Dusty Shelves | Taekook

Bölüm 3 : "Sarhoş Bir Omega"

Merhabalar ve iyi günler

Sonunda yeni bölüm yazabildim.

Kontrol etmedim. Yazım yanlışlarını görmezden gelin lütfen.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar~

........

Bölüm 3 : "Sarhoş Bir Omega"

Gökyüzü zifiri karanlığın koynundayken,
dere kenarındaki yaşlı ağacın altında iki genç vardı. Alfa olanın ince dudakları, omega olanın dudakları üzerinde hareket ederken ikisi de bu durumdan gayet memnun görünüyordu. Hoyratça öpüşünden dolayı nefessiz kaldığını hisseden alfa soluklanmak için dudaklarını, omeganın dudaklarından ayırdı. Yüzleri arasında oluşmuş boşlukta dudaklarında çıkan şapırtı sesi dağılırken Taehyung gözlerini yavaşça araladı ve Jungkook'a bayık bir şekilde bakmaya başladı.

İkisi de nefessiz kalmıştı fakat bu durumdan en çok etkilenen kişi hiç şüphesiz Taehyung olmuştu. Uzun süredir Jungkook'un aşkını kalbinde taşıyordu. Sadece Jungkook'tan küçük bir bakış kazandığında dahi hızlanan kalbinin atışları, yaklaşık bir dakika kadar süren öpüşmelerinden dolayı iyice rayından çıkmıştı. Hızlı hızlı nefes alıyor, bir az önce yaşadığı ânın gerçekliğini kabullenemediği için uzun kirpikleriyle süslenen gözlerini üst üste kırpıyordu.

Jungkook ise ilk kez Taehyung hakkında ciddi bir şekilde derin düşüncelere dalmıştı. Taehyung her alfanın dikkatini saniyeler içinde çekebilecek bir güzelliğe sahipti. Büyük gözleri, orantılı burnu, dolgun dudaklarıyla tatlı bir yüzü vardı. Esmer teni ve şekilli vücut hatları ise güzelliğine güzellik katıyordu. Fakat Jungkook için bir şeyleri net bir şekilde hissettiği an Taehyung'un birbirine zıt göz kapaklarını fark ettiği andı. Bir dakika önceki sert öpüşmenin ardından, masumca bakan gözlerini örten göz kapaklarının ne kadar eşsiz olduğunu düşündü.

Jungkook henüz olgunluğunu tamamlayamamış on sekizinde bir alfaydı. Aşkın ya da sevginin tanımını tam olarak bilmiyordu. Okuldan sonra arta kalan zamanını basit güç savaşlarına ayırıyordu. Bir omegaya karşı ilk kez kalbinde bir şeyler hissediyordu. Jungkook o an bu duygudan korktu. Sarhoş oluşunun ve zihninin bulanık olmasının bundan epey bir katkısı vardı.

Kendi yoğun feromonlarından bi haber bir şekilde, etrafını saran Taehyung'un feromonlarından uzaklaşmak istedi. Bu isteğini gerçekleştirmek için bir hışımla ayağa kalktığında bir müddet dengesini sağlayamamıştı. Bu sırada da ayık olan Taehyung'un gözleri Jungkook'un üzerindeydi. Alfanın neden bir anda ayağa kalktığını anlayamadı.

Jungkook, bir an bile olsun gözlerini Taehyung'a değidirmeden üzerindeki tişörtü hızlıca çıkardı. Taehyung ise büyümüş gözleriyle karşısındaki üstü çıplak bedene bakıyordu. Bir gün içinde yaşadığı bu şeyler fazlaydı. Daha bu sabaha kadar bile Jungkook'la doğru dürüst bir sohbeti olmamıştı.  Şu anda ise Jungkook'la öpüşmüş, üstüne üstlük çıplak üst bedeniyle karşı karşıya gelmişti. Jungkook'un yapılı bedeninden hem kendisi hem de omegası epey bir etkilemişti ki sertçe yutkunma isteği duydu.

Taehyung kızarmış yanaklarıyla utandığı için gözlerini Jungkook'tan kaçırırken, Jungkook üzerindeki pantolonu da çıkarttı. Serin geceye rağmen, alkol ve Taehyung'un feromonları nedeniyle yandığını hissediyordu. Pantalonunu tişörtünün üzerine fırlatırken, kendine engel olamadı ve gözleri anlık Taehyung'a değdi.

Taehyung'un gözlerini yere kenetlediğini fark ettiğinde ise yanlış bir şey yaptığını fark etti. Normalde olsa Jungkook asla böyle bir hata yapamazdı fakat genç alfa yaşından dolayı alkole karşı hassastı. Kontrolünü kaybedip düşüncesiz bir şekilde kıyafetlerinin çıkarmasının nedeni buydu. Feromonları nedeniyle omegayı arzulayan alfasını bastırdı ve vücudundaki ateşin sönmesi için dereye doğru koşmaya başladı. Kaslı bedenini soğuk suyun içine bıraktığında biraz da olsun rahatladığını hissetti.