39.Bölüm

22.6K 1.3K 229
                                    

İyi okumalar dilerim.

Vatan sevgisi, ruhları kurtaran en kuvvetli rüzgârdır. Bir minnet duygusudur. Toprağına, havasına, suyuna, kurduna, kuşuna teşekkür duygusudur. Uğrunda can verenlere, ecdada, tarihe vefa ve saygı duygusudur.
🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷

🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

________________________

"Defne!" diye seslendim. "Üsttegmenim." dedi. Onlara yaklaştim. "Eşyalarınızı vermeyi unutmus arkadaş onlari getirdim." dedi. İyiki unutmuş. "Zahmet etmeseydin." dedim. "Ben ver dedim vermedi." dedi Ömer. Defne gözlerini devirdi. Bu hallerine güldüm.

"Gelsene bir şeyler içelim."dedim. "Ne gerek var." dedi Ömer. "Yüzbaşı askerlerini alsan mı?"dedim. "Lan hadi yürüyün." dedi Yiğit. Onlar gidince Defneye döndüm. "Gideyim ben Üstteğmenim. Ben orada olmayinca salarlar kendilerini." dedi. "Umay demen yeterli. Telefonunu versene." dedim. Bana uzatti kendi numaramı tuşlayıp aradim. Geri verdim. "Öyle olsun. Ama numarami kaydet. Bundan sonra bırakmam seni." dedim. Güldü. "Peki Umay. Haberlesiriz." dedi.

Diğer polisin arkasına binip gittiler. El salladım. Arkamı dönünce hepsi bana bakıyordu. "O kimdi?" dedi Yiğit. "Birlikte suçlu yakaladığım Polis." dedim. "Gıcık birine benziyor bence fazla takilmayın." dedi Ömer. "Ben çok sevdim." dedi Ayaz. "Ben de." dedi Okan. Ömer kaşlarını çatmıştı.

"Bozkurt timi 10 dakika sonra eğitim sahasına marş marş." dedi. Hepimizin yüzü düştü. "Yiğit ve acımasızlıkları." dedim. Sırıtıyordu. Odama girip kıyafetlerimi değiştirdim. Aşağıya indim. Saçlarımı bağlayıp yanlarına gittim.

"Umay hanım yine çok güzelsiniz." dedi Yiğit. "İltifat etmen senin acımasız olduğun gerçeğini değiştirmez." dedim. Diğerleri de gülüyordu. "Bozkurt timi şınav pozisyonu al." dedi Yiğit. Başladık. "1,2,3, kaç oldu asker." dedi Yiğit. "10." dedim. "1,2,3," Yiğit saymaya devam ederken biz de aramızda konuşuyorduk. "Yüzbaşı galiba sayı saymayı bilmiyor ya da sadece beşe kadar biliyor." dedi Ömer. Güldük.

"Aranızda konuşmayın." dedi. "Ya benim canım sıkıldı operasyon olsa da gitsek." dedi Ömer. "Ömer!" dedik ben, Okan ve Ayaz. "Biri şuna bi tane vursun." dedim. "Ben hallediyorum." dedi Okan ve kafasına vurdu.

"Komutanım Albayım sizi odasına bekliyor." dedi Albayın postası. "Ayaz emir komuta sende çalışmaya devam." dedi ve gitti Yağız. Ayaz ayağa kalktı. "Bozkurt timi rahat." dedi Ayaz. "Allah razı olsun." dedim. Yiğit olmayınca hep kaçamaklar yapıyorduk. "Ömer sabahki polisle aranızda bi elektrik gördüm gibi." dedi Ayaz. "Yok lan. Allah yazdıysa bozsun. Şımarık inatçı nasıl polis olmuş onu da anlayamadım." dedi Ömer. Gülüyorduk. "Ömercim bir zamanlar Yiğitte benim hakkimda öyle şeyler düşünürdü." dedim. Morardı. Daha çok güldük. 

"Yiğit geliyo." dedi Ayaz. Hepimiz şınav pizisyonu aldık tekrardan. Yiğit gelince Ayaz eski yerine geçti. "Kaçamak yapmadınız değil mi?" dedi Yiğit. "Hayır komutanım. Göz dahi kıpraştırmadım." dedi Ayaz. Kendimi tutamayıp güldüm ve yere çarptım.

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin