|2| Ben Ve Tanrı, Pek İyi Geçinemeyiz

21.3K 2.1K 734
                                        

Çok çok tatlı bir değer gördük şimdiden. En çok okunan kurgumdan reklam yapmış olabilirim ama bu önemli değil, sonuç olarak güzel bir başlangıç yaptık😋

Bölüm hakkında birkaç şey söylemek istiyorum. Önemli!!!

Taehyung bu kurguda Vegan. Ve bu bölümün başında vegan olma sebebini, ve veganlık hakkındaki düşüncelerini anlatıyor. Et yiyen birisi olarak Vegan bir insanı buraya yansıtmak beni biraz endişelendirdi, vegan olmayan okuyucular bu metinleri okursa direkt yanlış anlaşılabilir diye cidden çok endişeleniyorum.

Lütfen çok fazla üstünüze alınmayın, ve lütfen yazılanları bir hakaret olarak algılamayın. Ben de et yiyen bir insanım ve Taehyung'ın düşüncelerini gayet doğal buluyorum. Herkes aynı düşünecek değil ya? Farklı bir düşünce tarzını yansıtmak istedim sadece. Lütfen bir hakaret olarak algılamayın.

İyi okumalar <3

•••

Şu evrende gözüme en masum gelen canlılar hayvanlardı. İnsanlar zeki canlılardı. Daha doğrusu akıl kullanımı seçeneği ellerine verilmiş canlılardı. Yaşam bize emanetti; dünya, gezegenler, boşluk bile. Boşlukta bile bizim çöplerimiz varken insanları kim masum bulurdu ki?

Bu evrendeki en masum canlılar hayvanlardı. Ve insanlar nankör canlılardı. Hayvanların kesilip yenmesi besin ihtiyacından mıdır, dünyadaki dinlerin gerekçelerinden midir bilinmez fakat insanlar severdi işte. Ben ise hayvan ürünlerinden alacağım besinleri hayvan besini barındırmayan ürünlerden alabiliyorsam kesinlikle hayvansal ürün kullanmanın taraftarı değildim.

On altı yaşımda, ergenliğimin ortalarında ergenliğimi kabullenen bir çocuk olarak çevreme mantıkla yaklaşmaya çalışırdım. Kişiliğimin ergenliğimde oturacağını biliyordum. Yirmi yaşıma kadar yurtta kalmıştım ve orada büyük bir ablanın bana dediği şeyi asla unutmazdım: "sen birkaç yıla karakteri yerine oturmuş bir birey olacaksın. karakterin tamamen oluşmuş, hazır bir hamur olacak. Ve sen bu hamurun malzemelerini ergenliğinde ekleyeceksin. Ergenliğinde ne yaparsan, olaylara nasıl yaklaşırsan bunlar kalıcı olur. Bu yüzden ergenliğini kabul et ve malzemelerini özenle seç."

Sanırım şu an hayatımda her şeyin durgun fakat düzenli gitmesinin sebebi bu tavsiyeydi. Her şeyin farkına bu cümleleri duyduğumda varmıştım ve gerçekten de hayatımı güzel geçirmek için çabalamıştım. Çok ders çalışmıştım, şu an çok çalışkandım ve tembel insanları hiç sevmezdim. Çok fazla sorumluluğum vardı, sorumluluklarımın her zaman farkındaydım ve yerine getirmekte sıkıntı çekmiyordum. İlişkilere vakit ayıramamıştım, aşkla aram kötüydü ve ileride bir ilişkim olursa fazlasıyla deneyimsiz olacağım kaçınılmaz bir gerçekti.

On altı yaşımdayken yurdun dışındaki hayatım aktifti. Serseri bir çocuk denebilirdi bana. Fakat bu serseriliğime ters çok çalışkandım. Çevremdeki herkes şaşırırdı buna. Bu kadar serseri bir çocuk nasıl okulun en çalışkanlarından olabilir? Sorusunu çok duymuştum mesela.

Yurdun dışında çok fazla şeye şahit olmuştum. İntihar eden bir genç kıza, annesi yanında dövülen, şu an yüksek seslere fazlasıyla korkusu olduğuna emin olduğum bir çocuğa, aile geçimini sağlayamayıp intihar eden bir adama, psikopatlık seviyesine ulaşmış çevreye zarar verme isteği olan bir gence, sokak köşelerinde birbirlerini gizlice öpen iki kadına, sıkı aile baskısı ile hayatını karartacağını bilmeden bir erkeğe kaçan kız, soğuklarda kürkü yetemediği için donarak ölen bir yavru kediye, babası tarafından öldürülen küçük bir bebeğe, gözlerinden yaşlar aka aka normal olarak görülerek kasaplar için kesilen ineklere, tavuklara şahit olmuştum.

RL | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin