Aradan birkaç ay geçmiş,sonunda mahkeme günü gelmişti. Koray Esma'yı alacağına kesin gözüyle bakıyor, heyecandan yerinde duramıyordu. Dayanamayıp annesine döndü:
"Çok mutluyum, çok heyecanlıyım anne sonunda Esmamı bana verecekler."
"İnşallah oğlum inşallah. Ben de senin adına çok mutluyum inşallah bir sıkıntı çıkmaz."
Onlar adliye koridorunda konuşurken İlhan Bey ve Gülcan Hanım da kapıdan girdiler. İlhan Bey alayla Koray'a baktı:
"Nasıl da heyecanlı baksana. Bilmiyor ki asla Esma'yı alamayacak yazık."
Gülcan Hanım sağa sola bakındıktan sonra gergin bir şekilde konuşmaya başladı:
"İlhan,Hakan nerede kaldı? Şimdiye kadar gelmiş olması lazımdı."
"Hakikatten nerede kaldı bu çocuk?Dur ben bir arayayım onu."
İlhan Bey söylene söylene cebinden telefonunu çıkararak Hakan'ı aradı. Bir süre çaldıktan sonra Hakan gergin bir sesle telefonu açtı:
"Efendim baba?"
"Oğlum mahkeme ha başladı ha başlayacak nerede kaldın sen?"
"Şimdi evden çıkacağım baba hemen geliyorum."
"Tamam çabuk hadi geç kalma."
"Tamam baba."
Hakan gerginlikle telefonu kapatıp Esra'ya döndü:
"Ben çıkıyorum lütfen beni daha fazla oyalama Esra."
Esra sinirle Hakan'a baktı:
"Oyalamak öyle mi? Haksız mıyım Hakan? Şu kız için uğraşmadığın,yapmadığın şey kalmadı. Halbuki gerçek kardeşin bile değil yalan mı söyle!"
"Esra çocukça davranmayı bırak lütfen küçük kızla kendini bir mi tutuyorsun ne bu kıskançlık krizi?"
"Çocukça davranıyorum öyle mi? Peki senin sırf kardeşin olmayan bir kız için bu kadar uğraşmana değer mi? Neyin oluyor o kız Hakan neyin? Ama ben senin karınım ve o kızı düşündüğün kadar beni düşünmedin. Yalan mı söyle o kız senin hiçbir şeyin Hakan HİÇ BİR ŞEYİN!"
Hakan daha fazla dayanamayarak bağırdı:
"YETER ESRA YETER!"
Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştı.
"Esma benim kardeşim, bugün onu alacağım ve bu kıskançlık daha fazla uzamasın Esra yeter!"
Hakan Esra'nın bir şey demesine fırsat vermeden hızla evden çıktı. Birkaç dakika sonra adliyeye varmıştı. Hemen içeriye girip anne ve babasını ararken koridorun sonunda avukat ve babasının bir şeyler konuştuğunu ve babasının avukata bazı evraklar verdiğini gördü. Şaşkınlıkla yanlarına doğru ilerledi.
"Baba?"
İlhan Bey Hakan'ın kendisine seslenmesiyle derin bir nefes alarak Hakan'a döndü:
"Çok şükür gelebildin oğlum. Hadi annenin yanına gidelim mahkeme şimdi başlayacak."
"Baba avukata verdiğin şeyler neydi?
"Sen boş ver onları hadi gidelim."
Annesinin yanına vardılar ve Hep birlikte mahkeme salonuna girdiler. Hakimin konuşmasıyla mahkeme başladı:
"Koray Tekin. İlhan Öz ve Gülcan Öz'ün yasal olarak çocukları olan Esma Öz'ün kendi kardeşi olduğunu iddia ederek dava açmışsınız."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Aşkım
Teen FictionZengin bir ailenin şımarık ve uçarı bir çocuğuydu Hakan. Babası İlhan Bey ülkenin en tanınan mühendislerinden biriydi. Tek çocuk olması ve her istediğinin elinin altında olması onu haklı olarak şımartmıştı ama bu uçarılığının bedelini hayatının sonu...