It's, Sir.

1.7K 135 198
                                    

"Louis olmaz." Bana anlamayarak baktığında stresten titreyen ellerimi daha yeni giydiğim pantolonumun cebine soktum. Kafam otomatik olarak yere baktığında tek yaptığım şey yutkunmaktı. Heyecanlıydım ve annesiyle tanışmaya hazır değildim ve beni ne olarak tanıtacaktı onu bile bilmiyordum. Hey anne bu benim seks yaptığım kişi ama korkma aramızda hiçbir duygu yok?

"Bana bak Harold." Daha dediği şeye tepki veremeden çenemden tutup kafamı ona çevirdi. Gözlerim o güzel gözleriyle buluştuğunda yeniden yutkundum.

"Eğer annemin seni sevmeyeceğini düşünüyorsan çok kötü bir şekilde yanılıyorsun. Büyük ihtimal gördüğü en kibar insanlardan biri olacaksın." Beni teselli etmesine karşılık olarak tek yaptığım yutkunmak ve kafamı sallamaktı. Yüzüne bir gülümseme yerleştiğinde stresten birbirine bastırdığım dudağımdan öptü ve arkasını dönüp yatak odasından çıktı. İlk başta bacaklarımı hissetmesem de ben de peşinden çıktım. Merdivenin başına geldiğimde onun çoktan aşağıya indiğini fark ettim. Annesi ile sarılıyordu. Annesi ondan kısa ve siyah saçlıydı, sarılmaları bitince gözleri direkt beni bulmuştu ve gözlerinin parlaklığı aynı Louis gibiydi. İlk başta şaşırsa bile sonradan yüzüne büyük bir gülümseme yerleştirmişti. Ben yavaştan merdivenlerden aşağıya inerken gözleri beni takip ediyordu. Birkaç basamak kaldığında Louis'ye ithafen konuştu.

"Hayatım evde arkadaşın olduğunu söylememiştin." Güzel sesi kulaklarımı doldurduğunda bu sefer şaşıran bendim. Kadının hey şeyi güzeldi.

"Anne bu Harold, sevgilim." Yeniden şaşırıp kaldığımda neredeyse düşecektim. Sevgilim kelimesi beynimde yankılanırken çevreme dolanan kolları hissettim.

"Merhaba Harold." Sarılırken konuştuğunda bende odun gibi durmak yerine kollarımı beline sardım.

"Merhaba bayan Tomlinson."

"Lütfen Jay de." Kafamı salladığımda kollarını boynumdan çekti.

"Sizde lütfen Harry deyin." O da kafasını olumlu anlamda salladığında yüzüme zorlama bir gülümseme yerleştirip olduğum yerde nereye gideceğimi bilmeyen bir şekilde kaldım. Elimin içinde başka bir el hissetmem ve hafiften arka tarafa Louis'nin yanına çekilmem bir olmuştu. Annesi gülümseyerek ellerimize baktığında içimdeki sıkıntı biraz gitmiş ve yüzümdeki zorlama olan gülümseme gerçeğe dönüşmüştü.

"Harry tanıştığımıza çok memnun oldum L beni hiçbir sevgilisiyle daha önce tanıştırmamıştı."

"Louis diyebilirsin anne gerçek adımı biliyor." Annesinin yüzündeki gülümseme koskocaman olduğunda bende olayı anlamaya çalışıyordum.

"Vay canına benim oğlum gerçek bir ilişki yapmış. Değerini bil Harry ismini çok az kişiye söyler ve eminim ki o da senin değerini biliyordur?" Tek kaşını kaldırıp ciddi bir yüz ifadesiyle Louis'ye baktı.

"Tabii ki anne." Yüzüne yeniden bir gülümseme yerleştiğinde Louis elimi bırakmadan elini omzumun üzerine atmıştı böylelikle elini tutan elim biraz havada kalıyordu ama onun bu kadar yakınında olduğum için sesimi çıkartmadım.

"Hadi niye ayaktayız salona geçelim." Annesi arkasını dönüp ilerleme başladığında kafamı direkt Louis'ye çevirdim. Zaten bana baktığını görünce hafiften gülümsedim. Yavaşça dudaklarıma doğru eğildiğinde hemen gözümü kapattım. Kısa bir süreliğine dudaklarımızı birleştirip ayrılmıştı. Geri gözümü açtığımda parlayan gözleriyle bana bakıyordu.

"Hadi Harold. Annemi bekletmek istemezsin."

***********

Yemeğimizi yerken saate baktım. Akşamın dokuzu olmuştu. 24 saattir hiç uyumadığım aklıma geldiğinde esnememi tutamamıştım. Seks, Mak, Jay derken saatin nasıl geçtiğini fark etmemiştim. Esnediğimi görünce kaşlarını çatıp saate bakan Louis ile karşılaşmıştım. O da saatin ve ne kadardır uyumadığımızın farkına varınca gözlerini büyütmüştü.

"Harold uykun varsa istersen odaya geçip uyuyabilirsin?" yanaklarımın yandığını hissettiğimde öksürüp Jay'e bakmıştım. Tamam kadın "sevgili" olduğumuzu biliyordu da beraber yatmamıştık daha önce ve kadının öyle düşünmesini hiç istemezdim.

"Aslında ben eve gitsem çok iyi olacak." Yavaştan ayağa kalktığımda ilk konuşan Jay olmuştu.

"Hiç olur mu öyle şey? Kal bu gece burada hem daha yeni tanıştık böyle gitmek olmaz."

"Gerçekten Jay tanıştığıma çok ama çok memnun oldum ama gitmem lazım. Ev arkadaşım merak eder beni. Bir günlüğüne gittiğimi biliyordu sadece."

"Anladım o zaman Harry tanıştığıma ben de çok memnun oldum. Lütfen burada kaldığım süreç boyunca bir daha uğra." Kafamı olumlu anlamda sallayıp kollarımı beline sardım. Annemmiş gibi sarıldığında gülümsememi tutamamıştım. Kollarını ayırdığında görüş hizama ceketini giyen Louis girmişti.

"Louis ben kendim giderim hem annen geldi siz vakit geçirin."

"Saçmala Harold, bu saatte tek başına gitmen uygun olmaz ben seni iki dakikada bırakırım." Arabasının anahtarını almak için mutfağa yöneldiğinde elinden tuttum.

"Lütfen Louis tek başıma gideyim." Birkaç saniye durup yalvaran gözlerime baktıktan sonra oflamıştı.

"Tamam Harold ama eve gidince direkt bana mesaj atıyorsun." Yavaşça kafasını kulağıma doğru eğip yeniden konuştu.

"Bu bir emirdi küçüğüm." Yutkunup kafamı salladım.

"Tamam, Louis." Gülümseyip dudaklarıma küçük bir buse kondurdu.

"İyi geceler,küçüğüm."

"İyi geceler, efendim."

Dediğim şey ile ikimiz de şaşırırken yutkunup hızlıca asansöre ilerledim. Asansör kapısı kapandığında sırtımı asansörün duvarına yaslayıp derin bir nefes verdim. Ben ne demiştim!

SELAM

Telefonum tamirde ve uzun süre olmayacak moralim bok gibi kısacası o yüzden bölüm biraz shitty olduysa özür dilerim.

Derslerden bilgisayarı açacak zamanı bulursam buraya bölüm atacağım.

Hepinizi çok seviyorum diğer bölümde görüşmek üzere.

All the love xx- Onsra

Call Me Daddy //Larry StylinsonUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum