BÖLÜM 4: ÇARESİZLİK SARMAŞIĞI

3.5K 387 91
                                    

Bölüm Şarkıları: 

Cigarettes After Sex- Apocalypse 

The Neighbourhood- Sweater Weather

Passenger- Let Her Go

............

Çaresizliğin derin hissi bir annenin rahmine tutunamayan bebeğinin yok olma hissiyle neredeyse aynıydı. Belki de en ağırıydı...

Oturduğum yerde çaresizlik damarlarımda gezerken korkuda had safhada varlığını en belirgin şekilde belli ediyordu. Dizlerime yaslandığım yüzümden dolayı karşımdaki kişiyi göremiyordum, görmekte istemiyordum zaten. Sımsıkı yumduğum gözlerimin arasından hala ısrarla akan gözyaşlarıma lanet ettim. Bu kadar korktuğumu belli ettiğim için kendime lanet ettim.

Her ne kadar varlığını görmesem de önümde dikilen bedeni hissediyordum. Kafamı daha çok diz kapağıma yasladığımda bir an dizimin kafamı delip geçeceğini sandım. Kafamı delip içinde ki sarmaşık misali beynimi saran o katran duyguları da beraberinde götüreceğini...

İleri doğru atılan adım sesiyle eş zamanlı olarak sesli bir hıçkırık intihar etti dudaklarımdan. Adımları duraksadı.

"Şşt," dedi sert sesi fısıltıyla. "Korkma. Benim," diye devam ettirdi sözlerini. "Korhan Ali."

Duyduğum ses ve isim kastığım bedenimin biraz da olsa rahatlamasına sebep olmuştu ama hala ne gözümü açabiliyordum ne de kafamı kaldırabiliyordum. Sesim çıkmasın diye dişlerimin arasına sıkıştırdığım alt dudağımı serbest bıraktığımda odada hıçkırıklarım yankılanarak, hayat buldu. Rahat bıraktığım bedenim sarsılarak titrediğinde Korhan Ali'nin karşımda ki bedeninin benden uzaklaştığını anladım.

Bir tuşun açılma sesini işitince lambayı açtığını anlamam zor olmamıştı. Parkenim üzerinde ölü gibi duran kollarımı kaldırıp dizlerimin etrafına sardım. Tekrar adımları önümde durduğunda üstüme düşen gölgesini hissetmiştim.

"Sakin ol," dedi, aynı tonda. "Kaldır kafanı ve bak etrafa. Korkulacak hiçbir şey yok."

Cümlesinin bitimiyle aynı anda kafamı iki yana salladım, çocukça bir tavırla.

"Hadi, dediğimi yap," dedi. "İnci."

Sesinden ilk defa kendi ismimi duyduğumda ona duyduğum yabancılık hissi kendini bir tanıdığın yanında olma hissiyle yer değiştirdi. Hıçkırıklarım yavaş yavaş son bulurken, kafamı kaldırmadan yaşlardan bulanıklaşmış gözlerimi araladım. Birbirini yapışmış kirpiklerimi birkaç kez kırparak gözlerimi ışığa uyum sağlamasını bekledim. Araladığım gözlerimi dizlerimin arasında ki o ufak boşluktan ona doğrulttuğumda üstümde ki gölgesinin devrildiğine şahit oldum. Önümde dizlerinin üzerine eğildiğin de artık tam olarak karşımdaydı. O ufak boşluktan gözlerime tutunan kurşun grisi gözleri, usulca kapanıp açıldı.

"Şimdi de kafanı kaldır," dedi fısıltıyla. Sanki sesli konuşsa ürkeceğimi biliyormuş gibiydi.

O ufak aralıktan gözlerine tutunan gözlerim cesaret arar gibi ona baktı. Kendinden emin bakışları bir saniye bile eksilmezken sesli bir soluk vererek kollarımı dizlerimden söktüm. Kafamı yaslandığım dizlerimden hafif bir açıyla kaldırdığımda artık yüz yüzeydik. Daha demin sadece gözlerinde gördüğüm kararlılık şimdi tüm yüzündeydi.

Ona nasıl baktığımı bilmiyordum ama yüzü kasılırken, yere dayadığı dizinin üzerine koyduğu eli yumruk olmuştu.

Yanaklarımda kuruyan yaşlar açık kapıdan gelen rüzgarla yüzümde serin bir etki bırakmıştı. Ellerimi kaldırıp yanaklarımı sildiğimde onun üzerinde ki bakışlarımı kaçırıp odayı inceledim. İkimizden başka kimsenin olmadığını evin içinde ki sessizlikten anlamıştım.

VURGUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin