Medya: İpek ve Mehmet <3
Jelibon kaçıncı bölümde final yapmalı sizce 🦍
Okula gidiyor musunuz, sınavlar ne zaman :(
Bulur muyuz 900 yorumuuu 🐍
***
İpek Kandemir'den.
"Nerede senin o öküz abin dedim İrem?" diye tekrar ettiğimde İrem bana hayran hayran baktı ve güldü.
"İçeride, camış gibi uzanıyor yatağında." Şaşkınlıkla gözlerimi açtım.
"Ne? İşi yok yani?"
"Yoo," dedi kaşlarını kaldırarak. "Ne işi olacak? Evde hep kendisi." Gözlerimi kıstım.
"Benim mesajlarıma ve aramalarıma niye cevap vermiyor o zaman?!" diye sinirle konuştum.
"Ne?" diye sordu İrem. "Vay pislik." Ayakkabılarımı çıkardım hemen ve eve girdim.
"Annenler evde mi bu arada? Rezil olmak istemiyorum." İrem sırıttı.
"Sendeki de nasıl bir şans ise ben de istiyorum. Annem ve babam şehir dışına gitmek için bir saat önce yola çıktı." Şaşkınlıkla gözlerimi açtım.
"Sahi mi?" Başını salladı.
"Evet."
"O zaman senin abini kimse elimden alamaz. Onu geberteceğim şimdi." Sözlerim ile İrem güldü.
"Bayıldım bu fikre."
"Senin odanın karşısındaydı değil mi onun odası?" diye sordum. Başını salladı ve kapıyı kapatıp kilitledi. İçeri gittiğimde beni takip etti.
Mehmet'in odasının önüne geldiğimde İrem'e baktım. Merakla ne yapacağımı bekliyor gibiydi. Kapıyı sertçe açmadan önce konuştum.
"Abini yolacağım şimdi." Pis pis güldü.
"Ağzına sıç." Güldüm ve ardından boğazımı temizleyip kapının kolunu tuttum. Sert bir şekilde kapıyı açtığımda içeriye girdim. Mehmet yüz üstü yatağa uzanmıştı. Kulaklık taktığını fark ettim.
Kulaklıktan dolayı benim içeriye girdiğimi duymamıştı. İrem ise kapının önünde durmuş, merakla olacakları bekliyordu. Mehmet'in yanına gittim ve kulaklığını sertçe çektim. Sinirle konuştu.
"Lan İrem! O kulaklık kaç para, haberin var mı senin?!" Henüz bana dönmemişti.
"Kaç para olduğunu bilmiyorum ama seni boğmak için kullanmak istediğimi çok iyi biliyorum," dediğimde şaşkın bakışları beni buldu.
"İpek," dedi şaşkın bir şekilde. Ardından doğruladı ve ayağa kalktı.
"İpek ya İpek," dedim sinirle. "Hiç işin gücün yok ve sen benim telefonuma cevap vermiyorsun!" Elindeki telefonu çekiştirdim. "Ver şunu bana!"
"Bıraksana kızım!" dedi sinirle. Telefonunu vermedi.
"Sen benim mesajlarımı görmezden geliyorsun galiba. Görüldü yapmadan siliyorsun, değil mi?" dedim gözlerimi kısarak. Kaşlarını çattı.
"Ne alakası var İpek? Bırak telefonumu." İnatla telefonunu bana vermedi ve çekiştirmeye devam etti.
"Ver şunu!" dediğimde gözlerini kıstı.
"Vermiyorum," deyip elimi tuttu ve telefonunu almaya çalıştı. Onu ittiğimde beni de kendisiyle birlikte çekti. İkimiz de yatağın üstüne düştüğümüzde yüz yüze geldik. Şaşkın bir şekilde ona bakarken İrem'in sesini duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jelibon | Texting
Humor"Sepet sepet jelibon, gel gönlüme kon." *** Başlangıç tarihi: 20.12.2020