16. PERESTİŞ

444 48 32
                                    

Herkese merhaba!

nasılsınız?

Perestiş: Delicesine sevmek.

bölüm şarkısı: Batuhan Kordel, Anıları sakla.
**
Çağatay'la birlikte iş yerinden ayrılmıştık, arabaya binmiş geziniyorduk. Yolda kahve almıştık. Şimdi ise yoldaydık. Arabada yine güzel bir şarkı çalıyordu.

"Gitsem buralardan, arkama bile bakmadan!" diye mırıldandım şarkıya eşlik ederek, kıpır kıpırdım. Duramıyordum. Çağatay boşta olan elimi tuttu ve gözlerimin içine bakarak öptü.

"Senden tek isteğim, anılarımızı saklaman." diye mırıldandı şarkıya eşlik ederek, serseri bir gülüşle. Öyle ilgiliydi ki, bocalıyordum. Şapşala dönmüştüm. perestiş boyutuna gelmiştim. Hiç birinin yanında kalbinizin değilde içindeki o'nun attığını hissettiniz mi? Benim göğsümde atan şey kalbim değil o'ydu sanki.

İçimde garip bir his vardı, hem güzeldi hem kötü bir his vardı. Anlamlandıramıyordum.

"İmkansızım imkansızım, çok güzelsin lanet olsun insan mısın!" diye bağırarak şarkıya eşlik etti ve bana göz kırptı. Düşmek...

Bir tepelik de durduk, manzaraya karşı duruyorduk. Kahvemizi yudumluyorduk. Çağatay'ın bir kolu omzumda diğer eliyle kahve içiyordu.

"Güzeşte Esen nasıl biriymiş?" dedi bana baktığını hissediyordum ama ona bakmadım.

"Hım.. Sessiz, sakin, sınırları olan. Özel alanına çok bağlı olan biri. Renkleri var, doğum günlerini çok önemser." dedim sempatik bir sesle. Kahvesini kaputun üzerine bıraktı ve önüme geçti. Saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı.

"Doğum günü ne zamanmış peri kızının?" dediğinde kırkırdadım ve "16 ağustosmuş." dedim.

"Yaz çocuğusun demek. Ağustosta yakın bebeğim." dedi burnuma vurdu.

"Hemde ne yakın bir ay kaldı..." dediğimde güldü. "Sen bahset biraz kendinden."

"Senden çok farklı değilim aslında sadece daha hareketliyim, hiperaktif olabilirim! Benimde özel alanlarım bağlı olduğum şeyler var. Mesela deniz kabukları çok önemlidir benim için. Küçüklüğümden bu yana deniz kabuklarıyla oynadım." dedi gülümseyerek.

"Deniz kabukları güzeldir, özellikle kulağına yasladığındaki dalga sesi huzur veriyor insana." dedim ona katıldığımı belli ederek.

"Doğum günün ne zaman?" dedim.

"Bugün, 16 temmuz." dediğinde şaşkınlıkla ona bakakaldım.

"Bugün doğum günün mü?" dedim.

"Aslında iki doğum günüm var, yanlış yazılma sorunu. İlk doğum günüm yani kimlikte yazan on altı haziran. Ayları karıştırmışlar." dediğinde rahatladım. Doğum gününü bende on altı haziran olarak biliyordum ve bunu unutmuş olsaydım kendime çok kızardım.

"Çifte dikiş yani," dedim kahkaha atarak. Ardından yüzünü avuçlarımın içine aldım: "İyi ki doğdun, deniz kabuğu."
***
Bölüm sonu!

GÜZEŞTE || YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin