34. Bölüm

2.4K 247 55
                                    

Merhaba sevgili okurlar, lütfen yorum yapmayı ve VOTE vermeyi unutmayalım 💓

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhaba sevgili okurlar, lütfen yorum yapmayı ve VOTE vermeyi unutmayalım 💓

Ve yeni kurgum olan İki Yangın Arasında'ya da bekliyorum sizleri eğer Osmanlı ile ilgileniyorsanız. Yine bir zamanda yolculuk hikayesi, güçlü bir kadın karakter ve macera dolu satırlar. Seveceğinize eminim! Bir şans vermeyi ihmal etmeyin 💓❤️

Sara'nın mektubunu parmaklarımın arasında gezdirirken bunun doğru olup olmadığını düşündüm. Prenses Isis son haftalarda odasından bile çıkmıyor muydu? Odasından çıkmamasının sebebi neydi peki? Bunu, Horus'un aşkından ve sevdasından yapmadığını bilecek kadar iyi tanıyordum onu. Başka bir şey olmalıydı bunun altında. Tahmin edilmesi mümkün olmayan bir şey. Saraydan gittiğimizden beri dışarıya çıkmayan ve içeriye de sineğin bile alınmamasını emredecek kadar paronayak olacak ne yaşamıştı?

Mektubu dudaklarımın arasına götürdüm ve bu işin ne olduğunu bir an önce bulmam gerektiğini düşündüm. Eğer Isis'e karşı kullanabileceğim bir koz olursa, onu da sessiz sedasız Seth'in yolundan çekebilirdim. Tabii söz konusu Isis olunca her şey düşündüğüm kadar kolay olmayabilirdi, ama en azından ondan Nour'u sürgün etmesini isteyebilirdim.

Horus'u herkesten gizlediği ailesi ile terbiye etmenin yeterli olmadığını biliyordum. Horus kendi ailesini bile düşünmeden ateşe atabilecek bir adam olmalıydı. Sessiz kişiliği, karanlık bakışları ve zeki duruşuyla birlikte uğruna tehdit edilebileceği hiçbir şeyi yakınında tutmayacağını biliyordum. Ama yine de birkaç yıl için onu sakin tutmanın bir yolunu bulmuştum işte. Horus'un ailesinin Horus'un gazabından payını almaması için Seth'ten onların korunmasını rica etmeliydim. Eğer çevrelerindeki birkaç eve Seth'in askerlerinden olan aileler yerleştirilirse, Horus'un istediği gibi hareket etmesi zorlaşacaktı. Onları kaçırması ise imkansızlaşacaktı.

Horus'la ilgili daha fazla bilgiye ihtiyacım vardı. Onun tamamen elini ve kolunu bağlayabileceğim şeyler bilmeliydim. Kaderini tamamen ellerime bırakacağı kozlar.

Peki Isis'le ne yapacaktım? Onunla ilgili tek koz Horus'un gizli aşkıydı ve bunu kullanmazdım. Evet, kullanmazdım çünkü bir kadının aşk hayatı ile ilgili tehdit edilmesini etik bulmuyordum. Onun, Horus'la yaşadığı aşkı ben de Seth ile yaşıyordum ve benimle ilgili her şey göz önündeyken onun kapalı kapılar ardında yaşadığı ilişkisi ile sınanmasına gerek yoktu. Seth sırf erkek olduğu için istediği gibi hareket edebiliyordu evet, ama yüzyıllar boyu süren bu saçma kurallar bir Prensese de aynı şekilde işliyordu. Belki düşüncelerim yanlıştı, ama yine de bunu yapmayacaktım.

Başımı bacaklarımın arasına gömdüm ve Sara'nın neden Firavundan bahsetmediğini düşünürken buldum kendimi. Onunla ilgili tek bir söz bile etmemişti. Yalnızca beni merak ettiğini yazmış, iyi olduğumu umduğunu belirtmiş ve Isis'le ilgili birkaç cümle daha sıkıştırmıştı. Bir dahaki mektubunun daha uzun olmasını umut ederken ayağa kalktım ve mektubu meşalenin yanan ateşine bıraktım. Kağıdın parçaları ufak bir ateşle havalanırken kumaşa değmeden söndüler ve yangın çıkaracak bir şey kalmadığına emin olduktan sonra boş çadırın içinde birkaç kez tur attım.

Asenath | Firavun'un RuhuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin