43. Şeytan ile Anlaşma: Sadece 💯 Gün

6.9K 975 287
                                    

    "Sadece...55...Gün..."

    "Konuşulması gereken konular varken susulmaz..."

   
    Ellerimi yumruk yapıp havaya kaldırırken bacaklarımı açabildiğim kadar açtım. Devasa bir hava yığınını ciğerlerime çekmiş, neredeyse ağzımı esnemekten yırtacak vaziyete gelmiştim.

     Ayak parmaklarımı oynatırken gözümü açmıştım ki tek kaşı kalkık bir vaziyette beni izleyen Yiğit'i gördüm. Yattığım yerden hızla doğrulduğumda alt dudağını ısırmış ve gözlerini kısarak bana bakmıştı.

    Güldüm.

    "Uyanmışsın." dedim şaşırılacak bir durummuş gibi.

    
      Başını salladı.

     "Asıl sen uyanmayı başarmışsın." dediğinde elimi enseme atıp etrafa baktım. Çektiğim tekli koltuk odanın bir köşesine gitmiş, ben ise yumuşacık yatağın üzerinde, prensesler gibi uzanıyordum.

 
    Saç diplerimi gergince kaşıyıp bir çözüm aradım.

    "Ben ne ara geldim buraya?" dedim kendi kendime. Yiğit'in taşıdığı ihtimali hiç aklıma gelmiyormuş gibi bir de rol kesiyordum.

     "Koltukta rahatsız olmuş olmalısın. " diyerek tekli koltuğa kısa bir bakış attı. "Horluyordun."

     Gözlerim sonuna kadar açıldı. Yanaklarım kızarmaya başlarken yalandan güldüm.
 
    "Gittik ormanın ortasında, paraşütün içinde uyuduk da horlamadık. Şimdi hiç horlamamışımdır." dedim kendimden emin bir şekilde.

     Güldü.

   "O gün de ayı sesi duyduğumu sanmıştım."

     Açılan ağzımı kapatmak adına ellerimi kaldırdım. Yüzüne şaşkın şaşkın bakarken gülümsedi.

     "Bizimkiler görmeden kalk hadi." dediğinde kaşlarımı çattım.

     "Görseler ne olur?" dedim merakla.

     "Bilmem, hiç düşünmedim." dedi yüzünü başka yere çevirerek.

     "Düşünmedin mi gerçekten?"

      Yatakta dizlerimin üzerine çıkıp bir iki adım emekledim. Oturduğu yerden telaşla ayağa kalktı.

     "Düşünmedim, kalk hadi." diyerek kolumu tutup beni hızlıca yataktan kaldırdı. Kaşlarımı çatarak dengemi sağlamaya çalışmıştım ki resmen bir mağara adamı gibi sürükleye sürükleye beni kapı dışarı attı.

      Resmen bir şey söylemek için açtığım ağzımın üstüne kapanan kapıyla ellerim havada kaldı.

    "Herkesin kafası iyi!" dedim sinirle. Konuşturtmadı bile.

    Çıplak ayaklarımı yere vura vura odama geçtim ve kendimi yatağa attım.

     "Ah salak kafam,  hazır baygınken iki  kere daha çarpacaktın vasıfsızı!"

      Sinirle odama girip aynanın karşısına geçtim. Beni odasından attı, yaka paça? Hah!

    Ünlü Mina Çavuş'u?

    Ünüm burada pek işe yaramasa da bunun bir anlamı yoktu. Sonuçta ünlüydüm, şarkıcıydım, yetenekliydim, iş kadınıydım!

    Hızla duşa girdim. Güzelce yıkandım. Aynanın karşısına geçtim uzun uzun kendime baktım. Bir kadının canını sıkmak o kadar kolay değil Yiğit bey!

Şeytan İle Anlaşma "KİTAP OLDU!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin