58.Bölüm

18.5K 1K 268
                                    

asizmir 'e ithafen💜

İyi okumalar dilerim.

Vatan için ölmek de var; fakat borcun yaşamaktır.🇹🇷🇹🇷

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Zevki sefa sürmesini bilmedik bu "Vatan" uğruna ant içtik! Can çekişmeyi değil "Bayrak" uğruna can almayı öğrendik!🇹🇷

______________________________

Gözlerimi açtığımda karşımda Yiğiti görünce gülümsedim. "Günaydın güzelim." dedi. "Günaydın gamzelim." dedim. "Hadi kalk güzel güzel hazırlan kahvaltını yap." dedi. "Tamam sevgilim." dedim. Kameraya yaklaşıp bi daha öptüm. Sonra telefonu kapattım.

Banyoya girip işlerimi hallettim. Beyaz tişört giyip siyah kısa tulumumu giydim. Saçlarımı tarayıp açık bıraktım. Şapkamı da takıp gözlüğümü elime aldım. Silahımı da bacağımdaki kılıfına koydum. Telefonuma mesaj gelmişti."Güzelim ben karagaha gidiyorum acil bir dosya varmış. Ayazla gel. Tek başına gelme. Kendini belâya sokma." yazmıştı yiğit. Gülümsedim.

Öykünün gece nöbeti olduğu için uyuyordu. Defne de evine gideceği için erken çıkmıştı. Mutfağa girim üç bardak su içtim. Kahvaltı hazırlayacak havamda değilim. Gözlüğümü de takıp aşağı indim. Bizimkiler daha inmemişti. Arabaya yaslanıp onları bekledim.

5 dakika sonra indiler. Yumruğumu sıkıp onlara uzattım. "Günaydın kardo." dedim Ömer. "Günaydın tertip." dedim Okana. "Günaydın badi." dedim Ayaza. Hepsi değişik değişik bana bakıyorlardı. Sırıttım. "Etrafındakilerin hepsi erkek olunca normal." dedi Ömer. Güldüm. "Hadi hadi binin. Sevgilimi özledim ben." dedim. "Buna bak ya pencereleri birbirine bakıyor, aynı yerde çalışıyorlar, operasyonlarda bile yan yanasanız özledim diyor." dedi Ayaz. "Kıskanma." dedim.

Ayazın arabasına bindik. Ben kullanıyordum. Arabanın üstünü de açtım. Radyodan da havali bi müzik açıp kemerimi taktım. "Bununla da uçulmuyor ki sizi uçurayım." dedim. "Geçen operasyonda gördük içim dışıma çıktı." dedi Ömer. Dikiz aynasından ömere bakıp gülüyordum. Arabayı çalıştırıp yola çıktık.

Arabayı kullanirken ellerimi direksiyondan kaldırıp esneme hareketi yapınca Ömer kafama bi tane yapıştırdı. Gülmemek için kendimi çok sıktım. "Düzgün kullan lan şunu." dedi Ömer. "Ben seni Yiğite söyliyecem. Kafama vurdun." dedim. "Lan niye kafasına vuruyon zaten salak iyice aptallaşacak." dedi Ayaz. Ters ters Ayaza baktım. "Bende mantıklı bir cümle kuracak diye bekliyorum." dedim. "Yüzbaşınıza hesap verirsiniz artık." dedim. "İki laf atar biter sanki ne yaptıracaksın." dedi Ömer. "İzle ve gör." dedim. Gaza yüklendim.

Çevirme vardı. Arabayı durdum. Biscolata erkeği geliyor. "Üstteğmenim sizinle tekrar karşılaşmak ne güzel." dedi Engin. "Senin burada ne işin var?" dedim. "Küçük bir ceza diyelim." dedi Engin. Güldüm. Ehliyet ruhsat için diğer tarafa döndüğümde Ayazın sert bakışlarını gördüm. Engin kontrol ettikten sonra geri verdi. "Yine görüşürüz umarım." dedi Engin. "Görüşemezsiniz." dedi Ömer. "Yoldan çekil de gidelim." dedi Okan. "Siz kim oluyorsunuz?" dedi Engin. "Seni ilgilendirmiyor." dedi Ayaz.

Engin çekilmek zorunda kaldı. Arabayı sürmeye devam ettim. "Adam bir şey demedi ki" dedim. "Sen dua et Yiğit burada yok." dedi Ömer. "Abin olarak yasaklıyorum sana kimseyle konuşma." dedi Ayaz. Ofladım.

Karargâha gelince arabayı park edip indik. Yiğit bahçedeydi. "Koş koş." dedi Ömer. Ömere omuz silkip Yiğit'in yanına koştum. Yine kaşlar çatılmış. "Ama yakışmamış mı?" dedim. "Sorun da o güzelim çok yakışmış." dedi. Gülümsedim. Bizimkilerde yanımıza geldi. "Ömer kafama vurdu, Ayazda bana çok kötü laf attı." dedim. "Sende trafikteyken saçma sapan hareketler yapma." dedi Ömer.

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin