-19-

40.7K 1K 69
                                    

Futbol turnuvasına Eylül sayesinde-veya yüzünden mi demeliyim- katılmaya karar verdik.
Eylül ve Melis'le son dedikoduları konuşurken Kuzey yan sıradan bir sandalye çekerek yanımıza oturdu. "Futbol turnuvasına katılıyorsunuz değil mi? Basketbol takımının kaptanlarından olan Kuzey'in sevgilisi katılmıyormuş dedirtmem," diyerek Eylül'ün bir yanağından öptü.

Eylül, "Kızları ikna etme çabalarım hala sürüyor," dedi ve gözlerini Melis'le benim aramda gezirdi. "Ve sıcak bakıyorlar diyebilirim."

"Eylül, futbol hakkında ne bildiğini sorabilir miyim? Bir elin parmaklarını geçmez herhalde," dedim.

"Bu turnuva zaten kızlar için. Herkes pek de iyi oynayamayacağımızı biliyor ve kimse bizden güzel bir performans beklemiyor. Yani, kendimizi zorlamamıza gerek yok. Top ayağına gelirse vur gitsin."

Sözleri üzerine üçümüz de kahkaha attık. "Yani kısacası herkes, her türlü rezilliğimize hazır," dedi Melis.

Eylül düşünceli bir şekilde yukarıda bir yerlere baktı. "Öyle de denebilir."

Kuzey, "Benim Kerem'i bulmam lazım, derste duyuru yapacağız tüm sınıflara. Siz de katılın, itiraz istemiyorum," dedi göz kırparak, ve gitti.

Eylül soru dolu bakışlarını bize sabitlemişti. Melis'le birbirimize baktıktan sonra Eylül'e döndüm. "Tamam, kabul ediyorum. Her türlü rezilliğe ben de hazırım," dedim.

"Harikasınız!" dedi Eylül neredeyse çığlık atarak.

"Ben tamam demedim," dedi Melis. Bu sefer ben de Melis'e bakıyordum Eylül gibi.

"Tamam, şaka yaptım. Hemen de yüzünüz düştü. Ne yapalım, rezil olacak olanlar olarak ne kadar eğlenebiliyorsak, o kadar tadını çıkartmaya bakalım," demesi üzerine Eylül'ün yüzü yeniden güldü.

Derste sınıfın kapısı tıklandı. Kerem ve Kuzey kapının önünde ellerinde kağıtlarla belirdiler ve Kuzey açıklama yapmaya başladı. "İki hafta sonra on ikinci sınıflar arasında sadece kızların katılacağı futbol turnuvalarımız başlayacak. Dört maç yapılacak ve ilk karşı karşıya gelecek olan takımlar kurayla belirlenecek. Sonraki maçlarda, diğer takımlar bir önceki maçın kazanan takımıyla oynayacaklar. Katılmak isteyenler on bir kişilik bir takım oluşturacak. İsteyen olursa takımına bir tane erkek oyuncu alabilir," dedi. "Katılmak isteyen var mı?"

Ben, Melis ve Eylül parmak kaldırdık, Irmak arkasını dönüp bize sinsice bir bakış fırlattıktan sonra yanında oturan Deniz'i koluyla dürterek bir şeyler fısıldadı ve onlar da parmaklarını kaldırdılar. Bunun üzerine Eylül ve Melis'le birbirimize baktık. İşin rengi değişmişti, artık rezil olma ve sadece eğlenmek için katılma gibi bir lüksümüz kalmamıştı.

Kerem hepimizin ismini yazdıktan sonra grupları birkaç gün içinde belirleyip tekrar isimlerimizi yazdırmamız gerektiğini söyledi ve sınıftan çıktılar.

Yemekhanede yemeklerimizi alıp duvar kenarındaki bir masaya oturduk. Birkaç dakika sonra Kuzey elindeki tepsiyle göründü. "Mira, çok şaşıracağın bir haberim var," diyerek Eylül'ün karşısına oturdu.

Kuzey pek böyle haberlerle gelmediğinden daha söylemeden şaşırmıştım. "Ne oldu?"

"Bil bakalım Irmakların takımındaki erkek oyuncu kim?"

Birkaç saniye düşündükten sonra cevabı bulmam zor olmadı. "Yoksa Kerem mi?"

"Aynen öyle. 'Herhangi bir gruba katılacak mısın?' diye sorduğumda neredeyse tüm grupların ona oynaması için teklif ettiğini ama onun Irmak'ları seçtiğini söyledi."

Edebiyat ÖğretmenimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin