1/Soyadım üzerine yemin ederim

178K 4.4K 466
                                    

"Servan Ağa bu ne demek oluyor? Nasıl konağı basarsın. Bilmez misin ki bir ağa konağı her hangi bir nedenden basılmaz."

"Namus meselesi herhangi bir mesele midir? "

"Namus mu ? "

Diye durdu genç kız

 Az önce ki kızgın halinden eser yoktu şimdi. Ağabeyi Mirzan'ın bir şeyler karıştırdığını biliyordu ama bu bu kadarını yapamaz diye düşünüyordu. Karşısındaki sinirli ,heybetli,yaşlı adama bakıp, sırtını dikleştirdi ve konuşmaya başladı.

"Servan Ağa önce bir olayı anlatsan, bilmez misin babam kalp hastası burada değil. Abim de onun yanında. Şuan tek muhatabın benim. Önce derdini anlat!

-Peki sen bilmez misin biz kadınları muhatap almayız!

Bunu duyan Miray sinirlenmişti.Muhatap almamakta neydi?

"Sana Ağa dedim,saygı gösterdim. Diyeceklerini bekledim ama sen ne yaptın, başka bir ağa kızını yok saydın.!Bu olmadı ağa. Bu ağalığa yakışmadı. "


Yaşlı adam karşısındaki dik kafalı,dobra kıza baktı. Şuan başındaki dert olmasa kızın cesaretini takdir eder,kızla oturur uzun uzun konuşurdu ama  durum buna hiç müsait değildi.

"Bak kızım şimdi kulaklarını aç dinle o zaman. Senin o densiz olacak abin gitmiş kızımı kaçırmış. Onları benim bulmam lazım. Ben değil de oğlum Bedirhan bulsa ikisini de öldürür sonra gider teslim olur. Şimdi anladın mı?"

Genç kız biraz afallasa da derin bir nefes aldı ve ses tonun ayarladıktan sonra konuştu.

"Servan Ağa şimdi sözümü kesmeden beni dinle. Sonra da yanlışım varsa düzelt. Biz gelip adabınca, Allah'ın emriyle kızını istedik sen de vermedin mi ? Nişan için babamla, oğlunu beklemeye karar vermedik mi ? Ne diye kızı kaçırsın? Bu işte bir yanlışlık olmasın !"

Genç kız sonra kararlı gözlerle karşısındaki adama baktı ve ağzından çıkacak cümleleri bekledi.

"Şimdi sende beni dinle. Sözden sonra Bedirhan Amerika'dan döndü. Olanları duyunca çıldırdı,yıktı,geçti. Kardeşimin oğlu  yani yeğenim Rohat ,Bedirhan ile  konuşup kızım için izin istemiş. O da onaylamış. Rengin'in okulunun bitmesini beklemiş. Sonra olanları duyunca çileden çıktı. Ona danışmadan verdik diye celallendi. Bu iş olmaz ,sizin yerinize kendi akrabalarımız daha iyi diye çıktı gitti. Bu olanları sizin deli oğlan duyunca gelmiş kızı kaçırmış."

"Servan Ağa ", deyip biraz bekledi. Zaman kazanmak ister gibiydi. "Ağa olan sen değil misin? Niye senin lafın üstüne laf söylenir? Abimin yaptığı yanlış peki ya senin oğlunun yaptığı?"

"Sen Bedirhan'ı tanımazsın. Tüm Diyarbakır bilir onun ne kadar inatçı olduğunu. O şimdi söz vermiş bir kere.Sözünü tutamazsa kendine yediremez. Her ne kadar ağa ben olsam da aşirette sözü geçen odur!

 Aşireti ayağa kaldırır yine de bu evliliğe izin vermezdi.O yüzden başka bir yol bulana kadar beklemek istedim. Senin deyyuz abin bir çuval inciri berbat etti. Kızım gözümün nuru olmasaydı onun istediği erkeği yok sayar yeğenime verirdim. Yüreğim evlat acısını bir daha kaldırmaz o yüzden onları bulmamda yardım et.Bedirhan onları bulduğunda kan çıkar. "

Genç kız adama hak verir vermez avlunun kenarına geldi. Aşağıda hazır bekleyen adamlara göz gezdirdikten sonra gereken konuşmayı yaptı.

"Hamza adamları topla! Tedbirli olsunlar. Mutfaktakileri de yukarı gönder. Şimdi. "

Kız kendinden o kadar emin,hareketlerinde o kadar rahattı ki...

 Yaşlı adam bir kere daha ona hayran kaldı. Kızının da böyle hanım ağa gibi davranmasını ne kadar istediğini anımsadı ama Rengin ,merhum karısı gibi çok uysaldı. Yaşlı adam düşüncelerinden karşıda dizili olan kadınların sesleri ile ayrıldı.

"Şimdi lafı uzatmadan bana doğruyu söyleyin. Mirzan abim size bir şey anlattı mı?"

Kimseden ses çıkmayınca kız sesini biraz daha yükseltti.

"Size bir soru sordum. Kaldırın o başlarınızı cevap yerde değil. En gençlerinden Esma'nın yanına giderek sen söyle seni benden daha yakın görür. Sana bir yeri temizlemeni söyledi mi ? Yada başka şeyler..."

-Şşey Miray Hanım neden bana desin ki?Yok ben bir şey bilmiyorum."

Kızın titreyen sesinden yalan söylediği belliydi. Onu korkutmamak için Miray gidip kızın omuzuna elini koydu. Sakin bir sesle kızı ikna etmeye başladı.

" Bu hayat meselesi. Bir şey saklıyorsun.Gizlediğin şeyler can borcun olduğun adamın canına mal olur. Anlat artık. "

Mirzan'ın ölüsü düşünüp korkan Esma her şeyi anlatmaya başlamıştı.

-Hanımım ben bilmiyordum. Mirzan Abiye bir şey olursa kendimi affetmem. Zınnar'da (BAĞ EVİ) ki  evi temizleyip, mutfak için bir şeyler getirmemi istemişti dün."

"Tamam Esma sakin ol. Hepiniz işinizin başına gidin şimdi. Şeyhmuz olanları duydun hadi arabalara..."

Esma'nın anlattıkları ile Servan Ağa'ya dönen Miray çok mahcuptu.Adam dediklerinde haklı çıkmıştı.Lakin yine de yaşlı adamı teskin etmeye başladı.

"Servan Ağa diyecek bir şey bulamıyorum. Olaylar inşallah senin dediğin gibi gelişmez. Onlar etti sen etme. Oraya gittiğimizde sakin ol. Soyadımın üzerine yemin ederim, kızının adını temize çıkarıp, bu olayı bir şekilde halledeceğim."

TÖREymiş... Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin