Ben Asenath. Prens Seth'in biricik hizmetkarı. Bir Firavun olduğunda, uğruma kendi kız kardeşini öldürdü.
Ben Asenath. Canı beş para etmez bir köleyken, Mısır'ın Kraliçesi olan Asenath.
&
Binlerce yılın sonunda lahiti ilk kez aralayan kişi olma ş...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölümlerin daha sık gelmesi adına VOTE vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 🍀✨ Keyifle okuyun ❤️
Seth kimseye haber vermeksizin bir takım kararlar aldığında, bunların sorgulanmasına da izin vermemişti. Birkaç gün daha olduğumuz yerde kalacak ve dinlenecektik. Tabii dinlenmek sadece askerlere söylenen bir yalandan ibaretti ve bir hediye. Savaşa gitmeden önce olabildiğince güç toplamak tüm askerlerin işine geldi ve Nour ve Horus'tan başka hiç kimse Seth'in bu kararını sorgulamaya gerek duymadı. Horus da arkadaşına ve Prense saygı duyuyordu, yalnızca bunun nedenini merak etmişti- benim de olduğum gibi, ama bunun için herhangi bir şey söylememiş, yalnızca gözlerini kısarak Seth'e attığı bakışla sorgulamıştı. Bu bakışları benden başka hiç kimse görmedi ve Horus yanlış anlaşılmamak adına dudaklarını aralamadı.
Vezir Noursa her zaman olduğu gibi Prensin karşısında durarak "Nedenini" sorguladı, Seth bu kararı kendisinin verdiğini ve kimsenin sorgulamaya hakkı olmadığını, bugün kendisine destek olmayacaksa ileride ayağını kaydırmayacağına güvenerek onu nasıl yanında tutacağını fısıldadı. Sözlerini tam olarak anımsayamıyorum, uyanmadan önce kötü rüyalar gördüm fakat her şey bölük pörçük fakat içime yayılan kötü his tüm günümü berbat etti. Kan gördüğümü hatırlıyorum. Kan ve Seth- yalnızca Seth de değildi gördüğüm, Firavun da rüyalarımdaydı tüm gece. Eğer tüm ayrıntıları ile anımsayabilseydim, bu rüyadan birilerine bahsedebilirdim ama deli gibi görünmek istemiyordunm anımsayamadığım ayrıntıları açıklamaya çalışırken.
Seth "Karar bana ait ve kimseye bunu sorgulama hakkı tanımıyorum." demişti Nour'a "Bana güvenmenizi ya da kararlarıma saygı duymanızı bekleyecek değilim, fakat uymak- zorundasınız."
Seth'in dudaklarından büyük bir özgüvenle dökülen bu sözlere daha fazla karşı çıkmamalıydı Nour, bu kendisinin yararına değil zararına olurdu fakat Nour bir vezir olmasına güvenerek sesini alçaltmaya gerek duymadı "Elbette kararlarınız bizim için bir emirdir Prensim ve sorgusuz sualsiz uymak her Mısır vatandaşının ilk görevi. Fakat ben bu devletin Veziriyim ve bana danışmadan adım atmanızı tavsiye etmiyorum."
Horus'un tüm bu tartışmaya ortak olmaması, yalnızca bakışları ile konuşması benim için alışılmadıktı. Ama buraya geldiğimden beri anladığım tek şey, Horus'un sessiz kalmayı her zaman tercih edebileceğiydi. Bu, onun yaradılışında bulunan özelliklerden biriydi. Sessiz kalır, izler ve yapması gerekeni yapardı. Onun saçma tartışmalara girerek kendini ezdirdiğini ya da Prens ve diğer hanedan üyeleri tarafından haddinin bildirilmesine izin verdiğini hatırlamıyordum. Nour, Horus kadar sakin değildi. Evet, sinsiydi fakat kesinlikle sakin değil ve Seth'ten emir almaya dayanamıyordu.
"Dışarıya çık ve biraz nefes al Nour." Seth'e inanamayan gözlerle bakmaktan kendimi alamadım o anda, daha ne kadar Nour'u kışkırtabilirdi? "Ve benim kim olduğumu hatırlayana kadar karşıma çıkma."