47. Kanat Sesleri

6.6K 603 358
                                    

" Sen yengeme dua et."

İki üç kez okuduğu mesajdan hiç bir şey anlamamıştı ama neler olduğunu sormak için bile İlyasla muhatap olmak istemiyordu.

Bunun yerine Selma annesine yazdı.

" Hayırlı akşamlar anne, yarın sabah saat sekiz uçağıyla İstanbul'a geçeceğiz inşaallah. "

Söyleyecek başka bir şey bulamamıştı. Bu esnada ablası mesajı görmüş cevap yazıyordu.

" Mahir biz hastanedeyiz. Buralar biraz karıştı, kendi başınıza hareket etmeyin."

Neye uğradığını şaşıran genç adam ablasını aramayı denediği anda çağrısı reddedildi. Belli ki ablası konuşmaya müsait bir ortamda değildi.

Ne yapacağını bilemez halde odanın içinde dolanırken Selma annesi mesajına cevap verdi bu kez.

" Hayırlı akşamlar evladım, bizim uçağımız da o saattlere yakın. Hava alanında buluşur eve öyle geçeriz. Hayırlı yolculuklar, Allah'a emanet olun."

Selma annesinin gönlüne su serpen mesajını oyalanmadan cevapladı.

" Nasıl uygun görürseniz anne, size de hayırlı yolculuklar."

Anne duası almanın verdiği ferahlıkla hem ablasını hem babasını durumdan haberdar etti. Hala neden hastanede olduklarını düşünürken ablası "o halde sorun kalmadı, sabah görüşürüz inşaallah" yazmıştı.

Ablasının teferruat vermek istemediğini fark eden genç adam daha fazla düşünmeyerek dün gecenin ve iki aydır kabuslarla bölünen onlarca gecenin yorgunluğuyla gözlerini kapadı.

***

Kemal, Halimeyle yaptığı konuşmadan sonra acaba ileri gittim mi diye düşünerek günü akşam etmişti.

Karısı Günayla konuşmadan hareket edersen hakkımı helal etmem dediği için, bir kaç saate nasıl olsa evde olacağını tahmin ettiği yeğeni gelene kadar hatununa az biraz naz edip, kız geldiğinde az da Mahir'i kıvrandırdıktan sonra herşeyi tatlıya bağlayamayı planlıyordu.

Mesai bitimi eve döndüğünde karısını, eve temizlik için gelen ablayı ekibiyle beraber işe koşmuş, kendi de deterjan kokularından etkilenmemek için arka bahçede Esma ile hazırlık ederken buldu.

Ne oldum ne olacağım diye sormaya kalmadan, üst kata, Tarık'ın yanına postalandığında bir bakıma işine geldi çünkü hatununa daha fazla eziyet etmeye kıyamıyordu.

Tarık, bu sabah beraber gittikleri namaz sonrası, niyetini öğrendiği için oldukça rahattı. Çocukların yanında konuşmayı uygun bulmadıkları için sessiz bir anlaşma yapmış gibi farklı farklı konulardan söz ederek hanımların işlerini bitirmesini beklediler.

Nihayet temizlik ekibi zaten temiz olan eve "kayınvalidem geliyor" temizliği yapıp işini bitirdiğinde Esma ve Halime de sardıkları sarmaları, börekleri dolaba kaldırdılar.

İşleri henüz bitmişken Zeliha yengenin Esmayı arayıp gençlerin bu gece konaklayıp yarın yola çıkacaklarını haber vermesi iki komşu üzerinde soğuk duş etkisi yaptı.

Tam her şey yoluna giriyor derken Kemal'in bu habere vereceği tepki ikisini de fazlasıyla tedirgin etmişti.

Şu durumda Halime'yi yalnız bırakmak istemeyen Esma ısrarla akşam yemeğini yukarıda yemeyi teklif etti. Ev hala fazlasıyla deterjan koktuğu için Halimeye uygun değildi zaten, Kemal abi de durumu yadırgamazdı.

İki aile sanki hiç bir olağan üstü durum yokmuş gibi yemeğini yerken Kemal'in gözü saatte, kulağı kapı zilindeydi.

Halime ise kocasına koyduğu Günay ortaya çıkana kadar sükûnetini koruması için aldığı sözün her an zaman aşımına uğramasından korkuyordu.

Sûzidil Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin