ACIBADEM -DİLEK FENERİ-

22.7K 1K 438
                                    

Selaamss!

Satır arası yaptığınız yorumlar ve verdiğiniz oylar bölümlerin daha hızlı ve uzun gelmesini sağlar. Bu yüzden yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. Keyifli okumalar!

Kamp Alanı, Bölüm 2

Araf, Nehir'i bıraktığı çadıra doğru homurdana homurdana yürürken uyanık kalması için içinden bildiği tüm duaları etti. O küçük bedeniyle karıştırmış olduğu ve Araf'ın büyük uyku tulumunu alıp kendi küçük tulumunu bırakması aklına geldikçe bir yandan ona kızdı ama bir yandan da suratındaki gülümsemeye engel olamadı. "Ah Küçük, bir gün beni çıldırtacaksın..."

Kendi kendine yeniden homurdanırken geldiği çadırın önüne eğilip kapısıyla boyunun eşitlenmesini sağladı ve içeride çoktan uyumuş bir halde yatan bedene seslendi. "Küçük, uyudun mu?" İçeriden ses gelmezken Araf merakla iri parmaklarını çadırın fermuarına sardı ve hafifçe yukarı çekip açılmasını sağladı. Karanlık çadırın içerisindeki hiçbir şey gözükmezken cebinde duran telefonunun ekranını açtı ve yüzüne vuran ışığı çadırın içerisinde gezindirdi. Karşılaştığı bedeni şaşkınlıkla incelerken bu kadar kısa sürede uyumasına fazlasıyla şaşırdı.

"Küçük?" Araf, fısıltılı bir şekilde çoktan derin rüyasına dalan Nehir'e seslendi. Ondan cevap alamazken uykusunun ağır olduğu aklının bir köşesinden sıyrılıp ona hatırlatnada bulundu. Araf, uyuyan bedene şaşkınca bakarken ne yapacağını bilemedi. Rahata kavuşmuş ve derin uykusuna dalmış kızı asla uyandırmak istemezken çadırın soğumaması için içeri girdi ve fermuarı çekip kapanmasını sağladı.

Ona fazlasıyla küçük gelen çadırda iki büklüm olmak zorunda kalırken bu çadıra kolayca sığan küçük bedeni sessiz ve uzun uzun inceledi.

Hafif aralanmış dudaklarının arasından çektiği kısık nefeslere birebir şahit olurken dudaklarında oluşan küçük tebessüme engel olamadı. Kiraz rengine sahip dudaklarının aralanışı ona o kadar tatlı ve güzel geldi ki, iki büklüm olduğu pozisyonunu düzeltip rahatça oturdu ve Nehir'i daha dikkatli izledi. Hafif dolgunluğa sahip dudaklarının arasından çektiği nefesi usul usul veren kız, dilinden komik ve tatlı sesler çıkarıp yan sırtüstü pozisyonundan vazgeçip yan döndü ve avuç içini yanağının altına aldı. Araf, onun hareketlenmesinden korkarken uyanıp onu yanlış anlamasından çok korktu ama sesini çıkarmadan yerleştiği yere oturup öylece onu izlemeye devam etti.

Nehir, onu hissetmiş gibi yüzünü ona dönerken Araf oturduğu yerden hareketlenip onun ne düşüneceğini bu gecelik umursamama kararı aldı. Üzerindeki tişörtün yakasından yakalayıp üste doğru çekti ve kenara bırakıp uyku tulumunu hafifçe araladı. Nehir'in uyanmasından delice korktu ama bu korku ona engel olmadı.

Kendini kenardaki boşluğa bırakırken yanında duran küçük bedeni üzerine çekti ve Nehir'in yanağını çıplak göğsüne bastırdı. Onun sıcak nefesleri şimdi teninde gezinirken hafifçe iç çekip uyku tulumunu üzerlerine kapattı. Nehir, yerini garipsememiş bir şekilde uykusuna devam ederken Araf vücudunda gezinen heyecanla sırıtıp kollarını kaldırdı ve üzerinde uyuyan küçük bedene sarıp bekledi.

Hızlanan nefeslerine engel olamazken kendini sıkıp eski haline dönmeyi bekledi ama bu konuda başarılı olamadı. İçindeki dürtü her geçen saniye büyüyor, onu rahatsız edecek bir duruma geliyordu ama çıt bile çıkarmıyordu. Hissettiği sıcak beden ona fazlasıyla huzur verirken dayanamayıp burnunu kıvırcık saçların arasında daldırdı ve derin soluklar aldı.

ACIBADEM -ASKIYA ALINDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin