21

1.5K 125 22
                                    


Ağzımdaki kumruyu yutmaya çalışırken karşımda benimle aynı durumda olan Zaman telefonunun ekranını açıp saate baktı. 

"Daha vaktimiz var."

Kafamı aşağı yukarı sallayıp onu onaylarken içeceğimden içip sokaktaki kalabalıkta göz gezdirdim. İnsanlar gerçekten sanki başka işleri yokmuş gibi burayı bulmuşlardı buluşacak.

"Bunlar bitince kalkalım yine de."

"Yetti mi o?" elimde ufacık kalan kumruya bakınca "Yeter ya, çok bile yedim." dedim ama o çoktan ikincileri de söylemişti. Boyutu ufak olduğu için karşı çıkmadım. 

İda olsa kocaman gözlerini açıp kınardı beni sanırım şu an. Diyetteydi sürekli ben de onu bu yüzden kınıyordum. 

Çalan telefonumu açmadan önce içeceğimden bir yudum aldım ve öyle cevap verebildim. "Efendim?" 

"İndik biz, otele geçelim yanımıza gelirsin değil mi?"

"Daha çekim bitmedi kuzu siz geçin ben bitince uğrarım yanınıza."

"Hee tamam o zaman, dikkat et kolay gelsin." teşekkür edip kapatırken yeni kumrular gelmiş ben de yeni yeni bitirmiş olduğum kumrunun son parçasını yiyip onu aldım tabaktan. Gerçekten boyutları ufaktı.

Zaman üç ısırıkta bitiriyordu o derece. "Eve gelmiyorlar mı?" kafamı iki yana sallarken "Boş oda var aslında bir daha otelle uğraşmasalardı." dedi.

"Ben de yanlarına geçerim diye düşündüler büyük ihtimal."

Tek kaşını kaldırırken "Sen de mi otelde kalacaksın?" dedi.

"Belki, belli olmaz."

"İyi de niye ki? Evde herkesin kendi odası var gayet rahatız." orası öyleydi ama ne bileyim.

"Bilmiyorum ya bir yanlarına gideyim sonra karar veririm. Yerleştim zaten eve de bir daha üç dört gün için gerek yok." derken beni onayladı hemen. 

"Birazdan geçeriz sete tekrar bekletmezsin kızları." içeceğimden içerken telefonuma gelen mesajlara göz gezdiriyordum. Masanın üstünde duruyordu zaten Zaman da baksa görebilirdi. Neyse ki çekinecek bir şeyim yoktu.

"Bale çalışmaların nasıl gidiyor?" dudaklarımı birbirine bastırıp bir süre sessiz kaldım. "İyi sanırım sorunsuz ilerlemesi tek isteğimdi."

"Altından kalkamayacağın bir şey değildi. İstanbul'a dönünce başlayacak zaten çekimleri o zamana daha da oturtursun." kafamı sallayarak onayladım onu. 

"Elime yüzüme bulaştırmadığım sürece sıkıntı yok." elimizdekiler bitince hesabı ödeyip kalktık bayadır işgal ettiğimiz masadan. Elimdeki ıslak mendili çöpe atıp kalabalığın içine karışırken Zaman kafasına siyah şapkasını geçirmiş yanımda ağır adımlarla yürüyordu.

"Bu saatte bile kalabalık." çarşı gibi bir yerden geçerken "Daha yeni hayat başlıyor burada." elini belimde hissederken "Çok uzaklaşmayalım birbirimizden." dedi. 

"Setin etrafında mı toplanmışlar?" kaşlarım çatılırken "Ne görmeyi düşünüyorlar ki?" diyerek devam ettim. Adımlarımı yavaşlatıp dururken Zaman "İçeri girerken dikkat çeker miyiz acaba?" mırıldandı. 

"Bu kalabalıktan geçip içeri girebileceğimize inanıyor musun sahiden?" şaşkınca ona bakarken birkaç genç kızın bize bakmaya başlamasıyla dudağımı ısırıp etrafıma bakış attım. "Fark ettiler mi seni acaba?"

"O kadar da ünlü değilimdir ya." bu tepkisine içten bir gülüşle karşılık verirken "Sen hayran kitlenin farkında değil misin cidden?" dedim ve onu kolundan tuttuğum gibi ara sokağa çektim.

Beni Kendinden KurtarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin