ayrıca herkes seni öldü biliyor. Ne yapmayı düşünüyorsun?" dedikten sonra ellerimden tutup ayağa kalktı ve beni aynanın karşısındaki tekli koltuğa oturttu.

    Saçlarımı taramaya başladığında gözlerim huzurla kapandı. Serhat'ın menajer olmasının bir sebebi vardı. O elini attığı her işte en iyisini çıkaran insandı.

      "Çünkü çıkarılması zor bir saat. Öyle 'pat' diye çıkmıyor." dediğimde saçlarımı tarayıp düzelti. Kaş hizzamın biraz yukarısından arkaya doğru bir örük yaptı. Sonrasında ise örgüleri arkadan saldı. Saçlarım salıktı ama iki yandan geriye örgü vardı.

      Yüzüme masaj yapıp birkaç şey sürdüğünde derince nefes alıp kendimi serbest bıraktım.

    Gözlerimde gezinen , tenime değen fırçalar eşliğinde onun işini yapışının keyfini çıkardım. İşte özlediğim sahne buydu çünkü ben buna alıştırılmıştım.

     "Büyük bir kaos çıkacak. O Özcan mıdır, Sercan mıdır ne haltsa umarım hapishanede sürüm sürüm sürünür." dedi öfkeyle.

     Cidden bizim şirketin yöneticisi kimdi?

      "Bilmiyorum, bir bakalım." dediğimde dudaklarım üzerinde gezindi fırçalar.

      "Tamam sen şimdi sus da şu işi halledelim." diyerek beni susturduğunda hiç itiraz etmeden ağzımı kapattım. Gözlerimin üst kısmın siyah ve gri tonlarında koyu bir makyaj yapmıştı. Hafif kırmızı bir ruj sürmüş, yüzümü renklendirmişti. 

      Sandalyede doğrulduğumda arkadaki kıyafetleri alıp elime tutuşturdu. Banyoya isteksizce kalkıp gittim. Üstümdekileri çıkarırken kaşlarım çatıldı.

     "Bir dakika." dedim kendi kendime. Sonrasında çıplak ayaklarımı soğuk zemine sürterek banyo kapısına yaklaştım.  "Ben neden böyle giyiniyorum?" diyerek kulağımı kapıya yaklaştırıp cevabı duymaya çalıştım.

      "Çünkü ünlüsün?" dediğinde kaşlarım havaya kalktı.

     "Mantıklı." diyerek arkamı döndüm. Çünkü ünlüyüm. Gizlice fotoğrafımı çekebilirler...
  
      Üstümü giyinip lavabonun aynasından kendime baktım.  Son zamanlardaki benim ben ile hiçbir alakası yok gibiydi. Ben aylar önce bu kalıptan çıkarılmış ve başka bir kalıba sokulmuş gibiydim. Ormanda yaşayan, adam vuran, vahşi bir kişiliğe...

     Aynadaki bu kız çok kibirli ve başına buyruk gözüküyordu. Ama ben artık öyle biri değildim. Çoktan değişmişti dünyam.

    Tıklatılan kapı ile derince nefes alıp kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda Serhat dikkatle yüzüme baktı. Gözleri önce yüzümde, sonrasında ise üzerimdeki kıyafetlerde gezindi.

    "Sanırım kilo vermişsin." dedikten sonra yarım yamalak gülümsedi. "Tebrik ederim."

     Tek kaşım havaya kalktığında arkasını döndü.
   
     "Komutandan izin aldım. Çıkıp biraz yürüyüş yapabiliriz. Sadece şey dedi. " diyerek omzu üzerinden dönüp gözlerime baktı. "Hiçbir şeye dokunmayın."

Şeytan İle Anlaşma "KİTAP OLDU!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin