Zavallı Mert

74 1 0
                                    

Doğum günü yaşanan felaket unutulmadan Mert cesaretini toplayıp Sibel le konuşmak için okula geldi.

Sabah erkenden ders başlamadan Sibelın okul sirasina  kırmızı gül ve sevimli bir oyuncak köpek koyup not birakmisti.

Sibel köpeği eline aldigi an Mert i affedecegini anladim.  Elindeki köpeğe Mertle gayri meşru bebekleri gibi bakıyor hatta bu bebeğe isim bulmaya çalışıyor gibiydi.

Bir iki ders sonra Sibel in karsina çıktı Mert. Sibel deki havayı hissetmemek elde değil. Okul çıkışı onunla önemli birşey konuşmak istedigini söyledi.

Sibel reddetmedi. şimdiden Mert ın dileyecegi özürü kabul etmişti.

Mertin okul yakınlarında olduğunu öğrenen sınıf arkadaşımız Özkan deliye döndü. Sibel'e, bana, Esine tehditler savurdu.

- O piç buraya gelirde Sibel 'e yaklaşırsa onun ağzını burnunu kırarım ! duydunuz mu !

Sibel o serefsizle tekrar barisirsan senin yüzüne birdaha bakmam !

Sibel in acilen bir karar vermesi gerekiyordu. Özkani sakinleştiremiyor ama Mert le konusmayida çok istiyordu.

Vakit geldi...

Mertle Sibel i Özkan ın bulamayacağı tenha bir yere götürdük konuşmaları için. Daha Mert Sibel den af dileyemeden  yanımıza sakince Özkan ve saz arkadaşı Ismail yaklasti.

- Mert le medenice konuşmaya geldik Sibel. İzin ver önce biz konusalim. sonra kararını sen ver karismayacagim...

Biz icimizden bir ohh cektik.

- Konuşun tabii...

İyice uzaklaştılar.. artık göremeyeceğimiz kadar uzaktalardi. ben birkaç adım atınca Ozkan ın uçan tekmelerini gördüm ve;

- Sibelllllll !!!!

-Mert dayak yiyor !!!!

Cigligim  öyle bir yankilandi ki Sibel in hafızasindan hiç silinmeyecekti .

Allahtan hastaneye yakın bir yerde dayak yedi zavallı Mert. Suratı kan içindeydi acile girdiğimizde. Hemen bir röntgen çekildi.

Yakisikli Mert in hokka gibi burnu çatlamış ve yamulmustu .

Sibel Mert e karşı kendini suçlu hissediyordu. Artık bu çocuğu affetmek farz oldu Sibel için.

Özkan ise dusmanligimizi kazandı o gün !

Mert evine dönünce durum değerlindirmesi için Sibel ın evinde toplandık.

Ben : Sibel sanırım Özkan sana aşık..

Esin : Kesinlikle aşık...

Nida : Bencede aşık...

Sibel : O benim kardeşim, çocukluk arkadaşım sacmalamayin. kimsenin yanında söylemeyin sakin bunu ! Sakin kimse duymasin bu saçmaligi ..

Hepimiz içimizden " hii tabi tabi kardeşin" dedik sanki. Yine de daha emin olmak için bir süre gözlem yapalım dedik ve sessiz kaldik .

Sibel sık sık Mert i arayıp son durumunu öğreniyordu.

Dayak yediği ani tek gören ben olduğum için Sibel den daha kötü durumdaydim .

- Zavallı Mert.

Sibel eline Mert ın hediye ettiği oyuncağı alıp tam da tahmin ettiğim gibi ona isim koydu .

- Nisan...

-Nisan ne demek yahu. Öyle isim mi olur Sibel?

- Askımız Nisan ayında başladı. Bu köpek te aşkımızın ilk meyvesi.

Sibel yine kafayı siyirmişti. Hayatına Mert girdiginden beri çok garipti. Onu uyaramiyorduk bile. Bizi yanlış anlıyordu.

Kendi yasayip kendi görmeliydi. Ve öylede oldu...

İyi ki Unutmak Diye Birşey VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin