Smokescreen を

-4- Aynalardaki Silüet

Suçlar insanların yüzünde görünseydi eğer aynalar satılmazdı... Ve de insan, yalnızca gerçeği sorgulamaya cürret ettiğinde, içindeki o şeytanla soyut aynalarda tanışırdı...

***

-Bir hırsız yaratmak için, bir sahip yaratın; suç yaratmak istiyorsanız da, yasalar koyun-

Jeongguk, tekerlekli ofis sandalyesinde düşüncelere dalmışken, bakışları bilgisayar ekranında karşılaştığı o cümlelere takılmıştı bir yandan.

İlk kez daralmış hissediyordu ve gri kravatını hafifçe gevşeterek rahatlamak istedi.

Bunca yıl hukukun koyduğu yasalarla bilakis işi olan biri olarak, öylesine alengirli cinayet haberleriyle karşılaşmıştı ki, bazen hayata dair içten bir sorgulama da yaşamıyor değildi.

Belki de gerçekten de suç, toplumsal düzenin bozukluklarına karşı bir protestoydu. Yani en azından bir katil için, öyle olabilirdi.

Bir insanın yaşama hakkını elinden almak elbetteki yenilir yutulur cinsten değildi ancak, böyle olaylarda katilin ne düşündüğü ve sebeplerinin gerçekten de olayı çözebilmek için yardımcı olabileceğini biliyordu.

Dün gece yatağında, uzun uzadıya düşünmüştü. Şimdi ise toplantı odasına geçtikten sonra bambaşka alemlerdeki o dostu, onu daldığı iç aleminden çekip çıkarmak üzereydi.

"Of Lider-nim! Hayranı olduğum çizerle görüşmeye bensiz önden gittiğine inanamıyorum cidden, demek arkadaşlığımız bugüne kadarmış..."

Kim Taehyung... İsmi, o saniye aklının ucundan geçer gibi olmuştu.

"Vaka soruşturması bu Jimin, ergen fanmeetingi falan değil. Ayrıca..."

Aklına gelen o tuhaf detaylar ile derin bir nefes çekerek sandalyede arkasına yaslandığında, düşünceli görünüyordu.

"Gelmediğin için dua etmelisin. Hatta bana yemek falan ısmarlamayı düşünebilirsin gerçek bir teşekkür olarak."

Komiser Park'ın tripli ifadesi birden değişerek meraka büründüğünde, neler döndüğünü deli gibi öğrenmek istediği her halinden belliydi.

"Neden ki? Hem ne güzel imzalı mangasını falan alabilirdim... Şöyle sayfanın tam ortasında, kasıklardaki çizime denk gelen falan." bir yandan da sırıtıyordu.

Kim Taehyung, sürrealist korku çalışmalarıyla ünlü bir illüstrasyonist olmasının yanı sıra, çizdiği +18 gay mangalarıyla da bilindiğinden, Jimin elbette ki o dünyadan haberdardı ve anlaşılan bunu yeni keşfeden tek kişi, Jeon Jeongguk'tu.

"Alırdın imzasını aynen, tabi anca bir Anakonda falansan. Alırdın, hem de kefeninle birlikte."

Masadakilerden olan Hwasa kaş göz işareti yaparak ne olduğunu anlamaya çalışsa da, Jeongguk başka bir yöntemle anlatmak isteyip, Jimin'in saçını göstererek sakince, "Örümcek var kafanda." der demez duyulan tiz çığlıkla birden yerinden sıçramıştı sarışın.

Korkarak şekilden şekile giren komiser, son anda şaka olduğunu arkadaşlarının bakışlarından algıladığı an, "İşte bundan bahsediyordum. Henüz örümcek için bile deliren sen, o gri parlak yılanı görse bokunu uzaya falan atardı marsa." böylece sosyal deney testini bitirmişti Jeon.

Hwasa'nın yanında böyle korkak göründüğü için içinden küfrediyordu Jimin. Ama bir saniye, az önce Jeongguk ne demişti?!

"Siktir, yılan mı dedin?! Sosyal medya Magazininde Taeconda söylentileri doğruymuş demek vay am-"