- 10. BÖLÜM -

5.9K 411 72
                                    

**********Sıkıcı geçen bir okul günü sonrası tahmininizce zıkkımlanıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

**********
Sıkıcı geçen bir okul günü sonrası tahmininizce zıkkımlanıyordum. Açım ben.

Ve on beş dakika sonra dershanenin olması da bu işin cabasıydı herhalde.

Ağzıma son lokmayı tıkıştırdıktan sonra kapının hemen yanında duran çantayı alıp evden çıktım. Yetiştirdim ya.

Hızlı adımlarla ilerlerken beş dakikaya gelmiştim. İzmir'deyken de böyle maraton bir yaşamım olduğunu için o kadar da şey etmemiştim.

Merdivenlerden çıkıp dershanenin kapısını açıp içeri hızlıca girdim. Yoruldum lan.

Beni gören Ecrin abla gülümseyip derslik numarasını söyledi.

Ay heyecan bastı.

İki nolu dersliği bulduktan sonra içeri girdim. Yaklaşık 10 kişi olduğu için bir bakmışlardı. Üçüncü sıraya geçtim ve telefona bakmaya başladım.

(Y/N: Şimdi buraya cringe diyen arkadaşlar olacak. Ben kendi dershanemi yazdığım için böyle yazdım. Ben de bir kaç ay sonra başladım ve herkes bana bakmıştı içeri girince, cringe diyen olursa kafa atarım.)

Kapı açıldığında öğretmenin geldiğini anlayıp telefonu sıranın altına koyup ayağı kalktım.

Hoca eliyle oturun diyince oturduk sınıfça. Kendimi asker gibi hissetmem peki.

" Yeni bir arkadaşımız var. Kendini tanıtır mısın?" Gülümseyip kafa salladım.

" Adım Ala Aden. Ankara'ya yeni taşındık." Dedim.

" Türkçe ile aran nasıl?" Şey ara diye bir şey bile yok ki hocam? Bok gibi...

" İdare eder, ne iyi ne kötü." Diyerek tebessüm ettim. Cidden paragraflar hafif tedirgin ediyor beni koskocaman başını unutuveriyorum birden.

" Düzeltiriz biz onu sıkıntı etme. Sınıftan birleri ile tanıştın mı?" Kafamı 'hayır' anlamında salladıktan sonra devam etti. " O zaman herkes ismini söylesin derse başlayalım." Diyince herkes kendini tanıttı. Ders işlerken oldukça konuşan ve espiri yapan bir sınıf olduğunu anlamıştım. Severiz.

İlk tenefüste yanıma bir kız gelip elini uzattı.

" Merhaba ben İpek." Deyip elini uzattı.

Elini sıkıp adımı söyledim.

" Gel seni bizimkilerle tanıştırayım." Diyip eliyle 3 erkeği gösterdi.

" Bu Mert, Deniz ve Tuna." Dedi ve kafamı sallayarak konuştum. "Bende Ala Aden, Aden'i kullanıyorum." Diyip gülümsedim.

Mert haricinde, iyi anlaşmıştık diğerleri ile. Biraz konuşmanın ardından tenefüs bitti ve öğretmen sınıfa girdi. Dersler böyle ilerlerken sonunda dersler bitmiş herkes derslikten çıkıyordu.

Bende aşağı inmeye başladım. Telefonları almak için aşağı inerken bir yandan da çantamı kontrol ediyordum.

Öğretmenlerin odasına indik ve kutudan telefonları aldık.

Tam çıkacaktım ki İpek arkamdan bağırdı.

" Beni bekle ya." Diyerek koşarak yanıma geldi.

" Ne oldu?" Diye sordum.

" Bizimkilerle döner yemeye gideceğiz, gelmek ister misin?" Döner kırmızı noktam ama benim...

" Şey gelmek is-" Tam kabul edecektim ki Mert'in göz devirdiğini görünce vazgeçtim. " Yok ya siz gidin, benim ders çalışmam gerekiyor." Diyerek klasik bir bahane uydurdum.

Biraz üzülse de gülümseyip omuz silkti.

" Teklif var, ısrar yok." Gülümsedim ve çıkışa yöneldim.

Valla açıkçası pek taktığım söylenemez. Lütfen ama ben, benden asla haz etmeyen ve yaptığım hiç bir şeyi sevmeyen bir baba ile büyüdüm onu mu takacağım. Boka bak boka, ben babamdan sevgi görmemişim ona mı takacağım aq? Kafaya bak.

Aklımdan geçirdiklerime gülerek merdivenlerden indim.

Alperen'i görünce şaşırdım desem yalan olur. Tahmin etmiştim. Anahtar yoktu yanımda ve üstelik Alperen'in numarası bile yoktu. Bunları düşünüp beni almaya geleceğini biliyordum. Çünkü ben müneccim boku yedim.

Arabaya bindim.

" Nasıl geçti?" Diye sordu yüzüme bakmadan.

" Normal işte. Dersler falan." Kafa salladı ve arabayı sürmeye devam etti.

Eve geldiğimizde çantamı omzuma attım ve arabadan indim. Alperen'de kapıyı açtı.

" Bu senin." Dedi bana anahtarı uzatırken. Elinden anahtarı alıp -şimdilik- cebime koydum.

" Telefonunu ver." Deyince tek kaşımı kaldırdım.

" Ne yapacaksın?" Göz devirerek cevap verdi.

" Numaramı kaydeceğim." Dediğinde telefonu uzattığı eline verdim.

Numarasını kaydettikten sonra telefonu bana geri verdi.

" Hadi gel bir şeyler hazırlayayım, yemek yiyelim." Fazla aç değildim. O yüzden kafamı 'hayır' anlamında salladım ve konuştum.

" Hiç aç hissetmiyorum, biraz ders çalışsam daha iyi olacak." Dedim ve bir şey demesine izin vermeden yukarı çıktım.

Kitaplıktan test kitabımı alarak test çözmeye başladım.

*******
Bence artık geç gelmesine alıştınız dlwpwkdpkwpwksogofp

Yazmaya asla zamanım olmuyor :') ki bu bölümü bile zar zor yazdım.

LGS sonuçları nasıııl? Umarım iyidir.

Neyse ben artık gidiyorum, öptüm sizi 😚🤭

𝙰𝙳𝙴𝙽 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin