~Özür dilerim ~

32.6K 366 455
                                    

Vote sınırı -10
İyi okumlaar🍷

"Anastasia!Uyan artık hadiii!" Sabırsızca bağırma sesiyle uyandım. Gözlerimi açtığımda hafif bulanık görüntü bir süre sonra netleşmiş ve Johnson'ı görmüştüm.

"Hadi kedicik. Kalk eve geldik."

Başımı sallayarak doğruldum. Kapıyı açtım ve kendimi zor da olsa dışarı attım. Bacaklarım uyuştuğu için ilk adımımda yalpalamıştım.

Yerde kar yoktu. Şaşırtıcı...

"Bebeğim ,yürüyebilecek misin? Kucağıma almamı ister misin?"

Kafamı iki yana salladım. Bir anda kaşları çatılmıştı.

"Cevap ver Anastasia! Konuşarak cevap ver!" Hiddetle bağırdığında sıçramıştım.

"Ha-hayır babacığım yürüyebilirim"

Yüzündeki memnun ifadeyle yürümeye başlamıştı. Arkasından küçük adımlarla saray gibi eve ilerliyordum. Cidden büyüktü. Çok büyüktü...

Evin bahçe  kapısından bahçenin içine kadar dizilmiş korumalar vardı.

Hepsinin başı yere eğikti. Ben onlara bakarak ilerliyordum. Arada çok yakışıklı adamlar görmüştüm. Cidden yakışıklılardı....

"Anastasia! Hızlı ol! Adamlarıma bakacağına yürü!"

Gözlerim hafif dolmuştu. Ben bu kadar bağırmaya alışık değildim. Hep özgürlük peşinde olmuştum. Bana bağırana üstünlük taslayana daima karşı çıkmıştım.

Ama şimdi.... Herşey çok farklıydı.

Yavaş adımlarla açtığı kapıdan girdim. İçeri girdiğim an beni duvara vurmuştu.

"Lanet olsun! Sözümü dinle! Ceza mı istiyorsun?! Vereceğim"

Neyden bahsediyordu bu? Anlamayarak yüzüne baktım.

"Yukarı çık Anastasia"

Kafamı salladım. Hızlı adımlarla mermer merdivenleri çıktım.

Koridorda öylece durdum. Nereye gidecektim?

Birkaç dakika daha ayakta durdum. En sonunda yere oturup bağdaş kurdum.

Merdivenlerden gelen ayakkabı sesleriyle Johnson'ın geldiğini anladım.

"Anastasia. Yerde ne yapıyorsun?"

Kafamı ona doğru döndürdüm.

"Imm. Odaları bilmediğim için bekliyorum ."

"Buraya gel" Hemen ayağa kalkıp yanına gittim. Önünde durduğumda boyunun oldukça uzun olduğunu farketmiştim. Suratına bakarken popoma yediğim darbeyle bağırdım.

"Ahh! Salak adam! Napıyorsun?!"

Dediğim şeyler onu kızdırmış olacak ki kaşları çatıldı ve çehresi sıkılaştı.

"Karşıdaki odaya hemen!"

Onu dinlemeyecektim.  Hızlı adımlarla bir üs kata çıkan merdivenlere ilerledim.

"Anastasia! Alacağın cezaların artmasını istemiyorsan odaya"

İstiyor muydum? Hayır.

Ona sinirli bakışlar atarken odaya girdim. Arkadan da kapıyı çarptım.

Bu oda.... Tamamı ile bahar kokuyordu. Hani böyle bahar geldiğinde yeni açmış çiçeklerin yanında gezerken burnunuza dolan o koku var ya. İşte ondan kokuyordu...

Kapının arkamdan hızlıca açılmasıyla yere yapıştım.

"Lanet olsun! İyi misin bebeğim?"

Kafa salladım. Ama iyi değildim. Canım acıyordu...

Gözlerimden yaşlar akarken birisinin bana sarıldığını hissettim. Johnson'dı.

Sıcaklığı beni sarmalarken gözyaşlarım hafif dinmişti.

"Özür dilerim Anastasia. Sana yaşatacaklarım için özür dilerim"

Anlamaz bir şekilde ona baktım. O ise sadece duvara bakıyordu.

Arkadaşlar birdahaki bölüm cinsel. Neyse umarım beğendiniz.🍷

Snow ~+18~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin