Soft Analog//Mesafeler 'Mesafeler, ben yapan beni'
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
꧁Bu bölüm, not defterinin son sayfasıdır.꧂
"Güzelim, duyuyor musun beni. La bebe diyeceksin bak."
Feza Evin'in açıkta kalan şişkin göbeğini parmaklarının ucuyla okşarken Evin'in umurunda bile değildi. Tek derdi kilo kilo çilek yemekti.
Zaten yıllar geçtikçe Feza'ya laf anlatamadığını öğrenmiş her şeyi akışa bırakmaya karar vermişti.
Karnındaki bebekle beraber bu evde iki bebek bir anne vardı aslında. Feza gün geçtikçe daha da çocuklaşıyordu.
"İnsanlar önce anne mi baba mı diyecek kavgası yapar herifin derdine bak anasını satayım, daha mercimek kadar çocuğa 'La bebe' öğretmeye çalışıyor."
Hakan karşı koktuktan gülerek laf attığında önce Sedef'ten bir yastık yedi sonra Feza'dan.
"Mercimek he, oradan bakınca mercimek gibi mi duruyor Hakan. Hayır yani ben taşırken hiç mercimek gibi hissetmiyorum da."
Evin aylardır değişmeyen sinirli ruh haliyle çıldıracakmış gibi bağırdığında Feza Evin'in tombul yanaklarını tutarak sakinleştirmeye çalıştı.
"Bebeğim, bana bak. Unut sen onu, Hakan diye biri yok. Ayrıca bakma çok bakma Füsun'umun Hakan'a benzemesini istemiyorum."
Füsun.
Feza, iki sene önce dünyada ailesinden kalan tek kişiyi de kaybetmişti.
Anne acısı hiçbir şeyle kapanmazdı belki ama yıllardır devam eden kocaman dostlukları, Evin ve yaklaşık yedi aydır hayatlarında olan küçük bir kız ile kocaman bir aileydi aslında.
"Ben hala Feza'yı çocuk yapmaya nasıl ikna ettin ona şaşıyorum, bu herif onun da ikinci elini alırdı."
İlkim elindeki çayları arkadaşlarına dağıtırken bir yandan da Feza'ya bulaşıyordu.