"Senin gizemin nedir? Sadece adının Lohga olduğunu biliyorum. Neden bu kadar saklısın?"

Lohga başını iki yana salladığında 'adım Lohga değil' demişti.

"Biz sadece Lohga alemiyiz."

Lohga'nın suratı aniden buz kestiğinde elleri titremeye başlamıştı. Gözlerini açarak 'yasak bilgi' dedi.

"Yasak bilgi."

Sakin olması için elimi kaldırdığımda 'seni zorlamıyorum' demiştim.

"Bu yasağı size kim koyuyor?"

Lohga omuzlarını devirdiğinde rahatsızca yerinde kıpırdandı.

"Yasakları Lohga birliği koyuyor. Bizler bir alemiz. Her aleme dağılmış olan alemiz."

Bulunduğumuz yer aniden sarsıldığında Lohga korkuyla yere çöktü. Ben ayakta kalmaya devam ederken Lohga korkuyla 'yasak bilgi' demişti tekrardan.

"Yasağı çiğneyen ölür."

Sertçe yutkunduğumda elimi yavaşça kaldırarak etrafımda dönmüştüm. Beni rahatsız eden enerjiye karşı enerjinin durulmasını isterken sarsıntı geçmiş ve Lohga bakışlarını bana çevirmişti. Sarsıntı geçmişti ama beni zorlayan bir güç vardı sanki üzerimde. Lohga etrafına bakındığında hızla çöktüğü yerden kalkmıştı. Boş bakışlarım sanki tekrar suratıma yerleşirken 'anlat' demiştim.

"Her şeyi anlat. Yoksa buradan çıkmayacağız."

Bu kadar emin konuşurken içten içe şaşırıyordum. Kesitteydim ve Lohga uyanmam için beni gönderebilirdi. Ama sanki bunu yapamazdı da.

"Uyanmadın. Bunu yaparsan bedenine yönelirler."

"Kimler? Lohgalar mı?"

Lohga başını olumlu anlamda salladığında istemsizce yine kendimden emin bir şekilde konuşuyordum. 

"Lohgaların gücü bana yetecek mi?"

Lohga korkuyla geriye doğru çekildiğinde başımı yana doğru eğerek ellerimi dışa doğru açmıştım.

"Lohga! Sen kimsin?"

Lohga sertçe yutkunduğunda nefes alışverişim hızlanmıştı. Çünkü biliyordum ki değişmiştim. Buna engel olamıyordum çünkü bu güç bana ait değildi. Fısıltıların sahibine aitti. Onu yok eden bendim. Bu gücü onun gibi kullanmamaya karşı direniyordum. 

Lohgaya doğru adım attığımda 'sana zarar vermeyeceğim' demiştim.

"Binalara mı bağlısınız? Bina dışına çıktığın da olmuştu Lohga. Halkla konuştuğun zaman da olmuştu. Bebeklerin ölmesini istediğin zaman."

Lohga korkuyla bana bakarken 'ben değil' demişti.

"Bu ortak bir karar. Yazgı görünür. Lohgalar doğru olanı seçer."

Çenemi sıkarken öfkelendiğimi hissediyordum 'siz kimsiniz ki' demiştim aniden.

"Siz yaratıcı mısınız? Doğru olanı ne cürretle seçebiliyorsunuz?"

Lohga ani değişimimden etkilenirken 'anlat' demiştim tekrardan.

"Lohgaları anlat yoksa tüm binaları bulup tüm Lohgaların peşinde düşerim. Sen Azrail'e bu kadar kolay ulaşırken ben nasıl bundan mahrum kalırım?"

Beni delirten şey bu olmalıydı. O Azrailden bu kadar kolay bilgi alırken ben onun yanında nasıl olamazdım? Onun farkı neydi? Kimdi onlar?

Lohga derin bir nefes aldığında korkusunu geçirmeye çalışıyor gibiydi. Bakışlarını başka bir yöne çevirdiğinde bölgedeki gücün arttığını hissediyordum. Güce karşı koymaya çalışırken çenemi sıktığımı çok sonradan fark etmiştim. Lohga aniden bakışlarını bana çevirdiğinde 'bizler' demişti sözlerine devam ederek.

ATALANTE 3 [TAMAMLANDI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin