29.Bölüm✔️

26K 1.6K 148
                                    

Keyifli okumalar dilerim.

🇹🇷VATAN SEVGİSİ İMANDANDIR.🇹🇷
-HZ. MUHAMMED (SAV)

___________________

"Umay!"

Şu an beni tedirgin eden sırtımda durun namlunun soğuk ucu değil, kulaklarımda yankılanan Yiğit'in sesiydi.

Dudaklarımı ıslatıp kulaklığıma dokundum. "Şarjör değiştiriyorum komutanım. Ben söylemeden yerinizden çıkmayın." Kulaklığa basıp sesimin onlara gitmesini engelledim.

Namlunun ucunu daha sert hissedince uzandığım yerden arkama döndüm. "Görev sırasında rahatsız edilmekten hiç hoşlanmam." Ayağına çelme takınca başı bacaklarıma düşmüştü. Uzun saçlarından tutup başını geriye doğru çektim. Bacağımdan aldığım kasaturayla boynunda derin bir çizik bırakıp, artık cansız olan, bedenini üzerimden attım.

Şarjörümü değiştirip kulaklığımı tekrardan aktif hale getirdim. Yolu temizleyip tek tük it bırakmıştım. Çıkmalarını ve kurşunlarımın tadına bakmalarını bekliyordum. "Çıkın. Oradan geçerken yan tarafa bir el bombası ısmarlarsanız sevineceğim."

Temizlik bitmişti. Sniper'ı omuzuma alıp aşağıya indim. Yağmur şiddetini artırıyordu. Bizimkilerin yanına gidince Okan ve Ömer ile yumruklarımızı tokuşturduk. "İyi misiniz çocuklar?" Görünürde bir şey yoktu. "İyiyiz komutanım. Sağ olun."

Gözlerimi bir çift kara göze çevirdim. Yanına adımladım. "Ne oldu orada?" İnanmamıştı. "Terörist vardı arkamda. O an sana söyleyemedim çünkü canını tehlikeye atacak bir şeyler yapardın. Hallettim. Sorun yok." Yüzünü kapatan boyunluğunu aşağı indirdi. Sesli bir nefes verdi. "Konuşacağız." Başımı salladım. "Konuşalım."

Hava şartları uçuşlara engel olmuştu. En yakın karakol bize çok uzaktı. Buralara yakın bir köy olduğunu söyledi askerlerden uzun olanı. Bizi isterlerse birkaç saat misafirleri olacak sabahın erken saatlerinde gidecektik.

Yiğit en önde ilerlerken sağ ve solda Okan ile Ömer, arkada ben ve ortada ise askerler vardı. Bir süre geçtikten sonra Yiğit, Okan'a başıyla işaret vermiş Okan'ın öne geçmesini sağlamıştı. Yanıma gelip beni durdurdu. Askerlerle aramızdaki mesafe çoğalınca ilerlemeye devam ettik.

"Arkada duranı kurt kapar." Yani, der gibi yüzüne baktım. "Ben kaptım." Ciddi mi diye yaklaşık on saniye yüzüne baktım. Ardından gülmeye başladım. "Kötü bir espiriydi." Kolunu omuzuma attı.

"Özledim miniğimi." Gülümseyerek gözlerine baktım. "Askerlerimizi evlerine sağ salim gönderelim sonra özlem gideririz. Olur mu?" Başını aşağı yukarı salladı. "Anlaşıldı üsteğmenim." Kolunu geri çekmişti ama uzaklaşmamıştı yanımdan.

Köye indiğimizde neredeyse gece yarısıydı. Yiğit bizi bekletip kendisi ilerledi. "Yoruldun mu?" diye sordu Okan. "Hayır. Sen yorgun gibisin ama." Ensesini kaşıdı. "Yorgun değilim. Sevdiğimi özledim kalbim sızladı." Elimi sırtına atıp okşadım. "Arkanda birinin seni beklemesi ve o kişinin sevdiğin kadın olması çok farklıymış. Yeni duygular ile tanışıyorum."

Ömer aramıza girdi bir anda. "Bana da birini mi bulsak? Siz çift çift takılınca ben hep yalnız kalıyorum." Sırıtarak yanağından makas aldım. "Ben bulurum yengemizi." Gözlerini kıstı. "Bebeğim çok güzelsin ama lütfen sana benzeyen biri olmasın. Yiğit'e bazen bakınca üzülüyorum. Psikopat biriyle uğraşıyor." Şakağına parmağımı bastırıp ittirdim.

"Tam da kendime benzeyen biri bulacağım. Kafayı yedirsin sana." Okan, Ömer'i diğer tarafa çekti. "Umay'ımın neyi var? Melek gibi kız." Okan söylediğine inanmış mıydı? Bana baktı. Öpücük attım.

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin