Bölüm 19

720 42 0
                                    

multimedya= Şahin

Botan: “Ne yaptığını sanıyorsun sen?” turşu kuruyorum. Hey Allah’ım bu ne be,bu soru kalıbını genel olarak kullanıyorlar sanırım.

Aslı: “Kahve getirdim başkan içersiniz diye.” Ama siz bir yerlerinize de dökebilirsiniz sorun olmaz.

Botan: “Tamam, kız getir!” konuşmaya başladılar kendi aralarında.

‘Bu çocukları canlı bomba olarak kullanmayı planlıyoruz.’ İt herif. Ben senin içine bomba doldururum lan!

‘O nasıl olacak’

‘kahvelere, hastanelere, camilere ve benzeri yerlere yardım toplamak için giden çocukları kimse kapıdan çevirmez dimi?’ plana bak be ama ben bozarım. Botan iti benim dinlediğimi fark edecek olmalı ki.

Botan: “Hadi sen çık!”

Adam: “Bu güzel kim Botan bize bahsetmedin” güzel senin anandır demek vardı ya…

Aslı: “Emredersin başkan’

Adam: “Dur kız nereye bir konuşalım önce.” Salak duymamazlıktan geldim. Çıktım odadan. Kordon’a haber versem iyi olur. Önce şu çocuklara bakayım.

Su götürmek bahanesiyle yanlarına girdim.

Aslı: “Çocuklar iyi misiniz?”

Çocuk1 “Abla bizi buradan çıkar ne olur.”

Çocuk 2:  “Bizi annemize götür biz istemiyoruz burada kalmayı.”

Aslı: “şşş… Sessiz olun sizi buradan çıkaracağım ama aramızda kalsın şimdi beni bekleyin tamam mı?”

Çocuklar: “Tamam.” Allah’ım bu ne? Çocuklar ne hale gelmiş ağlamaktan. Dışarı çıktım. Bu çocukları buradan çıkarmam lazım ama nasıl? Belki Kordon yardım eder. Dışarı tenha bir yere geçtim. Telefondan Kordon’un numarasını buldum.

Celil: “Alo”

Aslı: “Benim Kordon Aslı!”

Celil: “Hayret bu sefer ne oldu da bir laf sokmadan adını dedin?”

Aslı: “Kordon uzatma istersen ben uzatabilirim ne dersin?”

Celil: “Tamam, tamam söyle.”

Aslı: “Bu gün iki tipsiz buraya bir sürü çocuk getirdi. Bu çocukları camilere okullara hastane gibi yerlere yardım toplamak için göndereceklermiş... “

Celil: “O itler hayır işi yapacak demeyeceksin dimi?”

Aslı: “Kordon! Dinlersen öğreneceksin dinle beni!”

Celil: “Tamam da sakin ol biraz sen iyi misin?”

Aslı: “Ya burada küçücük çocukları canlı bomba yapacaklar sen bana iyi misin diyorsun! Sence nasıl olabilirim?!”

Celil: “Tamam, kurtarırız ama sen niye bu kadar sinirlisin?”

Aslı: “Hala niye diyorsun küçücük çocuklar tehlikede sen ne oldu diyorsun hala ya!”

Celil: “Tamam, ben komutanla konuşacağım haberleşiriz.”

Aslı: “Konuş tabi önce izin alın! Bu çocuklara bir şey olursa sorumlusu sizsiniz!”

Celil: “Aslı! Plansız mı geleceğiz? Tamam, ben seni ararım ya da sen beni ara.”

Aslı: “Ben senin izin alıp almadığını nereden anlayayım sen ara.” Kapattım yüzüne. Bu sefer oh olsun ona. Ben çocuklar tehlikede diyorum o niye diyor. Ben niye bu kadar sinirlendim bir anda bilmiyorum ama sanırım geçmişten kalma bir şey. Ama ben hatırlamıyorum!

SERDAR

Bu gün iş yok. Bizde depoda oturuyoruz. Bu kat tamamen bize ait. Kordon’a telefon geldi uzaklaştı. Yine o kız olmalı. Acaba o kız kim? Neden saklanıyor?

Doktor: “Aga bu akşam güzel bir yemek yiyelim ben sultanıma söyleyeyim hazırlasın olur mu?”

Serdar: “Olur da bakalım diğerleri müsait mi?”

Doktor: “Yağız bu akşam bir kızla randevun yoktur umarım.”

Şahin: “Doktor! Saçmalıyorsun yine ne kızı.”

Doktor: “Tamam, yağız ya şaka yaptık. Hemen kızma.” Celil yanımıza geldi. Bir şey oldu sanırım. Kordon’un yüzü asık. Ne oldu acaba?

Doktor: “Kordon dostum bu akşam o kızla randevun yok dimi?”

BÜYÜK SIR SON HAMLE (şefkat tepe hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin