--"Bu hiç adil değil! Ben de onu bulmak istiyorum! Ben de tamam olmak istiyorum.."
"Ne?!"
Gözlerini açmasıyla çığlık atması bir oldu.
Avazı çıktığı kadar bağırıyordu.
Gökyüzünde ne işi vardı?!
Sanki..
Sanki biri onu tutup gökyüzünden aşağı atmıştı.
O..
O daha demin Apsedong'dan atlamamış mıydı?!
Ölmemiş miydi?!
"Ben bu koca dünyada seni nasıl bulacağım ki.. Bulamam ki."
Yere gitgide yaklaşıyordu.
Bu duyduğu ses nereden geliyordu-
NE OLDUĞU HAKKINDA HICBIR FIKRI YOKTU!
"Ben o kadar şanslı değilim.."
Yere yaklaşınca sımsıkı kapattı gözlerini.
"A-ama belki sen şanslısındır.. Sen bulsan olmaz mı beni?"
"Bu siktiğimin sesi nereden geliyor?!"
Duyduğu sesle sonuna kadar açtı gözlerini.
"Yoongi?!"
Her şey bir anda olmuştu.
Sanki.. Sanki kendisi bir ruhmuş da, yerdeki bir bedenin içine düşmüş gibiydi.
"Afedersiniz," Elinde olmadan konuşmuştu Narumi.
Öndeki oğlanın omzuna dokunmuştu.
Omzuna dokunulduğunda irkilerek arkasını döndü oğlan.
Zaman durdu.
Sanki.. Sanki bulunduğu yere bir kara delik düşmüş de, her şeyi içine çekmiş gibiydi.
Kalbi çıkıyordu, aklını oynatıyordu..
Nefes alamadı ilk başta.
Ona baktıkça yutkunamadı, düğüm düğüm oldu boğazı.
Sonra da sanki o karadelik içine çektiği her şeyi geri püskürtmüş gibi bir anda normale döndü.
Zaman devam etti, etraftan koşan insanların ve yağmurun gürültüsü tekrar doldurdu kulağını.
Elinde kağıtlar vardı Narumi'nin. Miss markasının anket kağıtları..
Yüzündeki gülümseme ile gerileyerek yandaki direğe yaslandı Yoongi.
"Buldum.."
"Buldum.."
Aptal gibi gülmeye başladı ikisi de.
Anlamışlardı olanı biteni.
"2 Dünya var."
"Birinde sen varsın, birinde ben."
"Birinde sen ölüsün, birinde ben."
"Birinde sen beni aradın, birinde ben seni."
Gülmüştü Narumi. "Birinde sen anketörsün, birinde ben."
"Ve bu da... Bizim Dünyamız."
"Bizim Dünyamız."
Narumi kahkaha atarak elindeki kağıtları Yoongi'ye uzattı.
"Size soru sorabilir miyim?"
son
