Jelibon | Texting

kırk

Medya: Rümeysagülün suçu ne, bu ne bu ne, naptık biz sizee jahajdnwndnwndnwndnennfennd

YKS çok zormuş... İnşallah emeklerinizin karşılığını alırsınız bir şekilde. Eğitim sistemi iyi olmadığı sürece bu böyle devam edecek sanırım. Sıkmayın sakın canınızı, bu sistemin sizi yıpratmasına izin vermeyin. ❤️

Bulur muyuz 900 yorumuuu 🐍

***

İrem Koyuncu'dan.

Alışveriş merkezinde deliler gibi dolaştıktan sonra abim ve İpek Abla bir mağazaya daha girmişti. Ben de kendi kendime dolanıyordum. Abim ve İpek Abla ile bugün alışveriş merkezinde gezmeye karar vermiştik. Abime bir de iki tişört kitlemiştim. Çok beğendiğim için ve deli gibi yalvardığım için hemen almıştı.

Canım abim, tipini yediğim.

Abim ve İpek Abla hâlâ gelmeyince ben de telefonumu çıkarıp jelibonlu kekimi aramaya karar verdim. Üçüncü çalışta açtığında konuştu.

"Bebeğim?" dediğinde kalbim ritmini hızlandırdı.

Şu bebeğim kelimesini önceden biraz itici bulurdum. Ama Erdem söyleyince niye bu kadar güzel geliyordu, tam çıldırmalık.

"Nasılsın sevgilim?"

"İyiyim güzelim. Çalışıyoruz Caner ile. Sen ne yaptın? Gezdin mi güzelce?" Gülümsedim.

"Evet. Seni özledim. Arayayım dedim. Sabah kahvaltınızı yaptınız, değil mi?" Gülüşünü duydum.

"Bunu kontrol edeceksin her zaman, değil mi?"

"Hem de her zaman," dedim karşılık olarak.

"Merak etme meleğim. Size söz verdiğimiz gibi düzenli davranıyoruz ve düzgün besleniyoruz." Biraz akademik konuşması beni güldürdü. Sanki bir yerde sunum yapıyordu.

"Tamam jelibonlu kekim. Arada yine bir şeyler hazırlar getiririm size ben." İç çekti.

"Yine söyleyeceğim. Sen hemen evlensene benimle ya," dediğinde eridim.

"Bak şöyle deme Erdem. Gelinlik giyip çalıştığın markete gelmek istiyorum." Sesli bir şekilde güldü.

"Kurban olurum kızım ben sana." Biraz daha eridim.

"Hadi ben kapatayım. Daha fazla meşgul etmeyeyim seni. Kolay gelsin sevgilim," dediğimde cevap verdi.

"Tamam güzelim. Akşam konuşuruz. Kendine dikkat et."

"Sen de," deyip gülümsedim ve telefonu kapattım.

Ben bu çocuğu yerim ulan.

Telefonumu cebime koyup etrafı seyrederken abimlerin girdiği mağazaya baktım. Anlaşılan bir süre daha bekleyecektim. İç çekerek alışveriş merkezindeki insanlara bakmaya devam ettim. Hafta içi olmasına rağmen kalabalıktı. Gözlerim bir adamda takılı kaldı. Bir kadın ve çocuk da vardı karşısında. Kadın biraz korkmuş gibiydi. Kaşlarımı çattım.

Adam çocuğun elinden tutup çekiştirdi sinirli bir şekilde. Çocuk onun elini itince adam ona bir tokat attı. Gözlerimi şaşkınlıkla açtıktan sonra sinirle onlara doğru yürümeye başladım. Kadının kolundan tutup çekiştirdi bu sefer de.

"Bıraksana onları!" diye bağırdım. "Ne yapıyorsun sen?!" Adamın bakışları bana dönerken çevreden birkaç kişi de bize bakmıştı.

"Sen karışma küçük hanım." Sinirle gözlerimi kıstım.