☾ BÖLÜM 64 ☽

194K 11.9K 19.4K
                                    

64. BÖLÜM
BAR

"Kızlar benimle birlikte rahat olun ağalar." dedi Demir, rahat bir tavırla içeriye geçip oturduğunda kapıya yaklaşan Karan'ın bakışları bir anlığına ona düşmüştü.

"Buna da hiç güvenmiyorum ya neyse," dedi Karan uzanıp dudağımda küçük bir öpücük bıraktı. "Bir saçmalık sakın yapmayın Marin."

"Ben ve saçmalık? Karını hiç tanımamışsın Karan Milan!"

Bunu demiş onlar gideli aradan yarım saat kadar geçmişti. Ben yemek yapmanın vermiş yorgunlukla kendimi zorla koltuğa atmış, olduğum yere çökmüştüm. Zühre televizyonun başında magazin programı izliyor, Demir kendi odasında hasret gideriyordu. Elfida ise dibimde oturmuş sayısız yalvarışını yapıyordu.

"Marin lütfeeeeeen!" dedi, bir kediye döndürdüğü bakışlarını bana kaldırdığında kirpiklerini kırpıştırarak baktı.

"Evde oturup televizyon izleyelim işte ne güzel, gece gece başıma iş almak istemiyorum." diye mırıldandığımda Zühre'nin soyup doğradığı elmadan bir dilim alıp ağzıma attım. Kendimi tam olarak akşam televizyon karşısında meyve keyfi yapan yaşlı insanlar gibi hissediyordum.

"Ya lütfeeen diyorum bak sadece yarım saat duracağız." dedi Elfida ısrarları üç adamın evden gittiğinden beri devam ederken kulağımı kapatsam bile beni rahat bırakacak gibi değildi.

Bakışlarımı hızlıca ona çevirdiğimde, "Elfida sen hiç konuşma!" dedim kızgınlıkla. beni nereye sürüklediyse başıma hep bir şey gelmişti. İki kere onun zoruyla gittiğim yerde farkında olmadan kocamla karşılaşmama neden olmuştu. Bu aşkın en büyük mimarisi Elfida'ydı.

"En son gece mekanına gidip yarım saat duracağız dediğinde başıma gelmeyen kalmamıştı."

"Mahir abiyi sorun etme ben bir yolunu bulurum." dedi Elfida, başka hiçbir sorunum yokmuş gibi konuştu. "Kimlik dolu bende, üzerine fotoğrafını yapıştırmam saniyelerimi almaz."

"Kızım abim Mahir'i takan kim? Yıllardır takıyormuşum onu sorun ediyormuşum gibi konuşma. Abimden daha büyük bir sorunum var artık kocam!" diye dişlerimin arasında konuştuğumda gözlerimdeki damarlarımın kırmızılığı artmıştı. Hem yorgundum hem de ısrar etmesi beni iyice sinir ediyordu. Daha dün gecenin yorgunluğunu atamamışken bir de bu gece gürültü kaldıramazdım.

"Karan'ın haberi olmadan çıkamam bir yere, aramalarıma mesajlarıma cevap vermiyor zaten gelirler birazdan." dedim onun yalvaran bakışlarına karşılık. Bana en son geldim diye mesaj atmış sonraki yazdıklarıma cevap vermemişti.

Oturma odasının kapısında Demir belirdiğinde çok geçmeden içeriye girmişti. "Ee neye karar kıldınız?" dedi Demir, Elfida'nın kayıp ikizi olduğu için aynı kafalardı. İkisi de gittiklerinden beri bizde çıkalım diye tutturuyorlardı. "Çıkıyor muyuz dışarıya?"

"Bana bakmayın hiç, ben televizyon izliyorum." dedim, elime televizyonun kumandasını aldığımda bakışlarımı onlardan çekip geniş ekrana çevirdim. "Görümcemle de uğraşmayın sakın, bana emanet o. Siz ikiniz ne yapıyorsanız yapın."

"Sen harbi koca köylü olmuşsun çiçeğim." dedi Demir, alay dolu bir sesle. Yanıma geçip oturduğunda Zühre ile arama girmişti.

"Demir kaşınma istersen, bak zaten üç adamı zor tutuyorum salarım üstüne görürsün gününü." diye tehdit ettiğimde Demir hiç oralı olmamıştım. Hatta nedense daha çok hoşuna gitmiş, yüzünde keyifli bir ifade belirmişti.

DÜŞLER AĞIDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin