Ben Asenath. Prens Seth'in biricik hizmetkarı. Bir Firavun olduğunda, uğruma kendi kız kardeşini öldürdü.
Ben Asenath. Canı beş para etmez bir köleyken, Mısır'ın Kraliçesi olan Asenath.
&
Binlerce yılın sonunda lahiti ilk kez aralayan kişi olma ş...
Elmadan son parçayı da aldım ve tüm kelimelerin üzerinde olabildiğince uzun durarak Horus'a sürprizi verdim. Dudaklarımdan dökülen kelimeler, onun yüzünün önce çarpılmış gibi bakmasına sonra da gözlerini aralayarak yüzüme o değişik renkteki gözleriyle şaşkın şaşkın bakmasına sebep oldu. Bir zaman için beni anlamadığını, dahası duymadığını düşündüm. Çünkü herhangi bir tepki verememişti ve uzun bir süre de veremeyecek gibi duruyordu.
"Tebrik ederim Horus." dudaklarımı ıslattım ve ayağa kalkarak Horus'a yaklaştım, aramızda birkaç adım kaldığında parmaklarımın ucuyla onun omzuna dokundum ve başımı hafifçe eğerek hafif bir sesle "Baba oluyorsun." dedim.
Saniyeler sessizliğin arasında paramparça olurken, Horus'un gözlerimin önünde şekilden şekle girmesi beklemediğim bir şeydi, bir Prensesi hamile bırakmak- gözlerimi kısarak onun yüzüne baktım ve neler düşündüğünü anlamak için daha büyük bir çaba sarf ettim, nihayet ilk şoku üzerinden attığında gözlerime şaşkınlıkla baktı.
"Bu imkansız."
"Sarayda kötü şeyler oluyor Horus ve seni, Isis ile terbiye edecek değilim ya da onun hamile olduğu çocuğunla." Ayağa kalkarken kollarımı göğüslerimin önünde birleştirmiş ve sanki yargı dağıtan bir hakimmiş, Adaletin geç kalmış meleğiymişim gibi büyük bir özgüven içinde birkaç adım ötesinde yürümeye başlamıştım "Isis'le birbirimizi sevmiyoruz, fakat o Seth'in kız kardeşi ve ona saygı duyuyorum."
"Saygı mı duyuyorsun?" diye fısıldadı "O bebek-"
"Evet, saygı duyuyorum ve sen, Isis'i içinde bulunduğu durumdan kurtaracaksın."
"İçinde bulunduğu durum mu?" diye bağırdı aniden ve parmaklarımı kulağıma götürürken ona eleştirel bir bakış atmayı da ihmal etmedim "Rahipler ve diğerleri Isis'i değil, beni cezalandıracaklar."
"Isis'in güvenliği-"
"Isis de sen de ve ailem de umurumda değilsiniz, beni duyuyor musun Asenath?"
"Duyuyorum, sesinin tonunu düşürmezsen sevgili askerlerin de yakında baba olacağın haberini alacaklar."
"Bana yardım etmek zorundasın." diye fısıldadı aniden ve kolumu tutarak beni kendisine çekti, nefesi yüzümü yakıyordu ve gözlerindeki ifade herkesi yakacak türdendi.
"Ne yapmamı bekliyorsun?" diye fısıldadım ben de, karanlık gözlerindeki ateşin beni de yakmasından korkmuyordum evet, fakat onun gibi bir müttefiki kaybetmek de işime gelmezdi.