Bölüm 8 "İlk ipucu"

1.8K 171 84
                                    

(Buraya son zamanlarda aklıma takılan bir şarkıyı bırakıyorum. Keyifli okumalar......)

Bölüm:8 "İlk ipucu"

"Delice. Ama bir o kadar da zevkli..."

Arya

  "Bittik biz" dedim korkudan kesik kesik çıkan sesimle. Siren sesleri heryerdeydi. "Bu işe hiç bulaşmamalıydık.

  "Sakin ol" Arda'nın sesini duyunca panik atak halimden kurtulup ona döndüm. Bana uzaylıymışım gibi bakıyordu. Ya da ben aklımı kaçırıyorum.

  "Beni bekle burada , ne olduğunu öğrenip döneceğim" dedi. Sesi öyle güven verici çıkmıştı ki ona güvenme dürtüme engel olamadım.

  "Hızlı dön" dedim karanlıkta gözden kaybolan Arda'ya. O ise cevap vermeden ilerlemeye devam etti.

  Bedenim yeni bir panik atak dalgasına tutulmuştu. Bu genç yaşta hapse girmek istemiyordum. Ama daha ilk gecemizde yakalanmıştık. 

  Yaklaşık on dakika boyunca son yirmi yılımı düşündüm. Hapisteki turuncu tulumların içindeki halimden , tuvalette şişlendiğim yere kadar hepsini düşünmüştüm. Ama bedenim korkudan ve soğuktan bükülünce daldığım hayal aleminden kurtuldum.

  "Merak etme. Sadece barda çıkan kavga için gelmişler" Bir anda yanımda beliren Arda'nın sesi rahatlamamı sağladı.

  "Gitsek iyi olur" dedi hızını arttıran yağmurdan kaçmak ister gibi hızlı adımlar atarak. "Yarın ne yapacağımızı düşünürüz"

  Ne tarafa gideceğimi bilmediğim için arkasından ilerledim. Yağmur iyice hızlanmıştı. Sanki birine inat daha sert ve çok yağıyordu. Belki de kim bilir bizi uyarıyordu.....

  "Sence cesedi gömmüşler midir? " diye sordum evime birkaç sokak kala.

  "Muhtemelen"

  "Bir şeyi gerçekten merak ediyorum." dedim durmasını sağlayarak " Biz katili nasıl bulacağız?"

  Birkaç adımda aramızdaki mesafeyi kapatıp kulağıma fısıldadı. "İp uçlarını takip edeceğiz. "

  Geri çekilip cevap vermeme fırsat vermeden yürümeye başladı. O uzaklaşırken arkasından baktım. Ben nasıl bir işe bulaşmıştım?"
         
                                ***
   Zrrrrr zrrrr

  Yatağımda huzursuzca kıpırdandım. Gözlerimi açıp gün ışığına alışması bekledim. Ama yataktan kalkmak istemiyordum.  Boğazımda ki acıya daha fazla dayanamayarak yataktan kalktım.

  Dün gece eve geldikten sonra sıcak bir duş alıp uyumuştum. Ama anlaşılan sıcak duş üşütmemi engellemişti. Neyse ki annemler evde değildi.

  Terliklerimi ayağıma geçirip sürünerek mutfağa ilerledim. Bana neyin iyi geleceğini biliyordum. Annemin hastalığa karşı bir numara olduğunu iddia ettiği karışık bitkiyi çayı.

  Çayı hızlıca hazırlayıp içtiğimde kendime geldiğimi hissettim. Annem haklıydı. Bu çay sihirliydi. Öyle ki okula gidecek enerjim olmuştu. Hazırlanmak için odama gideceğim sırada kapının çalmasıyla adımlarımı odamdan kapıya çevirdim.
Muhtemelen annem benim için endişelenmiş ve teyzemlerden erken dönmüştü. Reşit olduğumu hala kabullenememişti. Onun gözünde ben hep mavi önlüklü bir ilk okul çocuğuydum. 

  Kapıyı açtım. Beklediğimin aksine annemler değildi. Siyah pantolon ve aynı renk kazaklı Barış, dün akşamı aratmayacak şekilde beyazlar içinde Savaş, açık kot ve mavi kazaklı Arda ve soğuk havaya rağmen mini eteğiyle Cansu, onları içeriye davet etmeme fırsat vermeden içeriye girdi.

BİR KABUSUN ORTASINDA  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin