TUTSAK +18 (TAMAMLANDI)

49. Unicorn Kardeşliği 1. Part

Bu bölümü yardımından dolayı  blackdremsub  a ithaf ediyorum.

Size harika bir haberim var. Beni görmek ister misiniz? Görüntülü görüşsek ne dersiniz? Önceden imkansız diyordum amaaaa aklıma harika bir fikir geldi. Üniversite sınavına tekrar girmeye karar verdim kayıt oldum. Benimle birlikte bu sene sınava girecek arkadaşlara da teşvik olsun diye böyle bir sürpriz yapayım dedim. Üni sınavları açıklandıktan sonra kim benden daha yüksek puan alırsa instagramdan görüntülü konuşma yapıp istediği soruyu sorma ve benimle tanışma hakkını kazanmış olacak. Nasıl fikir? Üniversite adayları sevindi mi? 😉 Diğerleri de üzülmesin eğer kitabım basılırsa o zaman hepinizle canlı yayın yapacağım. Ama bırakın da bu sene aralıksız ders çalışan, sınav stresinden hayat kaygısı taşıyan arkadaşlarımıza moral olsun. Bakalım kim beni geçecek 😂

Keyifli okumalar

8 saat 22 dakika 45 saniye 2 salise.

Yüksek duvarlarla çevrili bir bahçe ve mükemmel bir ev.

Bahçede beş korkak adam, evin içinde dört yaralı adam ve iki doktor.

Terra kayıp. İgnazio evde yaralı halde durumu kötü. Umarım ölür.

İgnazio, Vegas'taki evinden iki saatlik mesafedeki bu eve sığınmıştı. Kaçtığını sanıyordu ama yanılıyordu. Bir saattir evin yakınına park etmiş içerideki adamımızdan bilgi alıyorduk.

"Ne düşünüyorsun Müge?"

Son zamanlarda bu soruyu çok duyar olmuştum. En çok da Vitale kardeşlerden. Marcio gelmiş, yanında da Ayda'yı getirmişti. Bana sürpriz olmuştu. Çok sevinmiştim.

Enzio, Brando ve Cario'dan hala haber yoktu. Güya Cario doktor olduğu için Leo'nun yanındaydı. O zaman neden telefonu kapalıydı? Neden kimseyle görüşmüyordu? Nerede olduğunu neden söylemiyordu?

"Evin arka tarafından dolaşabiliriz. Tellere bir şey serip üzerinden atlayabiliriz. Sessiz olursak bahçedeki adamlara yakalanmadan evin içine sızarız. İgnazio'nun işini bitirdikten sonra bahçedeki adamları indiririz."

Önce bahçedeki adamları indirsek ses olur, İgnazio'nun korkup kaçmasına neden olabilirdik. Enzio ve korumaları, İgnazio'nun bir çok korumasını öldürmüşlerdi. Enzio her zamanki gibi temizdi.

Birileri yapar, birileri cezasını üstlenirdi. Dünya; kötülerin cenneti, iyilerin cehennemiydi.

"Kanki ben kapıdan gireceğim."
Arka koltukta oturan Ayda, ön koltukların arasından kafasını uzatmış gözlerini uzakta görünen eve dikmişti.

Marcio deli görmüş gibi Ayda'ya bakıyordu. Bir kaç hafta boyunca hala Ayda'ya alışamamış olması komikti.

Marcio sarı saçlarını tepeden sımsıkı toplamış, siyah küpeleri yüzüne çektiği siyah boyalarla uyumlu olmuştu. Siyah düşük bel eşofman altı ve siyah tişörtle spor salonuna giderken yanlışlıkla cepheye düşmüş gibi bir hali vardı.

Ayağındaki parmak arası terlikleri mümkün olduğunca düşünmemeye çalışıyordum! O terliklerden bize de giydirdiğini unutmak istiyordum!

Belindeki tabanca, sırtındaki uzun namlulu dürbünlü silah, cebindeki el bombalarıyla daha fazla yanında durmaya korkuyordum. Her an bombalardan birinin pimini çekip kahkaha atarak bizi havaya uçuracakmış gibi bir hali vardı. "Biliyor musun çok zekisin. Zile basmaya ne dersin?"

Şaka mı bu? Al birini vur ötekine. Benim acilen bu ikisinden kurtulmam lazımdı.

"Unut gitsin, sen beğendiysen kesin bir cenabetlik vardır. Müge'nin planına sadık kalalım."
En son kumral olarak bıraktığım kız görmeyeli saçlarını pembe ve mora boyatmış, aralarına gri renk attırmıştı. Pembe kargo pantolon, üzerinde pembe tek boynuzlu at olan gri bir tişört giymişti. Gören şeker kız candy sanırdı. Elinde tabanca olan şeker kız candy!