0 - Sence gülünmez mi?

7.9K 876 390
                                    



"Nasıl biri peki?" diye sordu şen bir ses, şuh bir kahkahayla. Yan tarafımda oturan kıza bakmadığım halde ağlayarak uzaklaşmak istedim oradan. 

"Yirmi beş yaşında," dedim boğazımı temizleyerek. "Uçkuruna ve yeryüzündeki tüm kadınlara düşkün, giyimine kuşamına özen gösteren; mütemadiyen naneli ağız gargarası kokan çünkü sigara kokusundan tiksinen ama yine de içmeyi kendisine reva gören-"
"Buna rağmen asla senin yanında içmeyen*" diye ekledi Taehyung'un hayaleti. Sesini duyar gibi olunca istemsizce gülümsedim.  "Çapkın, sevecen, koruyup kollamayı seven biri. Mimar bir de. Yarı zamanlı." Yarı zamanlıyı kısık sesle söyledim.

"Ee, tanıştırmayacak mısın peki bizi?" 
"Gidip kendin tanışabilirsin çok istiyorsan." dedim yüzüne bakmamaya devam ederek. 
"Garip olmaz mı?" diye sordu.
"Hayalini kurduğun yardım elini uzatmayacağım sana, üzgünüm."
"Tamam, tamam ama ters bir şey söylemez değil mi?" dedi yerinden kalkarken. 
"Söylemez," dedim başımı öne eğerek. "Kim Taehyung güzel kızları ve kızıl saçları sever, söylemeyecektir." 
"Şans dile bana," dedikten sonra Taehyung'a doğru çizdiği rotayı takip ederek uzaklaştı yanımdan. 

Onlara bakmayı hiç mi hiç istemesem de baktım. Arkamı dönünce Taehyung ile göz göze geldik, göz göze gelince gülümseyerek bardağını havaya kaldırdı. 
"Geleceğim yanına" dedi dudaklarını oynatarak. Elbette gelecekti, ama yine yetişemeyecekti. Kafamı sallayarak önüme döndüm. 

Aşklar hakkında, acılar hakkında, yaşananlar ve yaşanacak olanlar hakkında düşündüm, canım yandı; tahammül edemedim. 

"Kalkıyorum ben," dedim barmene. 
"Taehyung'u beklemiyor musun?" diye sordu elindeki bardağı kurulamaya devam ederken. 
"Beklemeyeceğim, başım çok ağrıyor."
"Geçen sefer beklemedin diye çok bozulmuştu," dedi sır veriyormuş gibi. 
"Dedim ya, başım çok ağrıyor sorarsa söylersin. Ha bir de.." dedim ayağa kalkmış, ceketimi düzeltirken. "Geç gelecek olursa çok ses yapmasın şu sıralar uyku düzenim sıkıntılı biraz, uyanınca uyuyamıyorum tekrar." 
"Söylerim, dikkatli git."
"Tamamdır, kolay gelsin sana da." 
"Teşekkür ettim."  diyerek güldü.

Kim Taehyung kuvvetle muhtemel ki bu gece de eve gelmeyecekti ve ertesi gün, yaşadığı ne var ne yoksa anlatmaya başlayacaktı. Onu yine her zamanki sessizliğimle dinleyecek ve bahis yataktan açılınca buz kesilecektim; ancak buna rağmen gıkımı dahi çıkaramayacak ve dinlemeye devam edecektim.

"Neden üzgün duruyorsun?" deyip gözlerime bakacaktı, "Seks hayatım yine üzüyor mu yoksa seni, kıskanç?" diyerek dalga geçecekti. "Sana da birilerini bulalım diyorum, dinlemiyorsun beni." Bunu söylerken yerinden kalkıp yanıma gelecekti, eğer çoktan yanımda değilse tabii. Çenemi tutup kaldıracaktı ve bir müddet beni izleyecekti. O beni izlerken "Ben hiç kimseyi istemiyorum," diyerek tersleyecektim onu. 

Kendi kendiyle konuşuyormuş gibi "Sevişmekten ya da öpüşmekten mi korkuyorsun acaba?" diye soracak, ciddi ciddi düşüncelere dalıyormuş ayakları çekecekti ve hemen ardından da kıkırdayarak "Bana hava hoş gerçi," diyecekti. "Hem ilk hem son öpücüğünün hâlâ bende olması gururumu okşuyor." Baş parmağıyla çenemi okşayacaktı bunları söylerken. 

"Üzülme ama," diyecekti. "Belki, ilkim ya da sonum değildi ve çok küçüktük ama yine de en güzel olanı seninleydi, bugün bile çok net hatırlıyorum nasıl hissettirdiğini."

"Komik değilsin Kim Taehyung," diyecektim.
"Komiklik olsun diye söylememiştim zaten," diyecek, eğilerek saçlarımı öpecekti.

"Dünya üzerindeki hiçbir kızıla değişmem senin koyu kahvelerini," dedikten hemen sonra derin bir nefes alacaktı ve  geri çekilecekti. "Aynı şampuanı kullanıyoruz ama benimkiler seninkiler gibi kokmuyor." diye açıklayacaktı durumu. 

"Eğlenmiyorum." diyerek ayağa kalkacaktım, "Eğlenmen için söylemiyorum," diye peşime takılacaktı. Her zaman olan şeyleri ilk kez yaşanıyormuş gibi gergin bir şekilde karşılayacak fakat birbirimize rağmen hiçbir şey çaktırmayacaktık. 

On beş yaşından beri biraz olsun değişmemiş olduğunu düşünecektim, moralim bozulacaktı. On üç yaşımdan beri biraz olsun değişmemiş olduğumu düşünecekti, keyif sigarasını yakmak için balkona çıkacaktı.

Sonra muhakkak saçma sapan bir şey söyleyecekti ve canıma kastı olan kahkahalarından birini patlatacaktı.

"Kim Taehyung," diyecektim sinir ve üzüntüyle. "Sence buna gülünür mü?"
"Bence gülünür," diyecekti gülmeye devam ederek. "Sence gülünmez mi?"



Sence Buna Gülünür Mü?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin