0.9

11 1 2
                                    

Kendimden geçmiş bir şekilde dans pistin ortasında dans ettiğim sırada aldığım alkolden dolayı fazlasıyla rahatlamış hissediyordum.

Kaç bardağı dikmiştim kafaya, hiçbir fikrim yoktu.

Hale çoktan beni zapt etmeye kalkışmıştı, ama bilmediği şeyler vardı. Bu gece tamamıyla kafamı dağıtacaktım.

Bedenimi daha fazla kıvırdığım sırada hemen arkamda, karnıma doğru birleşen elleri hissettim.

Hemen sonra kulağımın dibine gelip nefesini üflemesi, içimi titretmişti. Yutkunduğunu düşündüğüm bir ses çıkardığında kendimden geçmek üzereydim

"Bu kadar tahrik edici olmak zorunda değilsin," dedi.

Bunu kulağıma fısıldarcasına demesi beni delirtmişti.

Zaten fazlasıyla sarhoştum, bu bey de kim oluyordu?

Ama bunları demek yerine kıkırdadım.

Her kimse, hoşuma gitmişti.

"Komik mi?"

Tekrar kıkırdadım.

Şuana kadar sarhoşken verdiğim her kararımdan nefret etmiştim ve bundan asla etmeyecektim.

Ona doğru sokulduğumda kasıklarımdaki tatlı sızı baş gösteriyordu. Bu yabancıyı arzuluyor muydum?!

Karnımda birleşen elleri bulundukları yeri okşarken sesi kulağımı gıdıklandırıyordu. Hafif sallanarak şarkının ritmine uyum sağlamaya çalıştığım sırada nefesi kulağımdan kayarak boynuma geldiğinde, ne olduğunu anlamamıştım bile.

"Hmm.."

Mırıltısı bu sefer boynuma ulaştığında hissiyatı şu evrendeki en kırılgan şeymişsiniz gibi hissettiren öpücükler konduruyordu.

"Mmmm..."

Bu sefer ben mırıldandığımda bedeninin sıcaklığıyla, fazlasıyla tahrik olmuştum. Belimi ve sırtımı olduğu gibi açık bırakan elbisenin üzerinden, düğmeleri açık kalan gömleğinin altındaki tenini hissedebiliyordum. 

Ne yaptığımı bilmeden kollarımı yukarı kaldırdım ve ellerimi boynuna doğru doladım. Kalçalarım küçük danslarını sergilerken hırıltısı içimdeki ateşi körüklemekten başka bir şey yapmamıştı.

Bedenini kasmıştı, ve ben arkamdaki şu küçük şeyi çok rahat bir şekilde hissetmeye başlamıştım.

"Güzelim.. Zorlamasan mı acaba?"

Tereddütlü çıkan fısıltısı içimi okşarken ben yine kıkırdadım.

"Beyefendi, rahatlasınız mı acaba?"

Bir an duraksadığını anımsadım. Nefesini boynuma gömerken bu kez o kıkırdadı.

Çünkü sanırım, son derece sessizce, inlemiştim.

Bu tamamen alkol yüzündendi! Eğer aklım başımda olsaydı bu denli ipin ucunu kaçırmazdım.

Hem daha önce nefesi daha sıcak ve ferah olan biri, bunu boynuma üflememişti. 

Harry Stiles'ın Karpuz Şekeri Sarhoşluğu dediği yerin tam sınırındaydım ve bu beyefendi zihnimi çok daha fazla bulanıklaştırıyordu.

Çok yavaşlamış ve şarkının ritminden kesinlikle habersiz iki nota gibi sallanıyorduk.

mandolinimin penasını sonunda bulmuş kadar mutlu hissediyordum

Etrafımdaki herkes kaybolup giderken tüm bedenime yaydığı sıcaklıktan bihaber olmalıydı.

İlk defa-sarhoşken bile-yaptığım şeyin yanlış olup olmadığını düşünmeden yapıyordum.

Tanrı aşkına! Kokusuna karşı çıkabilseydim bunu şimdiye kadar yapmış olurdum değil mi?!

Kesinlikle..

Topuklular yeterince beni yormuşken, bacaklarım da isyana kalkışmışlardı.

Sahi ya? Ne zamandır buradaydık? Birkaç saat olmuş olmalıydı, sanırım.

Veya ben yaşlanmış olmalıydım.

Yoksa kesinlikle nefesimi kesen bu yabancının kucağına bayılmazdım.

Değil mi?

***

atlasaydın üstüne

günbatımına doğru / textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin